Okulların açılmasının ardından, özellikle influenzanın çocuklar arasında artmasıyla 15 tatilde bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinin önemine değinen Prof. Dr. Haydar Özpınar, “Beslenmenin öncesinde spor önceliğimiz olmalı. Vücudumuza ne kadar çok oksijen girerse o kadar bağışıklığımız güçlenir. O yüzden çocuklara bol bol spor yaptırılmalı, açık havada yürüyüşe çıkarılmalı” dedi.

Okulların açılmasıyla birlikte uzun ve ağır geçen influenzada artışlar meydana geldi. Birçok uzman tarafından artışın sebebi “pandemi sonrası bağışıklık sisteminin zayıflaması” olarak gösterildi. 15 tatilde bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi adına beslenme önerilerinden bulunan İstanbul Aydın Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Haydar Özpınar, “Önce spor” dedi. İmmün sistemin sağlıklı çalışabilmesi için sporla vücuda alınan oksijen miktarının attırılması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Haydar Özpınar bu anlamda ikinci dönem öncesi çocuklara ara tatilde bol yürüyüş ve aktivite önerisinde bulundu.

Önümüzdeki eğitim döneminde de hastalıkların artmaması için çözüm yolunun bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Özpınar, “Bunun için beslenme olarak da destek verebiliriz fakat en önemlisi spordur. Yani bizim öğrencilerimiz, gençlerimiz bu ara tatilde spor yapmalı, yaptırılmalı. Çünkü vücudumuza daha fazla oksijenin girmesi gerekiyor. İmmün sistemi vücudumuzun savaşan hücreleridir, lenfositleridir. Bunların sayılarının artması için daha fazla oksijen şartı aranıyor. Bu yüzden bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için spor ilk öncelikte tutulmalıdır. Veliler çocuklarıyla birlikte açık havada yürüyüş ve spor yapmalılar” dedi.

Yapılan araştırmalar sonucunda özellikle lise çağındaki çocuklarda obezite oranlarında artış olduğunu gözlemlediklerini ve bunun da bağışıklık sistemini negatif yönde etkilediğini aktaran Özpınar, kilo problemi olanların daha fazla hasta olmaması için tatilde sağlıklı beslenmesi gerektiğini söyledi. Özpınar sözlerine şöyle devam etti: “Bizim araştırmalarımız sonucunda özellikle lise öğrencilerinde obez oranı çok yüksek. Zaten Türkiye, obezite konusunda Avrupa’da ikinci sırada. Özellikle bu ergenlik döneminde tabi hormonal değişiklik de olduğu için daha iştahlı olunuyor. Öğrencilerde früktoz kaynaklı içecek, fast food tüketimleri çok fazla olmasının yanı sıra ev yemekleri ile aralarının iyi olmadığı gözüküyor. Bu yüzden obez oranları günden güne artıyor. Obezitede önemli olan yağ hücrelerinin sayısının artması. Yaklaşık 40 milyar olan yağ hücreleri obezite ile birlikte 70 milyara kadar çıkabiliyor. Bunlar beyne iştah arttırıcı sinyaller yolluyor. O yüzden kilo sorunu olan ve obez olan kişilerin bu 15 tatili fırsat bilerek aileleri ile birlikte bir diyet programı yapabilir. Çünkü obezite immün sistemini engelleyen bir sorundur. Yani obez olan kişiler hastalıklara daha hızlı bir şekilde yakalanıyor” şeklinde konuştu.

Sporun yanı sıra beslenme anlamında da önerilerini sıralayan Özpınar, özellikle meyveleri sıkmadan yiyerek tüketilmesi konusuna dikkat çekti. Özpınar, Akdeniz usulü beslenmenin bağışıklık için en uygun beslenme çeşidi olduğunu söyleyerek, “Beslenme olarak yeşil yiyeceklere, sebzelere ve meyvelere ağırlık verdiğimiz Akdeniz tipi beslenmeliyiz. Hayvansal ürünler özellikle protein kaynaklı ürünler olduğundan gelişme çağındaki çocuklar için gerekli. Bunları sadece et, süt ve yumurta olarak düşünmeden baklagiller tüketilerek de yapılabilir. Meyveyi sıkmadan daha çok yiyerek tüketmeliyiz. Zaten şeker oranı yüksek fruktozlu içecekler çok artışta. Bunun yerine meyve tüketimini yiyerek yapmalıyız. Ayrıca içerisinde bunun posa var, posa yani lifli yiyecekler kabızlık sorununa iyi gelir, sindirim sistemine de hareketlilik verir. Günde minimum 2 litre su içmeyi de unutmamalıyız. Aile obez ise çocuklar da obez oluyor. Bu yüzden tüm ailenin uyabileceği şekilde yapılmalı. Yani yeşile, sebzeye ve lifli yiyeceklere, meyveye dayalı bir beslenme immün sistemini kuvvetlendirir. Bunun yanında da gerekirse takviye olarak vitaminler alınmalıdır” diyerek sözlerini sonlandırdı.