Terörle Mücadele Sırasında Yaralanıp Gazi Sayılmayanlar Derneği Genel Başkanı Ertuğrul Gazi Demir Akit’e konuştu. Demir, “Terörsüz Türkiye sürecine huzur ve güven içinde yaşayacağımıza inancımız ve desteğimiz tamdır” dedi.
Her yıl 19 Eylül’de Gaziler Günü kutlanıyor. Ancak terörle mücadele sırasında yaralanan kahraman askerlerimizden 23 bini Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) 1953 yılında çıkarmış olduğu 1053 Sayılı Nizamname’de belirtilen değerlerin altında kaldıkları gerekçesiyle malul gazi sayılmıyor. Bu kahramanlarımızdan bazıları senelerdir haklarını yasal yollarla aramaya çalışırken, binlercesi de hayata küserek köşesine çekilmiş durumda.
Gaziliğe Engel Nizamname
Türkiye’nin Kore Savaşı’na katılmadan önce ABD’den ithal ederek kabul ettiği 1053 Sayılı Nizamname, terörle mücadele sırasında yaralanan askerlerimize adeta malul gazilik unvanının verilmemesi için gerekli tüm unsurları barındırıyor. Tam 14 terörist kurşunu yiyerek iç organlarından bazılarını kaybetmiş olan bir asker, SGK tarafından “vücut bütünlüğü” bozulmadığı gerekçesiyle malul gazi sayılmıyor. Yine patlayan bir bomba ya da mayın nedeniyle vücuduna yüzlerce şarapnel parçası saplanarak bunlarla yaşamak zorunda kalan bir kahramanımız da vücut bütünlüğü bozulmadığı için malul gazi haklarını alamıyor. Terörle mücadele sırasında yaralanan askerlerimizin büyük bölümü, vücutlarından çıkarılması hayati tehlike arz ettiği için yüzlerce şarapnel ve kurşunla yaşamaya mahkûm olurken, gazilik haklarını alamıyor. Bu durumda olan gazilerimiz, yıllar içinde ağır metal zehirlenmesinden dolayı hastalanıp hayatını kaybediyor. Naaşları ise analarının ak sütü gibi hakları olan Türk Bayrağı’na sarılamıyor. Bu da toplum vicdanını kanatıyor.
Yeni Akit Gazetesi TBMM Bürosu’na ziyaret
Terörle Mücadele Sırasında Yaralanıp Gazi Sayılmayanlar Derneği Genel Başkanı Ertuğrul Gazi Demir, Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Uludoğan ve Dernek Üyesi Uğur Ünal, gazilik haklarına kavuşmak üzere yaptıkları temaslar kapsamında, Yeni Akit Gazetesi TBMM Bürosu’nu da ziyaret ettiler. Dernek Genel Başkanı Ertuğrul Gazi Demir, malul gazi sayılmayan kahramanlarımızın sorunları ve gazilik haklarına kavuşmak için yaptıkları çalışmalar hakkında Akit’e bilgi verdi. Demir, sorunlarının çözümü için devletten beklentilerini aktardı.
BİZLER, VURULUNCA DEĞİL, UNUTULUNCA ÖLDÜĞÜMÜZÜ ANLADIK
Sayın Demir, terörle mücadele sırasında yaralandığı hâlde gazi sayılmayan kahramanlarımız için yıllardır mücadele ediyorsunuz. Bu durumda ne kadar kahramanımız var? Neler söylemek istersiniz?
Ertuğrul Gazi Demir: 23 bin kahraman vatan evladı, terörle mücadele sırasında yaralandığı hâlde malul gazi haklarına kavuşamamış durumda. Bizler, terörle mücadele sırasında devletimizin emrinde ve hizmetindeyken, görev esnasında hain PKK terör örgütünün kurşunları ile yaralandık. Ama ne yazık ki yıllardır gazilik haklarımızı alamadık. Bizler bu vatan için, bayrak için, toprak için bir saniye bile ötesini düşünmeden şehidin şahidi olmuş, bu vatanın öz evlatlarıyız. Bizler, vurulunca değil, unutulunca öldüğümüzü anladık. Ne yazık ki 35 yıl geçmesine rağmen vurulduğumuz günden bu yana kapımızı açan, hâlimizi hatırımızı soran olmadı. “Vatan için vuruldunuz, ne yer, ne içersiniz? Sağlık durumunuz nedir?” diye soran olmadı. O günden bu güne kadar yediğimiz mermilerle, kurşunlarla, şarapnel parçalarıyla yaşam mücadelesi ve sağlık sorunlarıyla yaşamaya devam ediyoruz. Birçok arkadaşımız kimisi bastonla, kimisi değnekle, kimi arkadaşlarımız ise aylarca hastanelerde tedavi görerek yaşamaya devam ediyor.
14 MERMİ YEMİŞ VATAN EVLADI NEDEN GAZİ DEĞİL?
Çatışmalarda kurşun yiyen, patlayan bombalarla, mayınlarla yaralanan askerlerimiz neden malul gazi sayılmıyor?
Ertuğrul Gazi Demir: Evet biz de bu soruyu sürekli kendimize ve yetkililere soruyoruz. İçimizde 14 mermi yemiş vatan evladı gazi değil, neden? Vücudunda 500 şarapnel parçasıyla yaşayan bu vatan evlatları gazi değil, neden? Üstelik devletimizin hiçbir imkânından faydalanamayan, gazilik onurunu alamamış bu vatan evlatları, dertleriyle, kederleriyle, sorunlarıyla baş başa kalmış yaşam mücadelesi vermeye çalışıyorlar. Tek beklentimiz gazilik onurumuzun verilmesi.
İKİ AYAĞI MERMİYLE PARÇALANAN UĞUR ÜNAL, PROTEZ MASRAFINI KENDİ ÖDEDİ
Askerlik görevi sırasında yaralanıp gazi sayılmayan kahramanlarımızdan örnekler verebilir misiniz?
Ertuğrul Gazi Demir: Tabi. 1996 yılında Sivas karakol baskınında arkadaşımız Uğur Ünal ağır yaralandı. Sağ bacağından mermi girip sol bacağından çıkmıştı. Ayağına protez takılıyor. Üstelik bunun ücreti cebinden ödettiriliyor. Bu vatan evladı; vatan için, bayrak için vurulmuş bir kardeşimizken ne yazık ki devletimizin sisteminde gazi değil. Hayatı kısıtlanmış bir şekilde sağlık sorunları yaşayarak hayatını idame ettirmeye çalışıyor. Uğur Ünal, son 7 yıldır bastona muhtaç. Son bir-bir buçuk yıl yatalak vaziyette kaldı ve tekrar ikinci ve üçüncü revizyon protezlerini kendi cebinden yaptırarak yaşam mücadelesine devam ediyor. İlk protezi o günün parasıyla 30 bin lira iken, revizyon protezleri ise 60 bin lirayı buldu. Bu vatan evladına yazık değil mi? Neden bu paraları devletimiz karşılayamadı? Neden devletin sisteminde gazi değil? Gazi sayılabilmesi için ne kadar daha mermi yiyip, ne kadar daha bedeninden bir parçayı toprağa bırakması gerekiyor? Bunların her biri babasının bağında bahçesindeyken olan olaylar değil. Devletimizin emrinde ve hizmetindeyken, canı pahasına bedenini mermilere siper ederken, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü korurken kurşunların hedefi olmuş, gönüllerin kahramanı bir vatan evladıdır.
MECLİS AÇILDIĞINDA TALEPLERİMİZİN ÖNCELİKLİ KONULAR ARASINDA OLMASINI BEKLİYORUZ
Son dönemlerde gazilik unvanınıza kavuşmanız için olumlu ve ümit verici gelişmeler de yaşanıyor. Bunlar hakkında bilgi verir misiniz?
Ertuğrul Gazi Demir: Milli Savunma Komisyonu’nda Sayın Hulusi Akar Bakanımızın başkanlığında, Mehmet Ali Çelebi, Vefik Özen vekillerimizin katılımlarıyla iki defa toplantılara katıldık. Bu toplantılarda, Komisyon Başkanımız Sayın Hulusi Akar Bakanımızın “Öncelikli konumuz 23 bin vatan evladının gazi sayılmadığı ve öncelikle onların gazilik haklarının verilmesi konusunda devlet olarak elimizden gelen bütün gayretleri gösterip inşallah en kısa zamanda gerekli yasal düzenlemeleri yapıp gazilik onurlarını teslim edeceğiz” sözleri 23 bin vatan evladını sevindirmiş ve onurlandırmıştır. Beklentimiz, ilk yasama döneminde Meclis açılır açılmaz Meclisin öncelikli konuları arasında ilk sırada yer almasıdır. Artık bu utançla yaşamak istemiyoruz. Bu kanunun çıkacağına, terörle mücadele sırasında yaralanmış gazi sayılmayan vatan evlatlarına devletimiz tarafından gazilik onurlarının verileceğine inancımız ve güvenimiz tamdır. Bizler, vatan için vurulmuş, bu kahramanların artık unutulmaması, gaziler arasında ayrımcılık yapılmamasını istiyoruz. Ne yazık ki mevcut yasalar ve yönetmelikler bunlara izin vermemektedir. Yapılan çalışmalar üzerine küçük düzenlemelerle vatan için bedel ödemiş bu kahramanların da gönüllerinin alınması, gazilik onurlarının verilmesi, devletimizin şefkatli ellerinin uzanması, bu vatan evlatlarını psikolojik olarak hem rahatlatacak, hem de onore edecektir. Artık ülkemizin şehit ve gazi tanımı üzerinden kimlerin şehit ve gazi sayılacağının tanımının net bir şekilde yapılıp düzenlenmesi gerektiği aşikârdır.
KAFASINA MERMİ YEMİŞ KAHRAMAN ORMANDA TECRİT HAYATI YAŞIYOR
Ertuğrul Gazi Demir: İkinci bir örnek verecek olursak, terörle mücadele sırasında yaralanıp gazi sayılmayan kahramanlarımızdan Rahman Kangal, Düzce’de tek başına ormanın içinde yaşıyor. Ne yazık ki bugüne kadar bunun nedenini soran olmadı. “Vatan için vuruldunuz, ne iş yapar, ne iş yaparsınız, sağlık durumunuz nedir?” diye soran olmadı. Bu kardeşimiz kendisinin toplum içerisinde vatan için vurulduğu hâlde gazi sayılamadığından dolayı dışlandığını hissedip psikolojik sorunlarından dolayı, yemiş olduğu kurşunun kendisinde yarattığı travmatik sonuçlarından ötürü kendisini ormanın içerisine yaşamaya mahkum etmiştir. Bu kardeşimizin, terörle mücadele sırasında mermi kafasına sağ gözünden girmiş, kafasını parçalayıp çıkmıştır. 45 gün hastanede yoğun bakımda yattı. Günlerce yemek yiyemedi, su içemedi. Sadece sıvıyla hayata tutunmaya çalıştı. Daha sonra taburcu olup memleketine gönderildi. Ne yazık ki gazi sayılmıyor. Bizlerin devletimize küsme şansı yok. Bu vatan topraklarından başka yaşayacak, bu bayrağın gölgesinden başka nefes alacak bir vatanımız olmadığı şiarıyla kolumuzu, bacağımızı değil, canımızı da dün olduğu gibi bugün de vermeye hazırız. Ama tabi ki devletimizden de bazı beklentilerimiz var. Bunların hiçbiri devletimize yük değil. Devletimizin şefkatli ellerinin bu vatan evlatlarına uzanması, gönüllerinin alınması, gazilik onurlarının geç de olsa kendilerine verilmesini talep ediyoruz.
YARALANMA DERECESİNE BAKILMAKSIZIN GAZİLİK ONURUNUN VERİLMESİNİ İSTİYORUZ
Gazilik haklarına kavuşmanız için nasıl bir düzenleme gerekiyor?
Ertuğrul Gazi Demir: İçimizden terörle mücadele sırasında yaralanıp gazi sayılmayan vatan evlatlarının 675 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’de olduğu gibi yaralanma derecesine bakılmaksızın terörle mücadele kapsamında yaralanmış kahramanlara amasız, fakatsız bir şekilde gazilik onurlarının verilmesini istiyoruz. Yemiş olduğumuz mermiler, kurşunlar bizleri her geçen gün zehirleyerek öldürmeye ve sağlık problemleri yaşatmaya devam ediyor. Hatta içimizde bazı arkadaşlarımız zehirlenerek hayatlarını kaybetmişlerdir. Bu arkadaşlarımızın da haklarının ailelerine, çocuklarına tevcih edilmesini talep ediyoruz.
KOMİSYONA HENÜZ ÇAĞRILMADIK
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na çağrıldınız mı?
Ertuğrul Gazi Demir: Bizler de bu komisyonda yer almayı arzuladık. Kendi düşüncelerimizi, terörün en çok mağdur ettiği kesim olarak anlatmayı arzu ederdik. Ancak henüz çağrılmadık.
TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİNİ DESTEKLİYORUZ
Terörsüz Türkiye sürecini ve TBMM’de oluşturulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nu destekliyor musunuz?
Ertuğrul Gazi Demir: Tabi ki son zamanlarda terörsüz Türkiye sürecini, devlet büyüklerimizin anlattığı gibi sonuna kadar terörün en çok mağdur ettiği kimseler olarak desteklediğimizi, her daim devletimizin emrinde ve hizmetinde olduğumuzu, terörsüz bir Türkiye arzuladığımızı, artık kardeşin kardeşi öldürmediği, artık şehit ve gazi haberlerinin gelmediği, annelerin çocukların ve eşlerin babasız, kocasız evlatsız kalmadığı, huzur ve güven içinde yaşayan bir Türkiye arzumuzu inşallah devlet büyüklerimiz Sayın Cumhurbaşkanımız ve MHP Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Beylerin önderliğinde ülkemizin terörsüz günlere kavuşacağına, huzur ve güven içinde yaşayacağımıza inancımız ve desteğimiz tamdır.
Gazi meclisimizin gaziler lehine karar vereceğine inanıyoruz
Son olarak devletten beklentilerinize ilişkin neler söylemek istersiniz?
Ertuğrul Gazi Demir: Aynı terörist mermileriyle yaralanmış aynı vatan topraklarını koruyan bayrağını koruyan vatan evlatlarının kimi gazi sayılırken kimi de sayılmıyor. Artık bu ayrımcılığa son verilmesi gerektiği aşikârdır. Yüce Meclisimizin de bu konuda sorumluluk alacağına, mevcut hükümetimizin ve ilgili bakanlıklarımızın bu konuda yeni düzenlemeler ve çalışmalar yaptığını biliyoruz. Terörsüz Türkiye sürecinin sürdürüldüğü bu dönem, çok ağır bedeller ödemiş bu kahramanlarımıza gazilik statüsü verilmesinin tam yeri ve zamanıdır. Gazi meclisimizin kendi unvanına yakışır şekilde gaziler lehine karar vereceğine inanıyor ve güveniyoruz. Artık bu ayrımcılığın, bu dışlanmışlığın ortadan kalkmasını, yaralanma oranına bakılmaksızın vatanını, devletini, milletini korurken bedel ödemiş vatan evlatlarının tümünün gazilik statüsüne kavuşturulmasının zamanının çoktan gelip geçtiğini düşünüyoruz.


