• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Kanser hakkında doğru sanılan yanlışlar

Yeniakit Publisher
2018-11-10 12:59:00 -
Kanser hakkında doğru sanılan yanlışlar

Kanser vakaları her geçen gün artıyor, bilgi kirliliği de cabası!

Kanser vakaları her geçen gün artarken dünyanın her yerindeki bilim adamları bu amansız hastalıkla mücadele edebilmek için durmadan çalışıyor. Ancak kanserin kendisi kadar, hakkındaki doğru bilinen yanlışlar da tehlike arz ediyor.

Stres ve üzüntü kanser yapar

Halk arasında en sık bilinen yanlışlardan birisi belki de budur. Kanser hakkında bilinen onca şeye rağmen stres ve üzüntünün kanser yaptığı veya mutluluğun kanseri iyileştirdiği yönünde bilimsel bir kanıt bulunmamaktadır. Ancak hastalıkla mücadele edenlerin morallerini yüksek tutmak önemli.

Biyopsi kanserin yayılmasına sebep olur

Biyopsi, hastalığın tam olarak tanınması ve tedavi sürecinin planlanması için olmazsa olmaz bir uygulamadır. İğneli ve cerrahi olarak iki şekilde uygulanan biyopsi herhangi bir şekilde hastalığın dağılıp yayılmasına sebep olmaz. Biyopsinin kanseri dağıttığına, diğer bölgelere yaydığına dair herhangi bir araştırma sonucu yoktur.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

Ailende kanser varsa, sen de kanser olursun

Kalıtım bazı kanser türlerinde rol oynasa da, bu oran oldukça düşüktür. Yani babaannesi kanser olan bir kadın mutlaka kanser olacak diye bir şey yok. Kanser genetik bir hastalık olarak mutasyon sonucu oluşur, ancak kalıtsal yani ırsî bir hastalıktır, demek yanlıştır.

Kanserden kurtuluş yok devir öyle bir devir

Belki de en gülünç olanı bu.. Sağlıklı yaşayarak ve dengeli beslenerek kanser dahil pek çok hastalıktan korunmak mümkündür. Mesela sigara bütün kanser türlerinin yüzde 30’undan sorumludur. Sadece sigarayı hayatınızdan çıkartarak kanserle aranıza mesafe koymanız mümkün.

Kanser hastaları şeker yememelidir

Kanser hücreleri de faaliyetlerini devam ettirebilmek için normal hücreler gibi enerjiye ihtiyaç duyar. Ancak şeker yemeyi azaltmak kanser hücrelerinin faaliyetlerini yavaşlatmaz. Tam tersinden bakarsak, fazla şeker yemek de kanser hücrelerinin faaliyetlerini artırmaz. Yani kanser hastalarının tatlı yemeleri hastalıkları üzerinde olumlu veya olumsuz herhangi bir etki oluşturmaz. Bir istisna koyalım; mısır şurubu ile yapılan her şekerleme ve tatlıyı yemek kansere davetiyedir.

Bıçak değdiği zaman kanser yayılır

Yok böyle şey! Tamamen aksine, cerrahi seçenekler pek çok kanser türünde hayat kurtarır. Kanserli organın veya dokunun hastanın vücudundan çıkarılması, kanserin nüksetme (tekrarlanma) oranını anlamlı bir biçimde azaltıyor. Kanser, cerrahi olarak müdahale edilebilecek evredeyse hastanın ameliyattan yana tavır alması gerekmektedir. Hastaları böyle kulaktan dolma yanlış bilgilerle ürkütmek, korkutmak cinayettir!

Kanserden sonra iş hayatına dönülemez

Kanser tedavilerindeki yeni yöntemler sayesinde pek çok hasta tedavi sürecinde sosyal hayatlarına devam edebiliyor. Özellikle kanser erken teşhis edilmişse, uygulanan ilaç tedavilerinde kişinin işinden ayrılması gerekmiyor. Kanser yüzünden işinden ayrılan bir hasta, tedavisi tamamlandıktan sonra tekrar iş hayatına dönebilir.

Hastaya kanser olduğu söylenmemeli

Maalesef bu yüzden nice hayatlar soldu. Aksine, hastaya hastalığı detaylıca anlatılıp bilgilendirilmeli ve kendisi için en uygun olan tedavi yöntemini seçmesine fırsat verilmelidir. Kemoterapi görmek ister veya istemez. Ameliyat ister veya istemez. Kalan ömrünü kendince yaşamak tercihinde bulunabilmelidir. Hastanın tedavi sürecine aktif katılımı uygulanan tedavilerin başarısını artıracaktır.

Moralle kanseri yenmek mümkün

Hastanın yüksek moral ve motivasyona sahip olması, tedavi esnasındaki zorlukların altından kalkabilmesi için önemlidir. Ancak sadece bununla kanseri yenmek mümkün değildir. Hem fiziksel, hem de ruhsal sağlığın bir arada korunduğu kanser tedavisi en iyi sonuçları verir. Özellikle inanç ve tevekkül sahibi olmak büyük katkı yapar.

Kanser bulaşıcıdır yaklaşmamak gerek

Bilinen kanser türlerinden herhangi birisi bulaşıcı değildir. Maalesef bu yanlış kanaat yüzünden kanser hastaları tecrit edilmiş bir hayata mahkûm oluyor. Kanser hastaları tedavi görürken, doktorların uygun gördüğü şekilde sosyal hayatlarına devam edebilirler. Kanser hastalarının toplum içine karışmasında herhangi bir sakınca yoktur. Bilakis onların sizin yakın şefkatinize, dostluğunuza ihtiyacı var..

Onları maske takarak görüyorsunuz. Bu kanserin bulaşıcı olmasından değildir, kanser hastasının sizden başka bir virüs kapmasını önlemek içindir.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23