Adalete bak adalete! Küfürbaz Dündar kütüphaneye mazlum zindana
FETÖ’nün montajlı ses kasetlerini alıntıladığı Sözcü’deki “Sıra milletin a..’sına mı geldi” yazısıyla Binali Yıldırım’a iftira içerikli yazıyla saldıran Dündar’a verilen 11 aylık cezayı “ileri yaş” sebebiyle kitap okuma cezasına çeviren yargı mekanizması, aynı hassasiyeti cezaevindeki mazlumlara göstermiyor.
Adaletin tecelli edeceği merkez olan yargı mekanizması ideolojiye göre karar açıklamaya devam ediyor. Sözcü gazetesindeki köşesine FETÖ’nün ses kasetlerini taşıyarak eski Meclis Başkanı Binali Yıldırım’a açıkça küfreden Türk medyasının çirkin yüzü Uğur Dündar’a verilen cezanın ileri yaş sebebiyle “kitap okuma”ya çevrilmesi, benzer durumdaki Sivas mazlumları ve 28 Şubat tutsaklarına uygulanmıyor.
11 ay verdiler, ‘yaşlı’ diye ödüllendirdiler!
Yalan haberleriyle Şerafettin Yardımedici isimli hocanın canına kıymasına sebep olan, namaz kılan Adanalı öğrencileri haber bülteninde hedef gösteren, başörtülü doktorlara “erkek çocuğun testis röntgenini çekmedi” iftirası atan, bel altı sözlerle Osmanlı torunu Nilhan Osmanoğlu ile alay ettiren ve yazılarında küfür içerikli ifadelere yer veren Uğur Dündar’a dokunulamıyor. Yargı eliyle korunan Uğur Dündar’ın, FETÖ’nün servis ettiği montajlı ses kasetlerini köşesine taşıdığı 5 Nisan 2014’deki “Sıra milletin a..’sına mı geldi” başlıklı yazısında eski Ulaştırma Bakanı ve Meclis Başkanı Binali Yıldırım’a küfretmesi adeta ödüllendirildi. Küçükçekmece 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından küfürbaz Dündar’a verilen 11 ay 20 günlük hapis cezası, Dündar’ın 76 yaşında olması gerekçesiyle 5 ay 25 gün süreyle haftada 2 saat “kitap okuma cezası”na çevrildi. Kararda Dündar’ın aynı suçu daha önce de işlediğine vurgu yapılmasına rağmen verilen hapis cezasının yaş gerekçesiyle kaldırılması tepkileri de beraberinde getirdi.
85 yaşında ama halâ zindanda
Dündar’ın cezasını 76 yaşında olduğu için “kitap okuma”ya çeviren yargı mekanizması, ileri yaştaki Sivas mazlumu ve diğer hasta tutsakları adeta ölüme terk ediyor. Aynı yargı sistemi, 85 yaşındaki Sivas mazlumu Ahmet Turan Kılıç’ı ağır hastalıklarına rağmen zindandan çıkarmıyor. 26 yıl önce 59 yaşında girdiği cezaevinde 85 yaşına gelen Ahmet Turan Kılıç, kalp ve tansiyon hastası. Yürüyemeyecek halde olan, bazı açık görüşlere dahi katılamayan Sivas mazlumu Kılıç, namazlarını sandalyede kılabiliyor, ilaçlarla hayatını sürdürüyor.
72 yaşında ama kitap değil çile okutturuluyor!
28 Şubat mağduru Mehmet Emin Alpsoy da ileri yaşına rağmen tutsak ediliyor. 28 Şubat sürecinde 2000 yılında tutuklanan Mehmet Emin Alpsoy 72 yaşında. 20 yıldır demir parmaklıklar arkasında hayatını sürdüren Alpsoy, bel fıtığı hastalığı ve ayağındaki sakatlıktan dolayı yürümekte zorlanıyor. Alpsoy’un ileri yaşı ve hastalığından dolayı tahliyesi gündeme bile gelmiyor.
‘Hastalık’ imtiyazı sadece laikçilere!
İleri yaş kaynaklı hastalıklar dolayısıyla kıytırık cezayla ödüllendirilen Dündar’a rağmen, kolon kanseri Şeyhmus Alpsoy’ cezaevinde gün ışığı dahi gösterilmiyor. Tekirdağ 2 Nolu F-Tipi Cezaevinde hastalığa yakalandı. Kolon kanseri olan Şeyhmus Alpsoy ne hastaneye naklediliyor ne de tahliye ediliyor.
Hepatit B ve delta süper enfeksiyonu hastalığıyla boğuşan Yasin Demir, 4 ana damarı tıkalı olan ve 18 ayrı ilaç kullanan Ahmet Arslan da Hizbullah davası nedeniyle 28 Şubat sürecinde girdiği cezaevinde, laikçilere tanınan imtiyazlardan faydalanamıyor.
Her gün sara krizi geçiriyor
Ağır sara hastası olan Sivas mazlumu Faruk Belkavli, zindanda her gün kriz geçiriyor, ilaçları bile artık fayda etmiyor. Çeyrek asrı aşkın süredir cezaevi cezaevi dolaştırılan Belkavli’nin hastalığı görmezden geliniyor. Belkavli gibi Sivas olaylarına karıştığı iddiasıyla 26 yıldır ahir ömrünü cezaevlerinde geçiren Ömer Faruk Gez de hastalık pençesinde. Ayağından rahatsız olan Sivas mazlumu Gez, ikinci kez ameliyat olmayı bekiyor.
Alnı secdeli mazlumları ölümüne cezalandıran, laikçi küfürbazları ceza verirken bile ödüllendiren yargı mekanizmasının çifte standartları bitmek bilmiyor.