Heniyye neden Tahran'da şehit edildi? Mehmet Metiner, "Buna üzülmemek elde değil" diyerek duyurdu

Mehmet Metiner, İsmail Heniyye'nin şehit olmasını ve Filistin direnişinin önemini yazdı. Metiner, Heniyye'nin şehadetinin ardından Filistin direnişinin asla bitmeyeceğini vurguladı. Heniyye'nin şehadetinin Filistin davasına olan inancı artırdığını belirten Mehmet Metiner, İran'da gerçekleşen bu suikastın arkasındaki hesapları da masaya yatırdı. Metiner, Yeni Şafak'taki yazısında şunları kaydetti:

“Şehid oldun ey Heniyye!

Rabbin duanı kabul buyurdu.

O çok istediğin şehadet makamını sana bahşetti.

Şerefinle yaşadın, ardında büyük bir şeref bırakarak ölümsüzlüğe yürüdün.

Kendi yurdunda adına mülteci kampı denilen bir yerde dünyaya geldin.

Orası senin öz yurdundu ama sen orada mülteciydin.

İnsanın kendi öz yurdunda mülteci olması ne büyük bir çelişki ne yaman bir trajedidir!

Ömrünü davana adadın.

Gazze’nin imanını üstünde taşıdın.

Sabrını.

Öfkesini.

Cihadını.

“Ya hür yaşarım ya şehid olurum” dedin.

Yurdunu işgal edenlere boyun eğmedin.

Hür yaşadın.

Esareti kabul etmedin.

Meydan okudun işgalcilerine.

Ve onların cümle efendilerine.

Onları tanımadın,

Onlardan korkmadın.

Ölümden korkmadın.

Ölünden korkan korkaklardan olmadın.

“Ya hür yaşarım ya da şehid olurum” dedin.

Senden önce evlatların ve torunların şehid oldular.

Onların şehadetini imanına yakışır bir olgunlukla ve asaletle karşıladın,

Onları şehadetle ödüllendiren Rabbine hamdettin.

Hamas’ın kurucusu ve manevi lideri Şeyh Ahmed’in şehadetine şahit oldun.

Dava arkadaşın Rantisi’nin.

Aruri’nin.

Ve daha nicelerinin…

Yılmadın.

Zerre korkmadın.

Kendi canını ve evlatlarının canlarını Gazzelilerin canından daha değerli addetmedin.

“Benim canım İslam’a feda olsun” dedin.

Fedaiydin sen çünkü.

Her anlamda fedai.

Tıpkı İzzeddin el-Kassam gibi.

Senin bedenini ortadan kaldırdıklarında sanıyorlar ki davan bitecek.

Bilmiyorlar ki Kassamların Heniyyelerin ruhu ölmez.

O ruh başka bedenlerde devam eder.

Daha diri olarak.

Dipdiri olarak.

Selahaddinlerin ruhudur bu.

Bir ölürüz bin diriliriz.

Annesinin kucağında nice Heniyyelerimiz var bizim.

Henüz doğmamış.

Doğacak olan.

Seni dün İran’da milyonlar uğurladı.

Benim ülkemde milyonlar sokağa döküldü.

Gıyabında namazına durdular senin.

Bugün Katar’da uğurlanacaksın asıl yurduna.

Ölümsüzlük katına çıkacaksın.

Bilesin ki senin bıraktığın bayrak asla düşmeyecek.

Heniyyelerimiz bitmeyecek.

Ne ilk şehidimizsin ne de son şehidimiz.

Sen gökyüzümüzde her dem parıldayacak olan yıldızımızsın.

Seni toprağa değil gönlüne gömen milyonlarca kardeşin var.

Katar’daki mezarlık orda dursun.

Bedenin orda gömülsün.

Ama ruhun gönlümüzün başköşesinde.

Sadece bizim değil bizden sonra gelecek olan nesillerimizin de asla unutmayacağı kahraman şehidimizsin sen!

Selahaddin’imizsin sen!

Ne seni ne de davanı asla unutmayacağız!

Mekânın cennettir senin, makamın âli!

Sonsuz rahmetle seni gönlümüze uğurluyoruz bugün.

Selam olsun hür yaşamak için şehadete koşanlara!

NİYE Mİ İRAN?

Seni Katar’da değil Tahran’da şehid edenlerin hesabı farklı.

Çünkü hem seni şehid ederek korku salmak istediler yüreklere, hem de İran üzerinden fitne salmak istediler.

Yeni Cumhurbaşkanının göreve başladığı günü bilerek seçtiler.

Çünkü davana sahip çıkan herkesin yüreklerine korku salmak istediler.

“Sizi her yerde vurabiliriz!” mesajıydı bu!

Bir de İran üzerinden mezhep düşmanlığını körüklemek istediler.

Müslümanlar arasına o bildik fitneyi salmak istediler.

Daha naaşın yerdeyken bu fitneye gelenlerin dilini görseydin üzülürdün.

Bir de adın üzerinden bunun yapıldığını görseydin daha çok üzülürdün.

Büyük şeytanın oyununa gelmek ne büyük bir yanlışlık ve basiretsizlik örneğidir Yarabbi!

Hem de böyle bir günde.

Oyunu bozmakla yükümlü olanların oyuna gelmelerine üzülmemek elde mi?

Heniyyelerin ne yapmak istediklerini bilmeden Heniyye deyip duranların aklına da şaşılır elbet!

Her sözün bir vakti vardır.

Her hesaplaşmanın da.

Gün asıl büyük şeytanla, yani ABD ve İsrail’le hesaplaşma günüdür.

Kim ki başka bir hedef gösteriyorsa biliniz ki onların davası başkadır, vesselam.”