Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur, "Benim rızâm uğrunda birbirlerini sevenler için peygamberlerin ve şehidlerin bile imreneceği nurdan minberler vardır."
Ebû İdrîs el-Havlânî şöyle anlatıyor:
Şam’da Ümeyye Câmii’ne girdim. Bir de baktım ki parlak dişli, güler yüzlü bir genç oturuyor. Etrâfında insanlar toplanmış, bir şeyler hakkında konuşuyorlar. İhtilâfa düşünce de o gence mürâcaat ediyorlar ve onun sözünü kabul ediyorlardı. Oradakilerden onun Muâz bin Cebel (ra) olduğunu öğrendim.
Ertesi gün erkenden mescide gittim. O benden de erken gelmiş, namaz kılıyordu. Namazını bitirmesini bekledim. Sonra huzûruna gittim, selâm verdim ve dedim ki:
“– Vallâhi, ben seni Allâh için seviyorum.”
Muâz (ra) üç kez:
ÖNE ÇIKAN VİDEO
“– Gerçekten Allâh için mi?” dedi. Ben de her seferinde:
“– Evet, Allâh için” dedim.
Bunun üzerine elbisemden tuttu ve beni yanına çekerek şöyle dedi.
“– Sana müjdeler olsun! Ben, Rasûlullâh (sav)’in, Rabbinden rivâyetle şöyle buyurduğunu işittim:
“Benim rızâm için birbirini seven, bir arada oturan, birbirini ziyâret eden ve kendilerini benim rızâma adayan kimselere muhabbetim vâcib olur.” (İmâm Mâlik, Muvattâ, Şaar, 5)