• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Diyetisyenler öneriyor: Çocuklarda obeziteyi azaltmanın 5 yolu

Yeniakit Publisher
2018-02-07 21:50:00 - 2019-02-05 16:21:11
Diyetisyenler öneriyor: Çocuklarda obeziteyi azaltmanın 5 yolu

Obezite; vücutta aşırı yağ depolanması ile ortaya çıkan, fiziksel ve ruhsal sorunlara neden olabilen bir sağlık problemidir.

Sadece ileri yaşlarda değil, çok küçük yaşlardan itibaren görülmektedir ve enerji metabolizması bozukluğu olarak sayılmaktadır.

Yetişkinlerde görülen obezitenin büyük çoğunluğunun temeli, çocukluk çağlarına dayanmaktadır.Dünya genelinde obezite eğilimi özellikle çocuklar ve adölesanlarda alarm verici düzeyde olduğunu belirten Diyetisyen Ayşe Tuğba Şengel “Günümüzde çocukluk çağı obezitesindeki yıllık artış giderek büyümektedir ve obezite prevalansının 1970’lerdeki değerlerden 10 kat fazla olduğu bildirilmektedir” dedi.

Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması 2010 verilerine göre ülkemizde 0-5 yaş arasındaki obezite sıklığı %8.5; fazla kilolu ve şişman sıklığı ise %26.4’tür. 6-18 yaş aralığındaki obezite sıklığı %8.2; fazla kilolu ve şişman sıklığı ise %22.5 olarak belirlenmiştir.

Kalıtım, cinsiyet, haraketsiz yaşam biçimi ve fiziksel aktivitenin azlığı gibi genetik ve çevresel birçok faktör obeziten sorumludur. Diyetisyen Cansu Temel, özellikle beslenme alışkanlığının hazır yiyecek türüne kayması; besin içeriğinin yetersiz olduğu tuzlu ve şekerli besinler; pizza, hamburger, patates kızartması gibi fast-food yiyeceklerin fazla tüketilmesi obezite gelişiminde en fazla etkili olan etmenler olduğunu söyledi.

Günümüzde şehir yaşamının artmış olması ve çalışan ebeveyn sayısındaki artış nedeniyle daha fazla hazır gıda tüketimine kayılmış ve obeziteye zemin hazırlayan,besinlerde kullanılan endüstriyel maddeler öğünlerde daha fazla yer almaya başlamıştır. Bu konuda reklamların etkisi, hazır yiyecek ürünlerinin daha kolay ulaşılabilirliği ve daha ucuz olmasının da katkısı büyüktür.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

Yapılan çalışmalarda ailelerin bu konularda yeterli bilince sahip olmadığı görülmektedir. Çocukluk çağı obezitesinin ileride erişkin obezitesi olarak devam etmesi komplikasyonlara bağlı hastalık ve ölüm oranlarında artışa neden olabilir. Aynı zamanda hipertansiyon, koroner kalp hastalıkları ve diyabet gibi birçok kronik hastalık açısından yetişkinler kadar;obez çocuklar da önemli derecede risk altında olurlar.

Çocuğun obez olduğu nasıl anlaşılır?

Çocuklarda obezite bebeklik dönemlerinden itibaren anlaşılabilir ve önlem alınabilir. Ebeveynlerin bilinçli olması ve düzenli olarak çocuklarının boy-kilo kontrollerini yapmaları obezitenin erken yaşlarda önlenmesinde etkili olur. Çocuklarda 1 yaşına kadar her ay boy ve kilo değerleri ölçülmelidir. 4 yaşına kadar bu ölçümler 3 ay aralıklar ile; 4 yaşından sonra ise 6 ay aralıklar ile yapılabilir. Daha sonra çocuğun cinsiyeti ve yaşına göre persentil tablosundan ortalama boy ve kilo değerlerine bakılarak obezite durumu hakkında bilgi edinilebilir.

Çocuklarda Obeziteyi Azaltmak için En Önemli 5 Yol:

Diyetisyen Ayşe Tuğba Şengel ve Diyetisyen Cansu Temel çocuklarımızın sağlıklı beslenme alışkanlıklara kavuşması ve sağlıklı bir bedene ulaşmada aşağıdakileri önermektedir. Ayrıca, aysetugbasengel.com web sitesinden de çeşitli kaynaklara ulaşabilirsiniz.

  1. Çocukluk çağında obezitenin görülmesinde en önemli etken beslenme alışkanlıklarıdır. Aile ile birlikte ve düzenli yenilen yemekler, çocukların besin çeşitliliğine alışmasında ve düzenli olarak öğün tüketim alışkanlığının oluşmasında faydalı olur. Özellikler çocukların tüketmek istemedikleri sebze yemekleri, salata çeşitleri ve yoğurt gibi besinler aile yemeklerinde herkes tarafından tüketilmelidir. Bu durum çocukların beslenmesine de katkılı olacaktır.
  2. Çocukların yemek seçme alışkanlığının ve makarna, pilav gibi bazı besinleri daha fazla tüketmek istemesinin önlenmesi için bu konuda çok fazla yasak konulmamalıdır. Örneğin tabağının yarısına makarna yarısına sebze yemeği konulmalı ve çocuğun iki besini de tüketmesi sağlanmalıdır. Yemeklerin yanına mevsim yeşilliklerinden oluşan salata eklenebilir ve kendi tabağındaki salata bittikten sonra isterse ikinci tabak yemeği konulabilir.
  3. Okulda cips, asitli içecek, bisküvi, çikolata, poğaça gibi besinlerin tüketilmesini önlemek için beslenme çantaları hazırlanmalıdır. Bu beslenme çantalarında süt, ayran, taze veya kuru meyve çeşitleri, ceviz, badem, fındık, leblebi gibi kuruyemişler, taze sıkılmış meyve suları, evde tam buğday emeğine hazırlanmış tost veya sandviç gibi besin içeriğinden zengin besinler bulunabilir. Çocukların öğlen yemeklerinde yedikleri besinler de takip edilmelidir.
  4. Bebeklik döneminde tamamlayıcı beslenmeye geçiş aşamasında bebeklere çok fazla şekerli besin ve hazır ürünler verilmemelidir. Şekerli besinlere bebeklerin damak tadı alışır ve bu besinleri daha fazla tüketmek isterler; sebze türünde besinleri tüketmek istemezler. Bu durum da ilerleyen zamanlarda çocuğun şekerli gıdalarıtüketmeye daha fazla yatkın olmasına neden olur.
  5. Hazır ve paketli ürünlerin içeriğinde çok fazla katkı maddesi bulunabilir. Hazır besinleri tüketmeden önce etiket okuma alışkanlığının oluşması hem ebeveynler hem de çocuklar için önemlidir. Hazır reçel veya marmelatların yerine evde yapılmış reçeller tercih edilebilir; şeker içeriği yüksek hazır meyve sularının yerine taze meyveler tüketilebilir; pastane ürünlerinin yerine evde porsiyon kontrolünün de yapılabileceği kekler veya poğaçalar yenilebilir; kakaolu sütlerin yerine toz tarçın eklenmiş sütlerin içilmesi alışkanlık haline gelebilir; kahvaltılık gevreklerin yerine yulaf ezmesi ve meyve tercih edilebilir.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23