• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

İşte Kışlalı’nın gerçek yüzü! O başörtülüyü köpeğe benzetsin Akit sussun öyle mi?

Yeniakit Publisher
Haber Merkezi Giriş Tarihi: Güncelleme Tarihi:
İşte Kışlalı’nın gerçek yüzü! O başörtülüyü köpeğe benzetsin Akit sussun öyle mi?

Cumhuriyet gazetesi bugünkü nüshasında, Ahmet Taner Kışlalı’nın ölüm yıldönümü nedeniyle kaleme aldığı yazısında, Akit gazetesine saldırarak Kışlalı’nın ölümüyle bağlantı kurmaya çalıştı. Gerekçe Akit’in Kışlalı’yı eleştirmesiydi. Cumhuriyet'in "Fikirleri Ölmez" diye sunduğu Kışlalı'nın gerçek yüzünü görün.

Cumhuriyet gazetenin arşivinin usulsüz bir şekilde kripto para şirketine satılması iddialarıyla gündeme gelmesinin ardından, para karşılığı manipülatif haber yapma suçlamasıyla Türkiye’nin gündeme oturduğunu bilmeyen kalmadı. Cumhuriyet gazetesi çalışanları da yayınladıkları bildiriyle iddiaları doğrulamıştı.

Cumhuriyet gazetesi bugünkü nüshasında bir iftirayı daha sayfalarına taşıdı. Ahmet Taner Kışlalı’nın ölüm yıldönümü nedeniyle kaleme alınan yazıda (Kimden para alarak yazıldığını bilmiyoruz) Akit gazetesini Kışlalı’nın ölümü ile ilişkilendirdi.

Ne kadar Çağdaş olduğu belli olmayan Çağdaş Bayraktar isimli müsvedde, yazısında Akit’in ‘‘Zorba Kemalist gemi azıya aldı” sözleriyle manşet attığından bahsederek Kışlalı’nın ölümüyle ilişkilendirdi.

Adam! çıkacak bu halkın verdiği değerlere saldırıp küfredecek her yazdığı yazıda İslam’ı hedef alacak ve sessiz yığınların sesi olan Akit gazetesi buna suskun kalacak öyle mi? Elbette ki cevap verecek. Kışlalı’nın hezeyanlarını elbette yüzüne vuracak. Ve bugün de köşelerinde Kışlalı gibi İslami değerlere vurmaya çalışanlara manşetleri ile göğüs gerecek.

AHMET TANER KIŞLALI’YI KİM ÖLDÜRDÜ?

Bakın Ahmet Taner kışlalı son yazısında ne demiş:

“Fethullah Hoca almış başını gitmiş. Işık evleri.. Öğrenci yurtları.. Özel okullar.. Devletin köşe başlarına kadar uzanan bir imparatorluk.. Öte yanda Fethullah Gülen. Son yıllarda, kamu önünde ağzından tek bir cumhuriyet karşıtı söz çıkmamış. Devlet büyükleriyle iyi ilişkiler kurmuş. Ordu dışında hemen tüm önemli kurumlarda önemli ’’mevziler’’ elde etmiş. ABD’nin ’’etkin’’ desteğini sağlamış. Görünüşte Atatürk’e ve cumhuriyete saygılı. Ama tüm eğitim ağı ile, cumhuriyetin temellerini ağır ağır kemiriyor. Amacına ürkütmeden, acıtmadan ulaşma yöntemini seçmiş. Kutlular ve Gülen. İkisi de Nurcu.. İnançları ve amaçları aynı, yöntemleri ayrı. Hangisini seçersiniz?.. Kırk katırı mı, kırk satırı mı? Hakkındaki bilgilerimiz arttıkça, Sayın Gülen beni korkutuyor.”

GÜLEN BENİ KORKUTUYOR

Ahmet Taner Kışlalı ölmeden önceki son yazısında kim tarafından öldürüleceğini açıkça yazmış. “Sayın Gülen beni korkutuyor” demiş ertesi gün de öldürülmüş. Suçlu kim Akit Gazetesi öyle mi?

Adam açıkça FETÖ’nün tehlikesinden bahsederken Cumhuriyet gazetesi, Fetö Terör Örgütü’nün sözlerini meclis kürsüsüne taşıyanlarla, Meydanlarda ceza alan örgüt üyelerinin ismini haykıranlarla kol kola olduğu sürece suçu başkalarına atmaya devam edecektir.

Ne tesadüf ki FETÖ liderinin de Ahmet Taner Kışlalı’nın da ölüm tarihleri aynı oldu. İkisi birlikte haşrolurlar inşallah. Bir dahaki sene Ahmet Taner Kışlalı’nın ölüm yıldönümünde anma yaparken FETÖ liderini de anarsınız. “Sürekli hedef gösteriyordu Fetullah Gülen’i Akit Öldürdü” dersiniz mutlaka. Buna kimse şaşırmaz. Çünkü Cumhuriyet’in yalan ve iftira yazdığını herkes öğrendi artık.

Akit Gazetesi, hemen her gün attığı manşet ile Fetullah Gülen’i de hedef gösteriyordu! Önümüzdeki anma gününde Ahmet Taner Kışlalı’yı anarken” Fethullah Gülen’i Akit hedef gösterdi” diye manşet atarsanız kimse şaşırmaz. Çünkü Akit gazetesi Başörtülüleri Hayvana benzetenleri de, Türkiye’de darbe yapmak isteyenleri de Bayrak ile Kuran ile uğraşanları da eleştirmeye devam edecektir.

 

KIŞLALI’NIN GERÇEK YÜZÜ

“Başörtüsü Zerdüşt geleneğinden geliyor” “İslam Türk kadınını yüceltmedi” diyen Kışlalı’nın Başörtülü kadınları Kangal köpeğine benzeterek nasıl terbiye edilmesi gerektiğini anlatan bu yazısını ibretle okuyun.

“Çinici dostlarımın bir kangal köpekleri vardı.

Dehşetengiz bir hayvan... Bırakın ziyaretçilerini, kendileri bile ondan korkuyorlardı. Sözlerini dinletmekten vazgeçmişlerdi, ama korkularını bir türlü yenemiyorlardı. Ve sonunda korku ağır bastı.

Kangal köpekleri kullanan bir askeri birliğe başvurdular.

Dehşetengiz köpeği almaya bir uzman subay geldi... Kendisini görür görmez kuzu kesilip her komutana uyan kangalı alıp götürdü... Kendisi önde, “canavar” bir adım gerisinde... Süt dökmüş kediler gibi.

Çinici’lerin şaşkın bakışları altında...

***

Çocuk psikologlarının çok iyi bildikleri bir konudur bu. Hayvanlarla yakından ilgilenenler de bilirler...

Daha yürüyemeyen bebek bile sizi dener. Ne kadar kararlı olduğunuzu ölçmeye, sınamaya çalışır. Ve davranışlarını, size vereceği tepkileri ona göre ayarlar.

Mamasını yememek için anneannesinin canını burnundan getiren bir kuzenimi anımsıyorum. Mama çanağını anneannesinin elinden aldım. Kaşıkları doldurup doldurup uzattım... Gıkı bile çıkmadan bitirdi... Hem de birkaç dakika.

Oysa ne tatlı sözler söylemiş, ne de yalvarmıştım.

Sadece kararlı olduğumu hissetmişti!..

En huysuz at bile, kendisinden çekinmeyen, kendine güvendiğini hissettiği binicinin yanında kuzu gibi olur! Acaba niçin?..

***

“Türban” olayının sokaktaki başörtüsünden çok farklı olduğu artık çok açık.

Türban sadece siyasal bir simge olarak kullanılmıyor... Aynı zamanda, laikliğe meydan okuyan bir karşı-devrimci sürecin yarattığı ve yararlandığı bir baskı ortamının temel öğesi olarak kullanılıyor!

Aydınlığa karşı karanlığın baskı öğesi olarak...

Tıpkı İran’daki gibi... Tıpkı Cezayir’deki gibi...

Ankara’nın göbeğinde, iki yüz kişilik sınıfta üç beş başörtülü öğrencinin hiçbir sakıncası yok.

Ama dinci güçlerin denetimindeki bir Malatya’da... “Türban” takılmasını savunan öğretim elemanlarının çoğunlukta olduğu ve de “memur”ların bile türbanla görev yaptığı bir üniversitede... olayın anlamı çok farklı.

Orada olay bir güç gösterisi!

Kim daha güçlü?.. Devlet mi, şeriatçılar mı?

Kim gerilirse, “sessiz çoğunluk” karşı tarafa doğru kayacak!

Toplumsal bir yasanın gereği olarak... Güçlünün yanında olmak için... Kendini güvence altına almak için!..

Sekiz yıllık “kesintisiz” temel eğitim, maçın ilk raundu idi. Uzun vadede laik devleti yıkacak olan bir süreç önemli bir darbe yemiş oldu, ama maç henüz bitmedi.

İmam okullarının orta kısımlarına şimdi MHP sahip çıkma eğiliminde!

Ondan da daha önemlisi...

Yaşamsal bir maçın sonucunu belirleyecek olan raund “türban” konusunda oynanıyor. Orada da sonucu, devletin kararlılığı belirleyecek.

TBMM’deki kararlılık yetmez... Asıl sınav Malatya’da veriliyor.

Ve Malatya’daki sınav yitirilirse, sıra başka yerlere gelecek!

***

Daha geçenlerde Sivas örneğini verdim.

Laik devlet düşmanlarının “kurtarılmış bölge”lerinin birinde durum değişiyor... dincilerin cesareti giderek kırılıyor... Acaba niçin?

Devletin kentteki temsilcileri değiştiği için... Kentteki üniversitenin yönetimi değiştiği için... Ve devlet kararlılığını gösterdiği için!

Geçen yıl 1200 kadar türbanlı öğrencinin İran benzeri ortama katkıda bulunduğu Cumhuriyet Üniversitesi binalarında bugün tek bir türbanlı bile yok! İlahiyat Fakültesi’ne bile kız öğrenciler başları açık giriyorlar.

Bu nedenle öğrenimini bırakmış olan öğrenciler ise parmakla sayılacak kadar az...

***

Çocuklar... Hayvanlar... Ve toplumlar...

Birbirlerine çok benzerler.

Kararsızlık ödün getirir... Ödün umut, umut da belirsizlik.

Ve bundan en zararlı çıkan da çocuğun, hayvanın ve toplumun kendisi olur!

Ahmet Taner Kışlalı

Cumhuriyet'in "Fkirleri Ölmez" dediği Kışlalı, yazısında  başörtülülere kangal köpeği muamelesinin yapılması gerektiğini işte böyle anlatmış. Bir subay gelip köpeği uysallaştırıyor. Başörtülüyü de uysallaştırması için bir subaya yani orduya çağrı yapıyor. Başörtülünün kangal köpeğine benzetildiği bu fikir Cumhuriyet'e göre "ölümsüz fikir" olarak sunuluyor.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Nadim Hatipoğulları

İnanan inanmayan her kes ölümden kaçış olmadığını biliyor ve inanmasada Allahın emri her fani ölümü tadacak ama hesaba inanmıyorlar öldüren ALLAHCC muhakkak hesabıda soracak.

Tahrik etmeye çalışıyorlar

Bakın sayın akit camiası "cumhuriyet " ne söylerse söylesin bildiğiniz kuru gürültü cumhuriyet... Ahmet Taner Kışlalı ölmeden önce söylemiş...korkusu gerçek olmuş... Taner Kışlalı da Necip Hablemitoğlu da bütün faili meçhuller de fetö dizenine kurban gitti... "şimdi fetöyü savunma zamanı " diyen adamlarla aynı çizgiyi paylaşıyorlar... Taner Kışlalı ' yı da dahil birşeyleri kullanarak kıvılcım ateşlemek gibi bir şey yapmaya çalışıyorlar...aksi hâlde durup dururken kel alâka durumda böyle birşeye yeltenilmez... bildiğiniz satasıp kışkırtma yapıyorlar...
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23