Her olayda Türkiye'nin karşısında yer alanlar neden anında Ekrem için toplandı?
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, "suç örgütü liderliği", "rüşvet", "nitelikli dolandırıcılık" ve " terör örgütüne yardım" gibi çok ciddi suçlamalarla gözaltına alınırken, her zaman Türkiye karşıtı kararlarıyla ortaya çıkan Avrupa Konseyi ve İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) İmamoğlu'na destek için acil toplanarak İmamoğlu ile tam dayanışma içinde olduklarını açıkladı, soruşturmaları kınadı.
Her olayda Türkiye'nin karşısında yer alan ancak İmamoğlu'na yönelik soruşturmalarda hemen destek toplantısı düzenleyen Avrupa Konseyi'nin ve İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün (HRW) geçmişlerini biliyor muyuz? Ya da FETÖ ve PKK için neler yaptıklarını?
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM), Türkiye'nin FETÖ ile mücadelesini eleştiren ve terör örgütünü meşrulaştırmaya çalışan raporları onaylamıştı. Örneğin, "Hukukun Üstünlüğü ve İnsan Haklarına Yönelik Büyüyen Bir Tehdit Olarak Ulus Ötesi Baskı" başlıklı raporda FETÖ bir toplumsal hareket olarak tanımlanmış ve darbe girişimindeki rolü görmezden gelinmişti.
Ayrıca, 2013 yılında konsey meclisinde kabul edilen bir karar metninde, "terörle mücadele" ifadesi yerine "Türk devleti ile PKK arasındaki mücadele" ifadesi kullanılarak, PKK'nın terör örgütü niteliği göz ardı edilmişti.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ise bu süreci “siyasi bir baskı aracı” olarak nitelendirerek, Türkiye’de yargı bağımsızlığının giderek zayıfladığı yönünde açıklamada bulundu. HRW Türkiye Direktörü Emma Sinclair-Webb, İmamoğlu’na yönelik hukuki sürecin muhalefeti sindirme amacı taşıdığını belirterek, bunun demokratik değerlere zarar verdiğini savundu.
İmamoğlu'na sahip çıkan HRW de en az Avrupa Konseyi kadar iki yüzlülüğüyle biliniyor
HRW geçmişte Türkiye’nin terörle mücadele politikalarına sert eleştiriler yöneltmiş ve özellikle FETÖ ve PKK bağlantılı teröristlere yönelik operasyonları "insan hakları ihlali" olarak değerlendirmişti. Balkan Insight gazetesinde yayınlanan bir rapora göre HRW, yurt dışında Türkiye karşıtı faaliyetlerde bulunan kişilere yönelik iade taleplerini ve operasyonları “baskıcı uygulamalar” olarak nitelendirmişti.
Üstelik 2021'de Kenya'da yakalanan elebaşı Fethullah Gülen'in yeğeni Selahattin Gülen için ise Kenya'yı ayağa kaldırarak FETÖ'cü teröristin yakalanmasının hukuksuz olduğuyla ilgili kampanya başlatıldı.
HRW’nin bu tutumu, Türkiye’nin ulusal güvenliğini tehdit eden terör örgütlerine karşı mücadelemizi baltalamaya çalıştığını ve terör örgütlerinedestek sunduğu yönünde tepkilere neden olmuştu.
Bugün ise Avrupa Konseyi ve İnsan Hakları İzleme Örgütü(HRW) gibi terör sevici Türk düşmanı kurumların Ekrem İmamoğlu'na destek vermesi geçmişte FETÖ ve PKK lehine alınan kararlarla birlikte değerlendirildiğinde, İmamoğlu'nu destekleyenlerin terör örgütleriyle aynı safta durduğunu göstermektedir. Bu durum, İmamoğlu'nun da bu örgütlerle aynı safta yer aldığına dair açık bir kanıt teşkil etmekle birlikte kendisinin Türkiye aleyhtarı Küreselci-Liberal grupların bir projesi olduğunu da gözler önüne sermektedir.
Sadede gelinirse, Bay Ekrem'e yapılan operasyonlardan dolayı halk kitlelerini manipüle ederek hukuka aykırıymış izlenimi yaratan CHP'nin ve bilhassa CHP seçmeninin sorgulaması gereken konu, Avrupa Konseyi ve HRW gibi FETÖ ve PKK lehine kararlar alan Türkiye düşmanı kurumların neden İmamoğlu'na destek açıklamaları yaptığıdır.
