İran’da cumhurbaşkanlığı seçimlerinden, reformcuların destek verdiği Hasan Ruhani galip çıktı. 18 milyon oy alan Ruhani’yi 6 milyon oyla Tahran Valisi Muhammed Bakır Galibaf takip etti.
TAHRAN
İran’da 11. dönem cumhurbaşkanlığı seçimini reformcu aday Hasan Ruhani açık ara kazandı. İçişleri Bakanlığı, 18 milyondan fazla oy alan Ruhani’nin seçimin galibi olduğunu açıkladı. İran’da bulunan uluslararası haber ajansları, Ruhani’nin aldığı 18 milyon oyun, seçime iştirak eden seçmenlerin yüzde 51’ine denk geldiğini ifade ettiler. Ruhani’den sonra ikinci sırada, 6 milyondan fazla oy alan Tahran Belediye Başkanı Muhammed Bakır Galibaf geliyor. Diğer üç aday Muhsin Rızai, Ali Ekber Velayeti ve Seyyid Muhammed Garezi’nin ise Ruhani, Galibaf ve Celili’nin çok gerisinde kaldıkları ifade ediliyor. Ruhani’nin açık ara kazanması sebebiyle, iki adayın yarışacağı ikinci tura gerek kalmadı. İran’da 50 milyondan fazla kayıtlı seçmen bulunuyor ve seçime katılımın yüksek olduğu sanılıyor. Kayhan gazetesine göre, seçime katılım oranı yüzde 75. ILIMLI TAVRI İLE BİLİNİYOR
İran’da 11. dönem cumhurbaşkanlığı seçiminde şimdiye kadar sayılan oyların büyük bölümünü alarak seçimi önde götüren 64 yaşındaki reformcu aday olan Hasan Ruhani, ılımlı tavrıyla biliniyor.
Ülkeyi mevcut cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın sertlik yanlısı tutumundan uzaklaştıracağı yorumları yapılan ve aynı zamanda din adamı olan Ruhani, reformcu kanadın önde gelen isimlerinden eski cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi’nin açık desteğini aldı. Hatemi destekçilerine, reformcu aday Ruhani’ye oy verme çağrısı yaptı. İran’ın eski cumhurbaşkanlarından Ali Ekber Haşimi Rafsancani tarafından da desteklenen Ruhani, seçim kampanyasında, siyasi mahkumların serbest bırakılacağı, insan haklarının güvence altına alınacağı ve “ülkeye itibarının yeniden kazandırılacağı” sözü vermişti. Ruhani, televizyonda yayınlanan söyleşilerde de ülkenin tartışmalı nükleer programı, uluslararası yaptırımlar, ekonominin çök kötü durumda olması ve İran’ın uluslararası toplumda aşırı derece tecrit edilmesi gibi tabu olarak kabul edilen konuları ele alıyordu.
Hem reformculara hem muhafazakarlara yakın
Geçmişte İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’in Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi’nde temsilciliği dahil olmak üzere parlamentoda çeşitli görevlerde bulunan Ruhani, ABD ile diplomatik ilişkileri yeniden kurma sözü de veriyordu. Hatemi döneminde İran’ın baş nükleer müzakerecisi olan ve son olarak, Düzenin Yararının Teşhis Heyeti’nin Stratejik Araştırma Merkezi’nin yöneticiliğini yapan Ruhani, 1999 yılında reformcu bir gazetenin kapatılmasına karşı yapılan öğrenci gösterileri sırasında sabotaj ve kamu malına zarar vermekten tutuklananların, suçlu bulunmaları halinde ölüm cezasıyla karşı karşıya kalabileceklerini söyleyerek katı bir tutum sergilemişti. Öte yandan Ruhani, 2009 yılındaki seçimden sonra patlak veren gösterileri ise desteklemiş ve hükümeti, halkın barışçıl biçimde gösteri yapma hakkı olarak gördüğü şeye karşı çıktığı için eleştirmişti.
Hasan Ruhani, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ı, “özensiz, hesapsız ve plansız açıklamalarının” ülkeye pahalıya mal olduğu gerekçesiyle açıkça eleştiriyordu. Glasgow Caledonian Üniversitesi’nden hukuk doktorası bulunan Ruhani’nin akıcı biçimde İngilizce, Almanca, Fransızca, Rusça ve Arapça konuştuğu ifade ediliyor.