• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Bu utanc bu zillet ikisine de yeter

Yeniakit Publisher
2015-02-26 08:12:00 - 2015-02-26 08:11:51
Bu utanc bu zillet ikisine de yeter

Bu utanc Bu ZiLLE Süleyman Şah neredeyse bizim toprağımız orasıT iKiSiNE DE yeter

Şah Fırat Operasyonu’ndan sonra Türkiye’nin IŞİD’e yönelik yaklaşımında bir değişiklik olur mu?

- Yanıbaşımızda hiçbir terör yapılanması istemiyoruz.

Eşme’deki yeni yer uluslararası hukuka göre hâlâ Suriye’nin toprağı...

- Orası artık bizim toprağımız. O toprak parçası, Süleyman Şah’ın mezarı orada olduğu için bize aitti. Dolayısıyla Süleyman Şah’ın mezarı neredeyse, bizim toprağımız orasıdır.

Yani Ankara Anlaşması’nda coğrafi bir şey yok...

- Hayır bilmem ne enlemde, bilmem ne boylamda falan diye tanımlanmış bir şey değil. 1939’da değiştiğinde Caber Kalesi için de değişti. 1975’te Karakozak’a geldiğinde orası oldu, şimdi de Eşme. Yani birisi meydan okuyorsa gelsin oraya dokunsun bakalım, anında müdahale edilir.

Sözleri Suriye basınında manşet olan Kemal Kılıçdaroğlu ile Genelkurmay Başkanı’nı eleştirmeye kalkışan Devlet Bahçeli’ye “Bu utanç ve zillet onlara yeter” şeklinde sert çıkan Başbakan Ahmet Davutoğlu, muhalefetin ülke düşmanlığına dönüştürdüğü AK Parti düşmanlığını seçim meydanlarında millete anlatacaklarını vurguladı

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Macaristan’a yaptığı resmi ziyaret sonrası dönüş yolunda uçakta beraberindeki gazetecilere önemli değerlendirmelerde bulundu. CHP ve MHP’nin Şah Fırat Operasyonu ile İç Güvenlik Paketi konularındaki tavırlarına sert çıkan Başbakan Davutoğlu, yaşanan süreç hakkında bilgi verdi, Kemal Kılıçdaroğlu ile Devlet Bahçeli’nin utanç ve zillet içerisinde kaldıklarını belirtti.

Şah Fırat Operasyonu ile ilgili yapılan yorumlara bakıldığında Suriye ve İran’ın dışında dünyada Türkiye’yi eleştiren hiç kimsenin olmadığını vurgulayan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye’de ise CHP ve MHP’nin olduğunu belirtti. “Öyle argümanlarla eleştirdiler ki; vatanperverlikle de diplomasi bilmekle de bunu izah etmek mümkün değil” diyen Davutoğlu, şunları söyledi:

MHP, HDP İLE İŞBİRLİĞİ İÇİNDE

“CHP’li Loğoğlu çıktı, ‘Türkiye, Suriye’ye gerekçesiz şekilde saldırmıştır’ dedi. Bunu Suriyeli biri söyleyebilir, ama Türkiye’de Ana Muhalefet Partisi’ni temsilen eski bir diplomat söylüyorsa, ilişkiye dikkat çekmek lazım. Öbür tarafta Bahçeli, Genelkurmay Başkanımıza hakaretamiz ifadeler kullanıyor, ama Meclis’te iç güvenlik görüşmelerinde HDP ile işbirliği içinde davranıyor.”

BUNLAR DEVLET AHLÂKINA UYMAZ

Vatan topraklarının terkedildiği şeklindeki sözleri değerlendiren Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Daha önce de iki kere yer değiştirmiş. Eğer o dönemdeki vatan hainliği değilse, bugünkü eylemi de böyle görmek mümkün değil. 1939’da CHP iktidardaydı. 1973’te karar alınıp 1975’te taşındı. Arada yine CHP iktidarı var. 12 Mart dönemi, Ecevit dönemi, arkasından da MHP’nin de içinde olduğu MC koalisyon dönemi. Genelkurmay Başkanı’na yönelik yapılan bu çirkin ve edepsiz saldırı hiçbir şekilde devlet ahlâkına uymaz” dedi.

DİREKTİF 1 AY ÖNCE VERİLDİ

“Biz tam da bu operasyonu planlarken, yani takriben 1 ay önce ben Başbakan olarak Genelkurmay’a bu harekatın yapılması direktifini yazılı olarak verdim” diyen Başbakan Davutoğlu, “Malûm, bizim özel güvenlik kurulumuz var. Orada bu konudaki riskleri analiz ettik. Sonra Cumhurbaşkanımıza arz ettik. Sonra taktiği ve zamanlamayı bir önceki güvenlik toplantısında yaptık. Perşembe günü Genelkurmay Başkanımızla görüşüp, Cumhurbaşkanımızla istişarede bulunduk. Cumartesi düğmeye basıldı” diye konuştu.

NEDEN İHTİYAÇ HİSSEDİLDİ?

Hükümetin Türkiye’yi büyük bir riskten çıkarmaya çalışırken, muhalefetin ise Meclis’te kendi aralarında oluşturdukları koalisyonla içeride bir güvenlik riski çıkarabilecek şekilde tahrik ve provokasyon peşinde olduğunu vurgulayan Ahmet Davutoğlu, “Niye buna ihtiyaç hissedildi?” sorusunu 4 madde ile özetledi:

Oradaki tarihi mirası koruma altına almak.

Oradaki askerlerimizin çatışma ortamında, ateş çemberi içinde daha uzun süre kalmamasını temin etmek.

Uluslararası hukuku korumak.

Türkiye’nin kendi iradesi dışında herhangi bir provokasyonla Suriye’deki çatışma ortamının içine çekilmesine engel olmak.

‘HER ŞEYE HAZIRLIKLIYDIK’

Naaşların alınıp Türkiye içine getirebileceğini fakat Suriye içinde Eşme’ye taşındığını ifade eden Davutoğlu, “Bize 3-4 alternatif sunuldu, askeri ve pek çok açıdan uygunluğuna karar verildi. Düşünün 572 asker gece karanlığında giriyor. 40 tank, 57 zırhlı araç girdikten sonra belli bir yere kadar birlikte hareket ediliyor, sonra güvenlik koridorları oluşturmak üzere kuzey ve güney hattından iki kanat halinde geniş bir hilal şeklinde Süleyman Şah Türbesi ve karakol emniyete alınıyor. Bu arada Türkiye içinden olası bir saldırıya mukabelede bulunacak şekilde uzun menzilli toplar, tespit edilen noktalara çevriliyor. 59 uçak yerde ve havada her an müdahaleye hazır bekletiliyor. 12 uçak havada 3 dakikada müdahaleye hazır bulunduruluyor” dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, gazetecilerin sorularını da cevapladı:

‘ONLAR KIŞ UYKUSUNDA’

- Bu planlamanın yapıldığı tarih hangi döneme tekabül ediyor?

- İlk güvenlik toplantılarından itibaren konu görüşüldü ama Süleyman Şah ile ilgili risk analizleri daha eskiye dayanıyor. Muhalefet niye eleştiriyor? Hani diyor ya Kılıçdaroğlu, “Bir sabah kalktık, Suriye ile düşman olduk..” Bir sabah olmadı bu şey, orada yüzbinlerce insan öldü. Hâlâ da ölüyor. Türkiye’nin 10 ay çaba sarfettiğini hep gözardı ediyor. Kış uykusu olur da; 4 sene sürmez ki.

‘ELLERİNDE MALZEME KALMADI’

Onlar bir sabah kalktıklarında oraya saldırılmasını bekliyorlardı. Ya da bir sabah kalkıp, Türkiye bir bunalımın içine girecek diye bekliyorlar. Çünkü bütün beklentileri ‘Türkiye’de nasıl bir kriz çıkartabiliriz’ üzerine... Süleyman Şah’a niye yardımcı olunmuyor, ne oluyor Süleyman Şah’da diye soruyorlardı. Şimdi onların da istismar edeceği bir problem alanı ortadan kaldırılmış oldu.

HDP-MHP AYNI ÇİZGİDE

Muhalefetin Meclis’te Özgürlüklerin Korunması ve İç Güvenlik Reformu Yasası’na tavırlı olduklarını ve TBMM’de kriz çıkardıklarını anlatan Davutoğlu, “HDP ve MHP’nin bir konuda anlaşmalarını bekler miydiniz?.. Bu nasıl bir AK Parti korkusu ki, bunları bir araya getiriyor?..” diye sordu.

‘MECLİS’İN ADABINI BOZDULAR’

İç güvenlik Paketi ile ilgili olarak “Beğenmiyorsanız yasayı, seçimde kazanır değiştirirsiniz. Bakın, şu ana kadar ‘Bu kanunun şurası yanlış, şurası eksik’ diye tek bir somut öneri yapmadılar. Bu kanun komisyondan üç günde geçti. Yeri göğü inletiyorlar. Meclis’in bütün âdâbını, vakarını ayaklar altına aldılar” dedi.

Vatandüşmanlığını

herkeseanlatacağız

- Bir provokasyon olabilir demiştiniz bu bir tahmin miydi, yoksa bir istihbarat var mıydı?

- Tabiî yani istihbaratımız da var. İlginç bir şey tabi bakın Kılıçdaroğlu açıklama yapıyor; Türkiye’de, dünyada hiçbir yerde manşet olmuyor, nerede manşet oldu Suriye rejimi ajansı Sana’da manşet oldu. Bu ayıp, bu utanç, bu zillet Kılıçdaroğlu’na yeter. Aynı şekilde Meclis’te HDP ile işbirliği yapıp sonra PYD’nin bulunduğu bölgeden geçti diye bizi eleştirmeye, Genelkurmay Başkanı’nı da eleştirmeye kalkan Bahçeli’ye de Meclis’te HDP ile yaptığı ilişkinin getireceği maliyet ve utanç yeter.

Biz bunu meydanlarda gümbür gümbür anlatacağız. Bu engelleme devam eder ve en ufak bir olayda molotof sebebiyle tek bir vatandaşımızın başına bir şey gelirse, sorumlusu Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’dir. Demirtaş ayrı zaten onlar bunu kullanıyor.

Türkiye’de devlet güvenliği, kamu düzeni, devletin bekası diyen MHP, molotofkokteylini savundu, polisin 24 saat gözaltına alma, kontrol etme yetkisini engellemeye çalıştı. Maske takanları savundu. 6-7 Ekim olaylarını savundu diyeceğiz. Demek ki siz 6-7 Ekim olaylarının tekrar sahnelenmesini istiyorsunuz veya böyle bir otorite boşluğunda bu sahnelensin diyorsunuz. Bahçeli, vazifesini son derece onurlu ve mükemmel yapmış Genelkurmay Başkanı’na dil uzatacağına, HDP ile hangi işbirliği içine girdiğinin hesabını versin.

PARALEL HDP'YE OY VERECEK

- Paralel yapı HDP’yi mi destekleyecek?

- Hiç şaşıracak bir şey yok. Aralarındaki temasları biliyoruz...

- Aday listelerini oluştururken hangi kriterlere özellikle dikkat edeceksiniz?

- Benim için tek tercih sebebi var; ehliyet, liyakat. Tabii, burada ehliyet ve liyakat derken sadece devlet tecrübesi anlamında ehliyet ve liyakat değil, teşkilat tecrübesi anlamında da ehliyet ve liyakat. Teşkilat tabanı olmayan bir grup olmaz. Teşkilattan mutlaka güçlü bir damarın Meclis’te temsil edilmesi lâzım. Yine devlet tecrübesi kazanmış ve yönetimde edindiği tecrübeyi siyasi alana taşıyacak güçlü bir damarın da temsil edilmesi gerek.

Başörtülü, başörtüsüz?

- Öyle bir ayrım yok. AK Parti’nin başarısının en büyük sebeplerinden biri, süreklilikle değişimi şimdiye kadar çok iyi dengelemiş olması. Sürekliliği temsil edecek isimlerin önemli oranda bulunması lâzım. Şu anda AK Parti’nin il teşkilatları hemen hemen tümüyle yenilendi, ilçe teşkilatları yenilendi. 1070 kongre, 1700 gençlik ve kadın kongresi yapıldı. AK Parti siyasi kültürü, siyasi damarı oluştu.

O GECE NE YAŞADIĞIMIZI BİZ BİLMİYORUZ

- Genelkurmay Başkanı’nın Bahçeli’ye cevap niteliğindeki açıklamaları konusunda ne düşünüyorsunuz?

- Vakur, kendini anlatan bir açıklama. O gece 9 saat 45 dakika Genelkurmay Başkanı bir saniye uyumadı. O gece ne yaşadığımızı biz biliyoruz. Bahçeli, oturduğu yerden konuşuyor ama HDP ile de işbirliği yapıyor. Hüseyin Aygün ideolojisi belli. Devlete karşı isyana teşvik için tweet’leri belli, ‘Oktay Vural’ı tebrik ederiz ne kadar güzel muhalefet yapıyor’ diyor. Sinan Oğan, ‘çok iyi mücadele ediyor’ diyor. Dostlukları daim olsun. Bizim de devletimizin kudreti daim olsun.

Esad adına birisi konuşsaydı, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’den daha iyi konuşamazdı. Birisi TSK’ya, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne zarar vermek isteseydi, Bahçeli’den daha fazla zarar veremezdi. Esad’ın BM’deki temsilcisi bile Türkiye’ye dönük bu kadar ağır ifadelerle konuşmadı. Her şeyin bir sınırı var. AK Parti düşmanlığı artık vatan, millet, devlet düşmanlığına dönüştü. AK Parti’ye düşman olduğu için bütün kutsallara düşman oluyorlar.

ŞAH FIRAT İÇİN 'ŞÜKÜR NAMAZI'

Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu’nun yerinin, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yaptığı son derece kritik bir operasyon neticesinde değiştirilmesi, operasyonu yürüten ekipte büyük bir rahatlamayı da beraberinde getirdi. Edinilen bilgiye göre Başbakan Ahmet Davutoğlu, Şah Fırat Operasyonu başarıyla sonuçlanınca “Şükür Namazı” kıldı. Genelkurmay’da 9 saat 45 dakika boyunca,  diğer yetkililerle birlikte hiç uyumayan Ahmet Davutoğlu, operasyonun yönetildiği odadan Sabah namazı için çıktı. Çok kritik operasyonun başarıyla tamamlanmasından dolayı Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun şükür namazı da kıldığı öğrenildi.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23