Hacamat nedir nerede yaptırılır? Geleneksel tedavi yöntemlerinden biri olan hacamatın nasıl yapıldığı merak ediliyor. Peki, hacamatın dinde yeri nedir?
Peygamber Efendimizin tavsiye ettiği tedavilerden olan hacamatın ne için nasıl yapıldığı, hangi gün ve hangi bölgeye uygulandığı merak ediliyor. Peki, hacamat nedir?
Hacamat nedir?
deriden ufak ensizyonlardan vakum yolu ile kan alınmasıdır. Genellikle iki omuz arasından, sırttan, başın arka tarafından yahut vücudun herhangi bir yerinden bardak veya boynuzla alınır.
Kelimenin aslı Arapça hicâme(t) olup “emmek” anlamındaki hacm kökünden gelir; hacamat yaptırmaya ihticâm, bu işi meslek edinen kişiye haccâm, kullandığı fanus ve bardak gibi aletlere de mihcem (mihceme) denir.
Hacamat nasıl yapılır?
Hacamat, derinin bir neşter yardımıyla çizilip ağzı geniş bir bardak, kavanoz veya şişe ile oluşturulan emme gücüyle kanın çekilmesi şeklinde yapılır.
Hacamatın İslam’daki yeri nedir?
Hacamatın Hz. Peygamber zamanında da sağlığı koruma ve bir tedavi metodu olarak uygulandığı, bizzat kendisinin hacamat yaptırdığı, hatta hacamatı teşvik ettiği bilinmektedir. Hacamatı o dönemde uygulanan en iyi tedavi metotları arasında sayan (Buhârî, “Ṭıb”, 13; Müslim, “Müsâḳāt”, 62, 63) Resûl-i Ekrem’in ve ashabının genel olarak ağrıya ve baş ağrısına karşı (Buhârî, “Ṭıb”, 15; Ebû Dâvûd, “Ṭıb”, 3) baş, omuz, boyun damarları, kalça ve ayağın üstünden hacamat yaptırdığı (Buhârî, “Ṭıb”, 14, 15; Ebû Dâvûd, “Menâsik”, 35, “Ṭıb”, 4, 5; Tirmizî, “Ṭıb”, 12; İbn Mâce, “Ṭıb”, 21), hacamatın akla ve hâfızaya kuvvet verdiğini söylediği (İbn Mâce, “Ṭıb”, 22) rivayet edilmektedir.
Bazı hadislerde pazartesi, salı veya perşembe günleri, ay içinde de on yedi, on dokuz ve yirmi birinci günler hacamat yapılması tavsiye edilmiş (Ebû Dâvûd, “Ṭıb”, 5; Tirmizî, “Ṭıb”, 12; İbn Mâce, “Ṭıb”, 22), ayrıca vücudun hangi bölge ve damarlarından kan alınmasının uygun olacağına ilişkin bazı bilgilere ve uygulama örneklerine yer verilmiştir (Ebû Dâvûd, “Ṭıb”, 5; İbn Mâce, “Ṭıb”, 21). İbn Kayyim el-Cevziyye, hadislerde mevcut tavsiye ve bilgilerin, dönemindeki tıp âlimlerinin tesbitleriyle uyum içinde bulunduğunu, meselâ bu âlimlerin kanaatine göre ayın hareketine bağlı olarak kan basıncının arttığını, ay ortası ile onu takip eden haftanın hacamat için en uygun zaman olduğunu, âcil durumlar hariç bu zaman dilimi içinde hacamat yapmanın daha faydalı olacağını söyler (eṭ-Ṭıbbü’n-nebevî, s. 42, 45). Buhârî’nin yukarıdaki hadisleri zayıf bulduğu için eserine almadığını kaydeden İbn Hacer ve Aynî gibi âlimler ise hacamat için belli bir zaman tayininin söz konusu olmadığını belirtirler (Fetḥu’l-bârî, XXI, 266-267; ʿUmdetü’l-ḳārî, XVII, 374-375).