Dünya Bülteni'nde yer alan habere göre, Arap yarımadası yeşillendi mi? Normal şartlarda tamamı çöl olduğu bilinen yarım adanın yeşillendiği yönündeki iddiaları bu aralar sıklıkla dillendirilmeye başlandı.

Dünya basınında geçtiğimiz aylarda Arap Yarımadası'nın yeşillendiği ile ilgili haberler yapılmıştı. Ramazan ayı ile birlikte sohbet ortamlarında çokca bu mesele konuşulmaya başladı.

Hadislerde Arap Yarımadası'nın yeşillenmesinin kıyamet alameti olduğu iddiaları doğru mu? Peki, Arap yarımadası yeşillendi mi? İşte merak edilen detaylar...

Geçtiğimiz aylarda Arap Yarımadası'nın yeşillendiğine dair sosyal medyada paylaşımlar yapıldı. Bu paylaşımların ardından Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)'in hadisi şerifi akıllara geldi; Arap Yarımadası yeşillenmedikçe, kıyamet kopmaz. Peki gerçekten Arap Yarımadası yeşillendi mi? Bu hadis sahih mi? Cevabı haberde...

2023 yılı Ocak ayında Suudi Arabistan'da gerçekleşen yağışlar Arap Yarımadası'nın yeşil otlarla kaplanmasına sebep oldu. Yağışların ardından ovalar, dağlar yeşil örtü ile kaplandı. Bu olay, sosyal medyada büyük yankı uyandırdı.

Yine aynı şekilde geçtiğimiz günlerde de Suudi Arabistan'da şiddetli yağmurlar yağdı. Sel baskınları yaşandı. Hatta sosyal medyada nehirlerin oluştuğuna dair görüntüler servis edildi.

Paylaşılan yeşil dağ resimleri ve videoları "Arap Yarımadası yeşillenmedikçe, kıyamet kopmaz" Hadis-i Şerifini gündeme taşıdı.

Peki bu hadis sahih mi? Sorularla İslamiyet sitesinde yapılan paylaşımda şöyle denildi: Bahsi geçen Hadis-i Şerifin tamamı şu şekildedir. Hz. Ebu Hureyre'den rivayet ediliyor: Peygamberimiz (s.a.v) şöle söyledi:“Mal çoğalıp, kapıdan taşmadıkça kıyamet kopmayacaktır.

O derecede ki: Bir adam malının zekâtını çıkaracak, fakat onu kabul edecek hiçbir kimse bulamayacak. Hatta Arap toprağı / Arap yarımadası (ziraat, mera, bağ-bahçe ile) ırmakların aktığı yemyeşil bir hale dönmedikçe kıyamet kopmaz.” (bk. Müslim, Zekât, 60; Ahmed b. Hanbel, 2/370, 417; Mecmau’z-Zevaid, 7/331)

Peygamberimiz'in Hadis-i Şerifinde geçen "Arap toprakları" Arap Yarımadası'na işaret etmektedir. Bu Yarımada, 15 ilâ 30 kuzey enleminde bulunan çöl kuşağında yer alır. Bu topraklar yaşanan kuraklık ile bilinir. Arap Yarımadası'nın bazı iç bölgeleri özellikle Rubülhâlî Çölü uzun yıllar bir damla yağmur suyu almaz. Bu yüzden Arap Yarımadası toprakları sarı ve kuraktır.

Allah-u Teala, Arap Yarımadası'nın bir kısmını Kur'ân-ı Kerim'de tasvir etmiştir ve İbrahim (a.s)'in dilinden: "Rabb'imiz, muhakkak ben, soyumdan (bir kısmını), Senin Beyt-i Haram'ının yanında, ziraata elverişli olmayan bir vadiye yerleştirdim." demiştir. (İBRAHİM SURESİ (14)/37)

"The International Past Global Changes"(PAGES) araştırmacıları; "Nature Geoscience" dergisinde 2016'da yayınlanan makalelerinde MS 536-660 yılları arasında, üç büyük volkan patlamasının ve Güneş ışınları radyasyonundaki azalmanın sebep olduğu, mini bir buzul çağı yaşandığını ortaya çıkardılar.

Araştırmacı Ulf Büntgen, bu "mini buzul çağı"nda Kuzey Yarımküre'de son 2000 yılın en dramatik soğumasının yaşandığını söyledi. Bu çağda Arap Yarımadası daha çok yağış aldığı ve bu bölgenin daha sulak ve yeşil olduğu ifade edildi. Bu araştırma sonucunda, bu bölgenin geçmişte Aden Bahçeleri olduğu düşünüldü. Bu da çok önceleri Arap Yarımadası'nın, göllerle, nehirlerle dolu olduğunu ve zamanla çölleştiğini göstermektedir. Rahmet Peygamberi Efendimiz(sav)'in; "Arap toprakları yeniden bağ-bahçe ve nehirlere kavuşmadıkça kıyamet kopmaz" Hadis-i Şerifi de bunun bir göstergesidir.