Hemen hemen her kadının hayali olan annelik, 9 aylık serüvenin başlamasıyla birçok güzellikle birlikte riskleri de beraberinde getirmektedir.
Hamilelik sırasında vücutta olabilecek çeşitli değişimler nedeniyle, hormonal düzensizliklerin beraberinde getirdiği bağırsak faliyetlerindeki düzensizlik ve gaz oluşumu karın ağrısının en başlıca nedenidir. Bağırsak faaliyetlerini zorlamamak adına, bol lifli besinler tüketmek ve bol sıvı almak, düşük riski olmayan gebeliklerde de hafif egzersizler yapmak bu sorunu çözecektir.
Diğer bir etken de, vücudun büyüyen rahmi taşımasında karşılaştığı uyumsuzluklar olabilir. Bel çevresini de kapsayan ve bağların neden olduğu bu ağrılara, Braxton Hicks kasılmaları da denilen ve karnın gerildiği zaman oluşan baskı ile hissedilen kasılmalar da eklenebilir. Rahim büyümeye devam ettikçe bu bağlar ve kaslar daha da gerileceğinden, ağrı şiddetlenebilir.
Bu nedenlerle oluşabilecek kasılma ve ağrıları gerçek kasılmalardan ayırmak gerekir. Ani hareket ile oluşabilecek, bağların neden olduğu bu kasılmalarda annenin nefesi kesilir ve sürekli devam etmez, tek seferliktir. Bu sebeple bu kasılmalara yalancı kasılmalar da denilmektedir.
Gerçek kasılmalar ise yavaş yavaş başlar, tekrarlıdır ve her tekrarda şiddetlenir. Anne adayının bol su içmesi ile bağların esnekliğine destek olunabilir, yalancı kasılmaların da önüne geçilebilir.
Bunların dışında ciddiye alınması gereken diğer nedenler arasında en başta dış gebelik ihtimali gelir. Dış gebelik, yumurtanın rahim dışında bir yere tutunması ve orda gelişmeye çalışması ile meydana gelir. Hamileliğin en geç 10. haftasına doğru olması gereken yerde tutunmamış olan yumurta, yoğun kanama ile birlikte şiddetli karın ağrısını meydana getirir. Dış gebelik öncesinde fark edilirse, normal bir gebelik olmadığı ve anne adayının sağlığını tehlikeye attığı için sonlandırılmalı ve tıbbi tedaviye başlanmalıdır.
Eğer karın uzun bir süre sert bir şekilde kalırsa ve ağrı sırtta da mevcutsa, plasentanın erken ayrılması meydana gelmiş olabilir. Bu durumda rahime bağlı kalması gereken plasenta, erkenden ayrılır ve bu durumun ciddiyetine bağlı olarak karındaki hassasiyet çok daha fazla artabilir, anne adayının suyu erken bile gelebilir.
Gebelik zehirlenmesi olarak halk arasında bilinen, asıl adı Preeklamps olan ve zehirlenme ile alakası olmayan bir diğer durumda ise,annne adayının tansiyonunun yüksek olması nedeni ile el ve ayaklarda şişme ile karında ağrı ortaya çıkar.
Bu durumun şiddeti artarsa, anne adayı nöbet dahi geçirebilir ve bu durumda acil bir şekilde doğumun gerçekleştirilmesi gerekir. Bu duruma idrar yolu enfeksiyonları da neden olabilir, ki bol su tüketimi ile bu durumun da önüne geçilebilir.
Gebeliğin en üzücü ve sarsıcı durumu olan düşükle sonlanma durumu ise,genellikle ilk 13 haftada meydana gelir ve çeşitli komplikasyonlar sonucu oluşabilir. Bu durumda gerçek kasılmalar takiben de krampsız kahverengi ya da parlak kırmızı kanama görülür.
Sonunda da bütün belirtiler ortadan kalkar, anne adayının sağlığı açısından hemen doktora başvurulması gerekir.
Nasılkolay.com'dan alınmıştır.
