• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

HALİÇ YENİ DÖNEME İDDİALI HAZIRLANIYOR

Yeniakit Publisher
2014-04-29 09:47:00 - 2014-04-29 09:34:14
HALİÇ YENİ DÖNEME İDDİALI HAZIRLANIYOR

Haliç Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Avukat Mansur Topçuoğlu, üniversitenin yeni dönemde gerçekleştireceği atılımları ilk kez Yeni Akit’e anlattı

RÖPORTAJ: MEHMET UFUK - Türkiye’de Vakıf Üniversitelerinin kuruluş gayeleri aynı olduğu halde öğrencilerine sundukları imkânlar ve eğitim yelpazesi yönüyle farklılık gösterenlerin sayısı bir hayli fazla. Bu farklılığın yanısıra yöneticilerinin renkli kişiliği ve dünyaya bakış açılarıyla farklılaşan üniversiteler de mevcut. Düşünün ki, bir üniversitenin mütevelli heyeti başkanı 40 yaşında olsun ve o üniversite her yıl açtığı yerleşkeler, öğrenci sayısını ve niteliğini sürekli artırsın. Üstelik ‘Dünyada büyük olmanın yolu buradan (Haliç’ten) geçer’ desin. Bu hafta, Haliç Üniversitesi’nin en yeni yerleşkesinin yer aldığı Kâğıthane’ye gittik ve üniversitenin Mütevelli Heyeti Başkanı Avukat Mansur Topçuoğlu’nun ağzından Türkiye’deki ve Haliç’teki değişim sürecini dinledik. Biz sorduk, Topçuoğlu cevaplandırdı...

Renkli kişiliğini hemen farkettiren Mansur Topçuoğlu sohbete, ‘Ben Yeni Türkiye’yim’ diye başladı ve devam etti: “Ben Arap kökenli bir Mardinliyim. Diyarbakır’da doğdum ve Kürt kültürü ile büyüdüm. Laz bir bayanla evliyim ve İstanbul’da da Türk kültürü ile yaşıyorum. Kısaca ben, yeni Türkiye’yim.”

Neden Yeni Türkiye’siniz?

M. Topçuoğlu: Çünkü az önce saydıklarım yeni bir Türkiye oluşturma noktasında hep birlikte yaşama kültürünün önünü açacak değerlerdir. Bu kültür zenginliği varken kimi ötekileştirebilirim ki? Bunu iki yıldır üniversitemize de aşıladığımı düşünüyorum.

Arzu ettiğiniz üniversite modeli nedir?

- Katılımcı, özgürlükçü, çoğulcu ve tam demokratik bir üniversite yapımız var. Kendimi de üniversitemizdeki gençlerden birisi olarak görüyorum. Onlarla sosyal medya üzerinden birkaç saniyede iletişim kurabilmem çok önemli. Genç kitlenin enerjisi oldukça yüksek. Bizler bugüne kadar, ‘Gelecek gençlerde’ diyerek büyük bir hata yaptık. Bu yaklaşımla gençlerin enerjisini sınırlandırıyoruz. Her insan farklı bir görevde başarılı olabilir. Günümüz gençleri hiçbir siyasetin içinde değil. Siyaset kurumu sisteme gençleri entegre etmede başarısız. Çünkü onları anlamıyor. Çocuklarımız teknolojinin en son nimetleriyle büyüyor. Bir de bizim nelerle büyüdüğümüzü düşünün.

Bu düşüncenizde bir ‘dönüşüm’ mesajı var...

- Türkiye’nin en genç mütevelli heyeti başkanı olmam, Türkiye’deki dönüşümün üniversite ortamına yansımasının önemli bir göstergesidir. Türkiye son 10-12 yıldır muazzam bir gelişme kaydetti. Bu süreç gençlere özgüveni getirdi. Bu özgüvenle ben bile babamdan miras kalmadan bir üniversitenin mütevelli heyeti başkanı sıfatıyla konuşabiliyorum. Gençlere özgüven iklimini getiren yöneticilerimize teşekkür ediyorum.

Üniversitede dönüşümü nasıl gerçekleştirdiniz?

- Kurucu vakfımız Lösemili Çocuklar Vakfı’dır. Ben de aynı zamanda vakfın başkan yardımcısıyım. Ülkenin değişim hızına ayak uyduramayan her kurum geride kalıyor. Haliç Üniversitesi’nin de geri kalmaması için iç ve dış dinamiklerimizle var gücümüzle çalıştık. İlk adımda üniversitenin her şeyini bilgi çağına göre yapılandırmayı hedefledik. Enerjimizi teknolojik altyapıdan öğrencisine, akademisyeninden idarecisine her yönümüzle bilgi çağına yakınlaşmak için harcadık.

Fiziki yönden de kapasitemizi büyüttük. Öğrencilerine sunduğu imkânlarla artık adından söz ettiren bir üniversiteyiz. Artık şehir içinde 7 adet yerleşkemiz var.

İddialı projeleriniz için akademik kadronuz yeterli mi?

- 1998’de kurulan bir vakıf üniversitesi olarak Haliç Üniversitesi değişimi yakalamış ve öncülerinden birisi olma avantajıyla yeni döneme hazırlanıyor. Artık kendi akademisyenini yetiştirebilen bir üniversite olduk. Tabiî ki dışarıdan öğretim görevlileri, araştırma görevlileri geliyor. Geçen yıl itibariyle asistan öğrenci uygulamasını başlattık. 370’i kadrolu olmak üzere 600 civarında akademisyenimiz mevcut. Öğretim görevlileriyle birlikte bu sayı 800’ü geçiyor. Her akademisyenimize 8.2 öğrenci düşüyor. Akademisyenlerimiz arasında deneyimli olanların (Prof.) sayısı oldukça fazla. Yaş ortalaması ise 40-42 arasında. Sosyolojik bir dönüşüm yaşıyoruz. Bunun doğal sonucu da aramıza gençlerin katılmasıdır. Bu arada tabiî ki deneyim de önemli. Ben deneyimi asla reddeden birisi değilim. Gençlerin bu deneyimleri alıp kendi kodlarıyla birleştirerek bir sonuca varmalarını tavsiye ediyorum.

Yerleşkelerinizden söz eder misiniz?

- Mecidiyeköy, Şişhane, Bomonti, Gayrettepe, Levent ve Kâğıthane’de olmak üzere 7 yerleşkemiz var. Bunların toplam büyüklüğü 100 bin metrekareyi geçiyor. Son olarak Kâğıthane’de donanımlı bir yerleşkeyi devreye soktuk. Yakında otoparkı ve diğer sosyal donatılarıyla Kâğıthane’yi eğitim ve kültür vadisi yapacağız. Tıp fakültemizin eğitim bölümleri ve laboratuvarları burada olacak. Yakın zamanda da Haliç Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ni hizmete açmayı planlıyoruz. Yerel bazda Kâğıthane Belediyesi ile işbirliği içindeyiz. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül Beyefendi’nin de destekleri var. Biz de bu çabayı ve desteği karşılıksız bırakmamak için canla başla çalışıyoruz.

Öğrencilerinize mesajınız nedir?

- Biz öğrencinin okuduğu bölümden ziyade gençlerimize şu mesajı veriyoruz: “Gelin sizlere sadece birer diploma vermeyelim. Sizleri ayrıca birer girişimci olarak yetiştirelim.” Girişimciliği sadece ticari bir başarı olarak görmemek gerek. Girişimcilik, ayrıca insanın kendisini tanıması ve keşfetmesidir. Bu üniversiteye adımını atan her gence kendisini tanıması ve keşfetmesine yardımcı olursak, o zaman genç arkadaşlarımızın hangi eğitimi aldıkları önemli olmuyor. Çünkü doğru sistemi ilk adımda o görüp bulacaktır. Ülkemizin bu tarz insanlara ihtiyacı var.

Gençlerimize hep şunu söylüyorum: Mutlaka bir hayaliniz olsun. Hayalle gerçek arasında sadece zaman farkı vardır. Hayal kurmaktan geri durmayın ki, çevrenizdeki herkesten farklı görebilmeyi öğrenin. Bugün dünyanın nüfusu 7 milyar. Ama sosyal medyanın önde gelen araçlarını, markalarını sadece birkaç kişi öngörüp bunları geliştirdi. Hepsi de bir hayalle yola çıktı. Demek ki olaylara birilerinden farklı bakabilmek çok önemli. Hayal etmek ve olaylara farklı bakmak yeterli değil. Harekete geçmediğin zaman hayal ettiğin şey senin değildir. Tabiî ki risk alıp cesur olacak gençlere ihtiyacımız var. Gençler kendilerini öyle bir noktaya getirmeli ki; yatırım yapılabilir görülsünler. İşte o zaman hayalin de bir anlamı olur, hayatın da. Hayal kurmak kadar donanımlı olmak da önemli.

Bazen statükocu yaklaşımlarla karşılaştıklarını ifade eden, kaybedecek az şeyi olan, hayata yeni başlayacak olan gençlerin kaybedecek çok şeyi yok. Biz değişime açık olanları destekliyoruz. Deneyim ile dinamizmin birleşmesi lazım. Bunun da en güzel hayat bulacağı yer üniversitemizdir. Buna ben 2D diyorum.

Av. Mansur Topçuoğlu kimdir?

1973 yılında Diyarbakır’da doğan Topçuoğlu, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ni bitirdikten sonra Hukuk eğitimini İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde tamamladı. İş hayatının ilk yıllarında, Türkiye’nin önde gelen firmalarının çağrı merkezlerinin kuruluş süreçlerinde rol alan Topçuoğlu, bu merkezlerde yöneticilik yaptıktan sonra İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin E-MBA programlarının kuruculuğunu üstlenerek programın yürütülmesine katkı sağladı. Hukuk eğitiminin ardından avukatlık-hukuki danışmanlık bürosunu açtı. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından oluşturulan Anayasa Platformu üyesi olarak 11 ilde düzenlenen “Türkiye Konuşuyor” isimli toplantıların organizasyonunda görev alan Topçuoğlu, İstanbul Anıtlar Kurulu Başkanlığı bünyesinde yer alan İstanbul Yenileme Alanları Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu Başkanlığı görevini de yürüttü. Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu (TTOK) Hukuk Müşavirliği görevinin ardından Yönetim Kurulu üyeliğine seçilen Mansur Topçuoğlu, T.C. Haliç Üniversitesi’nin 26 Eylül 2012’de gerçekleşen Mütevelli Heyeti seçiminde Mütevelli Heyeti Başkanlığı koltuğuna oturdu. Mansur Topçuoğlu aynı zamanda üniversitenin kurucu vakfı olan Lösemili Çocuklar Vakfı’nın Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyor.

Hayallerinin gerçekleşmesi

için ‘Haliç seni bekliyor’

Adaylar neden Haliç Üniversitesi’ni seçmeli?

- Dünyada büyük olmanın yolu Haliç’ten geçer. Türkiye’de büyük olmanın yolu İstanbul’dan geçiyor. Avrupa’da büyük olmak isterseniz Londra’da bulunmanız gerekiyor. Dünyada büyük olmak için de Amerika’da bulunmanız gerek. Avrupa’da 80’i aşkın üniversitede işbirliğimiz var. Amerika’daki birçok üniversiteyle de işbirliğimiz var. Biz Haliç’i tercih edenlere önce Türkiye’de, ardından Avrupa ve Amerika’da büyük olma (yani dünyada) fırsatı veriyoruz. Bu nedenle de hayallerinin gerçekleşmesini isteyen gençlerimize ‘Haliç seni bekliyor’ diyoruz.

Öğrencilerin yüzde 40’ı

burslu öğrenim görüyor

Öğrencilere sağlanan başlıca sosyal imkânlar ve burslar neler?

- Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) ile yaptığımız işbirliği ile bütün öğrencilerimize belli bir program çerçevesinde sosyal imkânlar sağlıyoruz. TSYD ile olan işbirliğimiz gelecekteki vizyonumuzun ne olacağının en somut örneğidir. Haliç Üniversitesi artık yüzme havuzu, tenis kortları, tartan pisti, yani her türlü aktivitenin yapılabildiği bir alana sahip. Bunda TSYD’nin ileri görüşlü yönetiminin de büyük payı var.

YÖK bursunun yanısıra Mütevelli Heyetimizin belirlediği burslar veriliyor. Bunlar arasında başarı, spor vs. bursları öne çıkıyor. Öğrencilerimizin yüzde 40’a yakını burslu öğrenim görüyor.

Gençlerimizin kendileri için karar verdikleri hayalin peşinden koşmalarını öneriyorum. Gerekirse birkaç yıl beklesinler. Kararsız olanlarsa gelsin meslek yüksekokulunda iki yıl okusun. Dikey geçiş sınavıyla lisansa geçip öğrenimine devam etsin. Bizim üniversitemizde bunu tercih eden öğrencilere yüzde 25 burs veriyoruz. (Burs yönetmeliği geçerli) Burada yıl kaybı da söz konusu değil. Bu nedenle hiçbir öğrenci için ilk yıllar yolun sonu değildir. Yeter ki seçimlerinde imkânların neler olduğunu bilsinler. Anne-babalar bu noktada çocuklarına güvenmeli ve evlatlarının yeteneklerine göre vereceği karara saygı göstermeliler. Bu ülkenin hayallerine ulaşması için üniversiteler en önemli kurumlardır.

Ayrıca zorunlu stajın yanısıra öğrencinin meslek hayatına atılması için eğitim gördüğü bölümün uygun gördüğü stajlar var.

Üniversite yüzde 80’e yakın

doluluk oranına sahip

Yurt imkânınız var mı?

- 700 kişilik bir yurdumuz var. Yerleşkelerimize yakın konumdaki yurtlarla, Şişhane’deki yerleşkemize yurt imkânı sağladık. Kâğıthane yerleşkesini özkaynağımızla kurduk. Şu anda hiç borcumuz yok. Eylül 2012’de geldik.

Tercih dönemi hazırlıklarından söz eder misiniz?

- Bu yıl oldukça hızlı ilerliyoruz. Yazılı ve görsel medyada yer alacağız. Ayrıca açık alanlarda gençlerimize ulaşacağız. Adaylar tercih yaparken üniversitelerdeki öğrencilerin fikirlerinden de faydalanıyor. Öğrencilerimiz bizlerin tanıtım elçilerimizdir. Bu yıl da öyle olacak. 2013-2014 akademik dönemine girerken yüzde 80’e yakın bir doluluk oranımız vardı. Bu yıl da büyük bir başarıya imza atacağımızı düşünüyorum.

Topçuoğlu: Farklı olmak bizim özelliğimiz

Mansur Topçuoğlu, üniversitenin tüm dinamiklerini harekete geçirerek hem akademik, hem sosyal, hem de ekonomik hayata katkı sağlayıcı projeleri devreye soktuklarını anlattı. ‘Farklı olmak bizim özelliğimiz’ diyen Topçuoğlu, yeni yerleşkelerle birlikte projelerini ard arda devreye soktuklarını dile getirdi:

TIP FAKÜLTESİ HİZMETE GİRDİ

“Kâğıthane’deki yerleşkemizde akademik hayata kazandırdığımız Tıp fakültemize bu yıl ilk öğrencilerimizi almayı planlıyoruz. Bunun için YÖK’e başvurduk. 40 ile 60 arasında öğrenci almayı düşünüyoruz.”

5 YILDA ÇİFT DİPLOMA ŞANSI

“Haliç üniversitesi olarak bir ilke daha imza attık. Öğrencilerimize üniversitemizde 4 yıl yerine 1 yıl daha (5 yıl) eğitim alarak yüksek lisanslı olmaları imkânı sağlıyoruz. Eğitim sistemimiz de buna imkân sağlıyor. (Tezsiz yüksek lisans) Tabiî ki biz burada taahhütlerimizi yerine getiriyoruz. Öğrenciler de üzerlerine düşen görevleri (sınavlar dahil) yerine getirmeli. Ayrıca bu yıl itibariyle Türkiye’de uygulamalı psikoloji alanında doktora eğitimi verebilen birkaç üniversiteden biri olacağız.”

SİNAN ÇETİN’LE ORTAK PROJE

“Sinema dünyasının duayen ismi Sinan Çetin ile bir anlaşma yaptık. Cihangir’de (Kabataş) Haliç Üniversitesi Sinan Çetin Yerleşkesi’ni açıyoruz. Sinan Bey, diğer insanlardan farklı bir gözle bakabilen birisi. İletişim, sinema alanında yeni bir alan açacağız. Sinan Çetin ile aynı zamanda sürekli eğitim merkezi kanalıyla sinematografi başta olmak üzere sahne ve sinema konusunda pratikten yetişen gençlere imkân vereceğiz. Bu projeye adım atmadan önce en doğru kişinin Sinan Çetin olduğunu düşündük. İşbirliğimizin ilk adımında temel ihtiyaçlarımız belirlendi. Bunlarla ilgili çalışmalarımız sürüyor. Eylül ayında öğrencilerimize merhaba diyeceğiz. Sinan Bey’e de tüm gayrimenkullerini üniversitenin kullanımına açtığı için teşekkür ediyorum. Şehre yakın bir konumda da plato kurma projemiz var. Söz konusu bölgeyi vergiden arındırarak üniversitenin de içinde olması şartıyla film sektörüne açmak istiyoruz. İletişim fakültesi için de YÖK’e başvurduk. Yeni medya dünyasının akademik yönü bu fakültemizde öğrencilerimizle hayat bulacak.”

 Yeni Akit

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23