Fatih Sultan Mehmet’in türbesi nerede? Fatih Sultan Mehmet kabri nerede?
Ayasofya Camii'nin bugün ibadete açılması ile vatandaşların akın ettiği önemli yerlerden biri de Fatih Sultan Mehmet Türbesi. Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi, 86 yıl sonra bugün ibadete açılıyor. Ayasofya Camii'nin bugün ibadete açılması ile vatandaşlar Fatih Sultan Mehmet Türbesi'ne de akın etti. Fatih Sultan Mehmet’in türbesi nerede? sorusu merak ediliyor. Peki, Fatih Sultan Mehmet kabri nerede?
Fatih Sultan Mehmet’in mezarı İstanbul’un Fatih ilçesinde bulunan Fatih Sultan Mehmet Camii ve Külliyesindedir.
Başta Fatih Sultan Mehmed’in mezarı yani türbesi olmak üzere, Osmanlı tarihinin bir çok önemli isminin mezarı buradadır. Fatih’in eşi ve II. Bayezid’in annesi Gülbahar Valide Sultan‘ın, “Plevne Kahramanı” Gazi Osman Paşa‘nın, ve mesnevi şarihi Abidin Paşa‘nın türbeleri hazirededir. Sadrazamlar, Şeyhülislamlar, müşirler ve pek çok ilim adamının mezarlarının buradadır.
Fatih Sultan Mehmet Türbesi, Fatih Camii avlusunda yer alıyor. Restorasyonu tamamlanan Fatih Sultan Mehmet'in, Fatih Camii avlusundaki türbesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş’un katıldığı törenle 2018 yılında yeniden ziyarete açılmıştı.
Fatih'in Ayasofya vakfiyesi nerededir?
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü arşivlerinde özenle saklanan, Fatih Sultan Mehmet'in vakıflarının vakfiyesi olan Ayasofya Vakfiyesi'nde, başta Ayasofya olmak üzere Fatih, Zeyrek gibi camilerin de arasında bulunduğu ibadethaneler ile şifahane, imarethane gibi yerlerin gelir giderlerinin kayıtları yer alıyor.
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Uzmanı Hakkı Şahin, arşivlerindeki Osmanlı dönemine ait birçok belgenin koruma altında tutulduğunu söyledi.
Arşivlerdeki en değerli belgelerden birinin Ayasofya Vakfiyesi olduğuna dikkati çeken Şahin, "Fatih Sultan Mehmet 1453 yılında İstanbul'u fethettiğinde o yerin en büyük mabedi olan Ayasofya'yı camiye dönüştürdü ve bununla ilgili bir vakıf kurdu. Vakfın gelirleri, giderleri, caminin onarımları, bakımları için de bir vakfiye oluşturdu. Arşivimizde bulunan Ayasofya Vakfiyesi 1463 tarihlidir. Türk İslam Eserleri Müzesi'nde Topkapı Sarayı'nda Vakıflar Genel Müdürlüğü arşivinde de nüshaları vardır ancak Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü arşivinde Ayasofya Vakfiyesi en eskisi ve orijinalidir." diye konuştu.
Ayasofya Vakfiyesi'nin özelliklerine ilişkin bilgi veren Şahin, "Ayasofya Vakfiyemiz 65 metre 30 santimetre uzunluğunda ve 38 santimetre enindedir. 110 eklentiden oluşmaktadır. Kısmen ceylan derisi, kısmen de aharlı kağıt üzerine yazılmış ve dili Arapçadır. Dışı da ipek atlasla kaplanmıştır." dedi.
Vakfiyenin uzunluğu ve formatı bakımından başka bir örneğinin bulunmadığına dikkati çeken Şahin, vakfiyenin arşivlerde özel bir kutuda muhafaza edildiğini, bulunduğu yerde de iklimlendirme cihazlarıyla korunduğunu anlattı.
Vakfiyenin bugüne kadar intikal etmesindeki en büyük etkenlerden birinin çok kaliteli bir kağıt kullanılması ve is mürekkebiyle yazılması olduğunu anlatan Şahin, vakfiyenin tek bir kalemden çıktığını ve düzgün bir hatla yazıldığını vurguladı.