"İşin düğümü o gün çözüldü"

SERKAN AŞKIN / YENİAKİT.COM.TR - Uzun yıllar Türk musikisine sayısız eser veren ve sanat eserini hayatımıza kazandıran Üsküdar Cemiyet Başkanı Mevlithan Bestekar Amir Ateş ile röportaj gerçekleştirdik. 

- Amir Ateş kimdir?

- Amir Ateş Allah’ın 1942 Kandıra doğumlu bir garibidir. İstanbul’un köyleri ile iç içe olan bir köyde doğdum. Küçük yaşlarda hafız oldum. Hafızlığımı iyi bir seviyeye getirmek için 13-14 yaşlarında İstanbul’a geldim.

- Musikiye nasıl adım attınız?

- İstanbul’da en değerli en tanınmış, en sevilen hocalardan ve ilim adamlarından feyz aldım. Bu arada musikinin ne demek olduğunu o yıllarda öğrendim. Ve bir daha da musikiden ayrılamadım ve kopamadım.

- Babanız hafızlıktan musikiye geçmenizde bir tepkisi oldu mu?

- Şimdi zaten musikisiz hafızlık olmaz aslında. Bizim eski büyüklerimiz musiki denilince şarkı, türkü sanıyorlardı. Bir tepkisi olamazdı, mümkün değildi. Çünkü ben musikiye adım atmadan babam Hakk'a yürümüştü. O yüzden tanıklık edemedi.

İŞİN DÜĞÜMÜ O GÜN ÇÖZÜLDÜ

- Bir 'Kızıl Goncaya Benzer' eserini kime yazdınız?

- Bir bebeğe yazdım aslında. Çok beğenildi ve tutuldu. Bir çok sayısızca eserim var ama bu eserim, en fazla dinlenilen eser oldu. Bunun sebebi ne derken; bir gün bir televizyon programında bir canlı yayın esnasında bir hanımefendinin biri Melek Hiç hanımın "Peygamber Efendimiz'e (s.a.v.) hitaben yazdığınız bu şiiri seslendirdiğiniz için teşekkür ederiz" demesiyle işin düğümü çözülmüş oldu. Neden bu kadar sevildiği, neden bu kadar beğenildiği tam manası kendiliğinden anlaşılmış oldu. O nedenle bu eseri daha farklı daha türlü icra etmeye, edilmesine gayret ediyorum.

- Musikiye yeni başlayacak olan gençlere öneriniz nedir acaba?

Gençlere önerim; hemen ufak tefek bir başarı elde ettikleri zaman onunla sakın kalmasınlar. "Ben artık bir şey oldum" havasına girmesinler. Daha iyisini, güzelini ve çok beğenileni şiar edinsinler. Tembelliği kendilerine asla kriter olarak edinmesinler. O yüzden her daim çalışsınlar! Çalışsınlar! Çalışsınlar!