• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Pehlevan: “Fındık milli ve stratejik ürün kapsamına alınmalı”

Yeniakit Publisher
2020-06-22 12:58:41 -
Pehlevan: "Fındık milli ve stratejik ürün kapsamına alınmalı"

Ziraat Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Cemil Pehlevan, Ülkemizde yetişen fındığın kalitesi ve aroması bakımından tartışmasız dünyada önemli bir yeri olduğunu belirterek “Bu değeri bilerek stratejilerimizi bu realite doğrultusunda yapmalıyız.

Ziraat Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Cemil Pehlevan, Ülkemizde yetişen fındığın kalitesi ve aroması bakımından tartışmasız dünyada önemli bir yeri olduğunu belirterek “Bu değeri bilerek stratejilerimizi bu realite doğrultusunda yapmalıyız. Fındığı milli ve stratejik ürün kapsamına almalıyız” dedi.

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Pehlevan “Fındık Karadeniz bölge halkının önemli bir kısmının geçim kaynağıdır. Aynı zamanda fındığın sosyal boyutu da oldukça önemlidir. Üretim alanı Düzce’den, Artvin’e, Trabzon’dan, Gümüşhane, Tokat’a kadar 16 ilde 123 ilçede ve 3200 köyde 720 bin hektar alanda 500 bin çiftçi ile her yıl Dünyanın fındık ve mamulleri ihracatına konu olan fındığın yaklaşık yüzde 75’i ülkemizden karşılanmaktadır. Üretici, tüccar, fabrikalar ve ihracatçıları da hesaba katarsak direk ve dolaylı olarak 5 milyondan fazla kişiyi ilgilendirmektedir. Bu kadar geniş bir etki alanına sahip olan fındık politikalar oluşturulurken çok daha hassas davranılmalı. Ülkemizde yetişen fındığın kalitesi ve aroması bakımından tartışmasız dünyada olmazsa olamaz bir kalite. Bu değeri bilerek stratejilerimizi bu realite doğrultusunda yapmalıyız” diye konuştu.

Fındığın ülkemiz için öneminin 85 yıl önce 10 Ekim 1935 yılında 1. Milli Fındık Şurası’nda ortaya konulduğunu belirten Pehlevan “İlk milli ürün olarak ilan edilen çok önemli tarım ürünü olduğu ortaya konulan şuranın başkanlığını dönemin Ekonomi Bakanı Celal Bayar yapmıştır. Zaten 85 yıl önce fındığın ve fındık üreticinin kurtuluş reçetesi 53 sayfalık sonuç bildirgesi ile ortaya konulmuş. Bize düşen sadece reçeteyi uygulamaya koymak. Birinci Milli Fındık Şurasında ‘Fındık mahsulünün tam değerlendirilmesi ve müstahsil ile tüccar işlerinin çabuk ve kolaylaştırılması bakımından bankanın kurulması zarureti vardır. Üreticilerimizin örgütlenmesi, (1938 yılında kurulan ve 5.000’e yakın üyesi bulunan Fındık Tarım Satış kooperatifleri Birliğini (FİSKOBİRLİK) maalesef imha ettik. Böylece piyasada tekelleşme kaçınılmaz oluşmuştur. İç ve dış pazarlarda tanıtım faaliyetlerinin artırılması,(1996 yılında Fındık Tanıtım Grubu kuruldu fakat yapmış olduğu çalışmalar ve etki alanı konusunda sivil toplum örgütleri olarak bizler dahi bilgi sahibi değiliz) kararlara baktığımızda; O tarihte alınan kararların yarısını bu zamana kadar uygulayabilseydik şu an biz fındık sorunlarını konuşuyor olmayacaktık. Şurada konuşulan ve alınan kararların güncellenerek günümüz şartlarına göre uyarlanması için sektörün bütün paydaşlarının katkıları ile sürdürülebilir bir model ortaya konulmalıdır. Fındıkla ilgili kurum ve kuruluşların işlevselliğinin artırılması için gerekli destek ve önlemler alınmalıdır” şeklinde konuştu.

“En kısa zamanda rekolte gerçekçi olarak belirlenmeli”

Pehlevan, en kısa zamanda gerçekçi olarak rekoltenin belirlenmesi gerektiğini belirterek “Maliyetin üzerine çiftçinin yaşam payı ilave edilerek üreticiyi memnun edecek bir taban fiyat belirlenmesi gerekmektedir. Bunun için ise devletin TMO ya da Fiskobirlik üzerinden alım politikası oluşturması gerekmektedir. Aksi durumda fındık fiyatı hiç arzu etmediğimiz seviyelere iner. Fındığın para etmediği çiftçinin alın terinin karşılığını alamadığında üretimden kopması durumunda gelecek yıllardaki üretimde bu mutsuzluktan etkilenecektir. Böyle bir durumda ise üreticiden başlayan mutsuzluktan, fındığı işleyenden tüketiciye kadar herkes payına düşeni alacaktır. Buradan fındık ile ilgili tüm paydaşlara sesleniyoruz. Bugün yapılması gereken çiftçiye çeşitli söylemler ile ayar vermek değil, alın terinin karşılığını almasını sağlamaktır. Üreten ülke, kalkınan Türkiye olacaksa Milli Tarım politikası oluşturacaksak ülkemiz ve çiftçi lehine tarım politikaları oluşturmak gerekir. Unutmayalım, üretici yoksa sanayicide yok” ifadelerini kullandı.
ÖNE ÇIKAN VİDEO


“Dünya fındık piyasasının yüzde 75’ine hükmettiğimiz ve 5 milyon insanımızın içerisinde olduğu Fındık yabancı tekellere bırakılacak bir ürün değildir” diyen Pehlevan, açıklamaları şöyle sürdürdü:

“Fındık üreticileri; bölge milletvekillerinin çay üreticilerine verdikleri desteği ve gösterdikleri ilgiyi fındık üreticileri içinde göstermelerini beklemektedir. Fındık üreticileri kaderine mahkûm edilmesin. Acilen TBMM’de, iktidarı ve muhalefeti ile birlikte milli ürün olmanın bütün şartlarını sağlayan fındığı milli ve stratejik ürün kapsamına alınmasının mimarı sizler olun.”

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23