Çarşıda pazarda, işportacı kovalarken gördüğümüz; esnafı denetleyen "zabıta"nın, adını yaklaşık bir buçuk asırdır yaşatmayı başaran en eski kuruluşumuz olduğunu biliyor musunuz?
Evet geçmişleri ta 1839'a uzanıyor. Ama o tarihlerde "işportacı kovalamak" gibi bugün gülümsediğimiz işler leblebi çekirdek kabilinden.. Asıl görevleri kazalardan şehirlere bütün Devlet-i Aliyye'nin emniyet, asayiş ve huzurundan sorumluluk..
Onlardan önce Osmanlı'da kazalarda Kadılar emrindeki subaşılar, sancaklarda mirliva veya sancak beyleri, eyaletlerde ise miri miran emniyet ve asayiş hizmetlerini görürlerdi.
Dersaadet'te yani İstanbul’da ise karakullukçu denen yeniçeriler görev yapardı. yeniçeri ağası, cebecibaşı, cebeciler, kapudan paşa, topçubaşı ve topçular, bostancıbaşı ve bostancılar, emniyet ve asayişin sorumlusu idiler..
"PAPUCU DAMA ATARLARDI"
Hem o tarihlerde hangi emniyet ve asayişten bahsediyorsunuz ki; esnaf, kapısını gece gündüz kilitlemezdi. Halk da öyle.. Belki dış kapının mandalı vurur da bir "Tanrı misafiri" gelecek olur, evimize bet-bereket getirir diye beklenirdi.
Esnaf hele bir yanlış yapsın; kalitesiz mal, hileli terazi, fahiş fiyat.. Ne mümkün. Çünki "Papucu dama atılır"dı!
Esnaf'ın kendi içinde zaten bir "ahilik" teşkilatı vardı. Başında bir "kedhuda" bulunurdu. Yani hilehud'ayı engelleyen.. Bir esnaf papucu kalitesiz mi yaptı, papuç alınır, damına atılırdı. Yazık, o esnaf artık iş yapamaz olur, adı "çürükçarıkçı"ya çıkardı! "Papucu dama atılmak" oradan geliyor.
ZABITA BİRLEŞTİRİLİYOR
1826’da Yeniçeriliğin ortadan kaldırılmasından sonra emniyet ve asayiş hizmetleri önce ‘Asakir-i Redife’ adıyla yeni bir askeri teşkilata verildi.
1846 tarihinde ilk defa Zaptiye Müşirliği makamı ihdas edildi. Bütün ülkede Zaptiye hizmetleri doğrudan doğruya bu makama bağlandı.
Bu devreye, ‘Tevhidi Zabıta’ (zabıtanın birleştirilmesi) devresi de denilmektedir.
Zaptiye Müşirliği, bir üst seviyedeki askeri bir makam olan ‘Seraskerlik’ yani bugünün Genel Kurmay Başkanlığı'na bağlandı.
Böylece asıl görevi iç güvenlik ve düzeni sağlamak olan ve tek elden sevk ve idare edilen yeni bir "zabıta" oluştu.
1869 tarihinde teşkilatın ilk nizamnamesi olan Asakir-i Zaptiye Nizamnamesi yürürlüğe girdi.
NİCE "ZAPTİYELER GELİYOR" TÜRKÜSÜ VAR
Komutanına "Zabitan", emrindeki erlere de "Zaptiye" denirdi.
Bunlar özellikle kırsalda yol kesen eşkıyanın korkulu rüyası olmuştur. "Aksaray'dan geçer iken çevirdiler yolumu. Zaptiyeler bağladılar kolumu.." benzeri nice zaptiye korkusu dillendiren türküler halâ söylenir. Derken..
Zabitan, subay..
Zaptiye, jandarma, polis oldu.
"KAÇ LAN ZABITA GELİYOR"
Kuruluşun kökündeki "Zabıta" ise artık esnafı denetleyen belediye görevlilerine kaldı.
Üç tekerli tezgah arabasını, "Kaç lan zabıta geliyor!" uyarısıyla ite kaka koşup sıvışmaya çabalayan işportacının korkulu rüyası oldular. Bir de dilencilerin..