• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hacı Yakışıklı
Hacı Yakışıklı
TÜM YAZILARI

Demirtaş çoh hoştır amma benana

12 Eylül 2015
A


Hacı Yakışıklı İletişim: [email protected]

“AK Parti Devleti zalim, PKK cici çocuk” algısı son dönemin modası! Bunu ortaya atanlar doğan görünümlü şahinler! Birisi, Saray’a yürürüz deyince diğeri de Saray’a yürürüz diyor. Biri Öz Yönetim, diğeri Sıkı Yönetim istiyor; yani ikisi de “yönetimlerden” memnun değil! Çoh hoştır amma benana!

Doğu’da araçları yakan, yollarda mayınları patlatan kim? Bingöl girişinde vatandaşlar; “Bu araçları niye yakıyorsunuz?” dediğinde “Yaklaşana ateş ederim” diyen kim? TC’nin askerleri mi? Tüm bu zulümleri devlet değil de PKK işliyorsa, HDP 80 vekiliyle destek veriyorsa, bazı ülkeler rant amaçlı içeri sızıyorsa, onlara topyekün karşı çıkmak “hakkın ve adaletin” gereği değil mi? Dün 1980’in zulümkar devletine karşı çıkınca bizleri “irticacı” diye fişlemeye kalkanlar; bugün bizi devletçi olmakla suçluyor! Paralel kafanın algı yönetimine bak, çoh hoştır diyeceğim amma benana!

Bu bir “kavim” meselesi değil! PKK, parası olanın bastırıp kiralayabildiği bir taşeron şirket! Almanlara mı lazım oldu, bastır Euro’ları; Paralel yapılanmalara mı lazım oldu, çek okyanus ötesinden paraları! Halklar onlar için sadece işin edebiyatı!

Hep ispata çalıştık! Erdoğan’ın diktatör olmadığını, medyanın %70’den fazlasının sol ve azınlık gruplar elinde olduğunu, Türk ve Kürt’ün kardeş olduğunu, Müslümanların 28 Şubat’ta devlete değil zorba zihniyete karşı olduğunu, müslümanın medeniyette ileri gitmek için mücadele ettiğini, Atatürk’ün şahsına değil yaptığı bazı işlere karşı olduğumuzu ve bunun Cumhuriyet’e karşı olmak anlamına gelmediğini sürekli ama sürekli ispata çalıştık!  Bugüne değin Siyonist olduğu söylenen hiç kimsenin “Hayır ben Siyonist değilim” diye günlerce tartışıldığını ve ispata davet edildiğini görmedim! 

Bir şeyleri ispat etmesi gerekenler yine bu toprakların sahibi Müslümanlar oldu. Aramızdaki gayr-i müslimlerin din hürriyetine karışmak gibi bir durumumuz olmadığını da ispata çalıştık! Çünkü Türkiye bir türlü düzlüğe çıkamadı, aşağıda duran mecburen ispata zorlandı!

Şimdi sağlı-sollu-ortalı siyasi partiler ve iri medya birleşmiş “Erdoğan PKK’yı hortlattı” diyor. PKK’nın ortaya çıktığı günden beri 6 Cumhurbaşkanı gördü bu ülke ve hiç kimse ülkenin Başbakanını, Cumhurbaşkanını “terörle” suçlamadı. İlk kez Erdoğan döneminde 3 yıl boyunca olaylar durmasına rağmen yine Erdoğan suçlanıyorsa buradaki “planı” iyi okumak gerek! PKK ve derin devletin döktüğü kanı durdurmakla kalmayıp hayallerin ötesine geçerek TRT Kûrdi’yi açan Erdoğan’dı. Kürtçe dil kursları açıldı, kitaplar basıldı, şehirler öz isimlerine dönmeye başladı, büyük yatırımlar yapıldı, konuşulmaya korkulan meseleler dibine kadar tartışıldı, asit kuyularına girildi, işkenceler son buldu, dağa çıkma sebepleri hakkında empati kuruldu! Bunlar lütuf değil haktı ve bu hakkı ilk kez “Siyasi hayatıma mal olsa da bu işi çözeceğim” diyen Erdoğan verdi. Erdoğansız Türkiye isteyenlerin asıl gayesi, Türkiye’yi milletin yönetmediği bir toprak parçası haline getirmek!

Bizler de özgürlük alanını açan devletin yanındayız. Haksızlık yaparsa “devletin karşısında değil” ama yaptığı haksızlığın karşısında oluruz! Zulmeden devlete karşı “mazlumdan” yana durmak insanlık gereğidir. Özgürlük alanlarını geliştiren devlete ise zalim muamelesi çekmek en hafif tabirle cahilliktir!

Evladının şehit haberini alınca “Kürdüz ama hain değiliz” diye ağlayan adamın gözyaşlarında boğulmuyorsak yine şehit evladının gül yüzü hatırınadır. Öyle bir hale geldik ki içimizdeki beyinsizler yüzünden hepimiz helak olmanın cinnetindeyiz. Hangi kavmin ırkçısı olduğunuzun önemi yok, tüm ırkçıların argümanı aynı: Gücümüzü göreceksiniz, bizim bizden başka dostumuz yok, tükürüğümüzle boğarız, özyönetim, sıkıyönetim, bol denetim!

“Bir hilal uğruna güneşler batarken” birileri çıkmış, “camıma çaktılar” diye zırlıyor! Ahmet Kaya’yı öldürdünüz, attığınız manşetlerle insan hayatlarını ötelediniz, köşe yazılarını silah gibi sıktınız, ölüm fermanları imzaladınız ve şimdi çıkmış 2 metrekare cam için ağlıyorsunuz! Taksim’de polis otoları yakılırken bunu hareket özgürlüğü olarak gören sizdiniz! Amiral Gemisi dediğiniz ama içinde farelerin cirit atmaktan imtina edeceği geminizin balçığındaki sürmanşette, kırılan camın önünde kurma kollu Genel Yayın Yönetmeni, masum kedicik edasıyla poz veriyor. Üstad Necip Fazıl olsa şöyle derdi: Yahudiler mi, onlar kendi yumurtalarını pişirmek için dünyayı yakmaktan çekinmeyen lanetlilerdir! 

Amcanın biri; “İstanbul güzeldir, çoh hoştır amma benana” diyor. Yani sözlere değil icraate bakıyor. Aklıma tabii ki Süper Selahattin(!) geldi! Başı sıkışınca özgürlük, barış, halklar, kardeşlik diyor! Bu sözler çoh hoştır güzeldir amma icraat yalan olunca benana!

Bizi Ak “Parti’ci” sananlar var. Bizler Ak Partili olmak şiarıyla değil, Büyük Türkiye şiarıyla yoldayız. Bunu Erdoğan’ın gerçekleştirmeye çalıştığını ve yüzyılın büyük adımlarını attığını bildiğimiz için kendisine muhabbet duyuyoruz. Beyni ergenlikten çıkamamış koca adamlar bunu çözemiyor. Toplumun Muhsin Yazıcıoğlu, Necmettin Erbakan ve Erdoğan’ı aynı anda nasıl sevebildiğini de anlayamıyorlar. Anlatmak çoh hoştır, amma benana!

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23