"Sayın hocam buradan sesleniyorum. Oğlum Enis ile aranızda ne sorun var? Enis oynamak istiyor! Siz son 5 veya 10 dakikada süre veriyorsunuz. O yetmiyor bir de ters konuşuyorsunuz. Takım kaç haftadır yeniliyor. Son derece üzgün bir de üstüne gidiyorsunuz! Neden? Enis'in kılına zarar gelirse dünyayı dar ederim! Bunu herkes bilsin! Enis, pırıl pırıl yetenekli pivot santrfor. Süre verildiği takdirde elinden gelenin fazlasını yapıyor. Enis takımı için sahada savaş verirken hakemle tartışabilir. Gayet normal. Takımı önemsemese, değer vermese umrunda bile olmaz. Bunun için bahanelere sığınıp da Enis'e hakaret edemezsiniz! Siz defalarca arayarak Enis'i transfer ettiniz şimdi neden bu şekilde davranıyorsunuz? Diğerini 90 dakika, Enis'i 5 dakika... Sizin adaletiniz bu mu? Enis takımın 1. forveti olması gerekirken... Sizlere diyorum ki oğlumla uğraşmayın! Sonra sizinle de uğraşırlar bilmem anlatabildim mi? Oğlunuz yaşında, bir baba gibi davranın. Kaybetmezsiniz.