Dünyanın en tehlikeli ve ayrım gözetmeyen silahlarından biri olarak kabul edilen anti-personel kara mayınları, Rusya’dan gelen artan tehdit gerekçesiyle beş Avrupa ülkesinin uluslararası anlaşmadan çekilmesiyle yeniden gündeme geldi.
Dünyanın en tehlikeli ve ayrım gözetmeyen silahlarından biri olarak kabul edilen anti-personel kara mayınları, Rusya’dan gelen artan tehdit gerekçesiyle beş Avrupa ülkesinin uluslararası anlaşmadan çekilmesiyle yeniden gündeme geldi.
Finlandiya, Polonya, Letonya, Estonya ve Litvanya – hepsi Rusya ile sınırı olan ülkeler – kara mayınlarının kullanımını yasaklayan 1997 tarihli Ottawa Antlaşması'ndan çekilme adımları attı.
Antlaşma, aynı zamanda kara mayınlarının üretimini ve stoklanmasını da yasaklıyor ve Soğuk Savaş sonrası dönemde küresel silahsızlanmayı teşvik eden anlaşmalardan biri olarak görülüyor. 1997’de imzalanmasından bu yana, kara mayınlarının yarattığı zararları büyük ölçüde azaltmasıyla övülüyor.
Finlandiya’nın çekilme kararı üzerine, Uluslararası Af Örgütü kararı “endişe verici bir geri adım” olarak nitelendirdi ve bu adımın sivillerin yaşamını tehlikeye attığını belirtti. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Bu karar, ayrım gözetmeyen silahların üretimi, transferi ve kullanımının ortadan kaldırılması için onlarca yıldır atılan adımlara tamamen aykırı."
2024 yılı başı itibariyle Ottawa Antlaşması'nın 165 üye devleti vardı. Ancak Rusya, Çin, Hindistan, Pakistan ve ABD bu antlaşmayı hiç imzalamadı.
Mart ayında, Polonya ve üç Baltık ülkesi ortak bir bildiriyle antlaşmadan çekildiklerini duyurdu ve Rusya’nın saldırganlığı karşısında hangi silahların kabul edilebilir olduğuna dair yaklaşımın yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini savundu.
Bu ülkeler, NATO’nun doğu sınırlarını savunmak adına silahlı kuvvetlerine “daha fazla esneklik ve hareket serbestisi” sağlamaları gerektiğini belirtti.
Nisan ayında, Letonya parlamentosunun güçlü desteğiyle antlaşmadan resmi olarak çekilen ilk ülke oldu. Altı aylık geçiş süresinin ardından, Riga tekrar kara mayını stoklamaya başlayabilecek.
Aynı ay, Finlandiya da benzer planlarını duyurdu. Başbakan Petteri Orpo, Rusya’nın Avrupa için uzun vadeli bir tehdit oluşturduğunu söyleyerek kararlarını şöyle savundu:
“Ottawa Sözleşmesi'nden çekilmek, değişen güvenlik ortamına daha çok yönlü bir şekilde hazırlanma imkânı verecek.”
2023 yazında, Ukrayna'nın karşı saldırısı sırasında, Rusya’nın güney cephelerine döşediği geniş mayın tarlaları Ukrayna ordusunun ilerlemesini ciddi biçimde yavaşlatmıştı. Birleşmiş Milletler’e göre Ukrayna, şu anda dünyanın en çok mayınlanmış ülkesi. Ukrayna hükümeti, Rus ordusunun ülkenin yaklaşık 174.000 kilometrekarelik alanına mayın döşediğini tahmin ediyor.
Human Rights Watch’un 2023 bulgularına göre, Ukrayna da savaş sırasında anti-personel mayınları kullandı ve bu mayınları ABD'den tedarik etti. Bu, Kiev’in 1997 antlaşmasına imza atmış olmasına rağmen yaşandı.
Finlandiya, Polonya ve Baltık ülkeleri ise, antlaşmadan çekilseler de mayınları “insani prensiplere uygun şekilde” kullanacaklarını savunuyor.