• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Yavuz Bahadıroğlu
Yavuz Bahadıroğlu
TÜM YAZILARI

Hayat yarış, yakarış ve tırmanıştır!

26 Kasım 2018
A


Yavuz Bahadıroğlu İletişim: [email protected]

Kimileri slogan atan, kimileri “icraat” yapar… Tarih slogan atanları değil, icraat yapanları yazar.

Ampulü yakmaya çalışan Edison’a ikide bir gelip, akıl verirlermiş: “Bırak bu hayalleri, dünyayı sen mi kurtaracaksın?” 

Peki, kim kurtaracak, insanî gelişme nasıl sağlanacak?

İnsanın önce kendi kendisiyle yarışıdır hayat: Hedefe tırmanışıdır. Tırmanışın “Müslümanca” olanı, kimsenin yüreğine ve emeğine basmadan yapılanıdır!..

Koşarken de, tırmanırken de hayatı fark edip hayatı verene dua etmeli insan…

“Benden bir şey olmaz”, “Bir çiçekle bahar gelmez”, “Aman nemelâzım” demeden ve olumsuz şartları abartmadan tüm gayretiyle, sabrıyla, kuvvetiyle koşanlar hedefe ulaştırılır…

Yakınanlar, ağlayanlar, şikâyet edenler, durup slogan atanlar ise yolda kalır.

***

Meşhur fizikçi Albert Einstein, dört yaşına kadar konuşamamış, okumayı yedi yaşına gelene dek sökememişti…

O kadar ki hem öğretmenleri, hem de ailesi Einstein’in “zihinsel özürlü” olduğundan kuşkulanmışlardı...

Çalıştı, çabaladı, inandı, umdu ve çağının gördüğü “en iyi fizikçi” oldu.

***

Ludwig Van Beethoven’in müzik öğretmeni, bir gün aileyi ziyaret etti ve oğullarının müziğe kabiliyetinin olmadığını, boşuna emek sarf etmemelerini söyledi...

Beethoven çok alıştı, çabaladı, inandı, umdu ve dünyanın “en iyi bestekâr”larından biri oldu.

***

Walt Disney, “Gereksiz şeylerle uğraştığı, onlara fazla vakit harcadığı, bu yüzden işe yaramadığı” gerekçesiyle çalıştığı gazetelerden kovulmuştu...

Çalıştı, çabaladı, inandı, umdu ve dünyanın tartışmasız “en tanınan ve en çok para kazanan ressamı” oldu.

***

Koca Mimar Sinan sıradan bir “acemioğlan” olarak Yeniçeri Ocağı’na girmişti…

Çalıştı, çabaladı, basamakları bir bir çıktı, önüne gelen fırsatları değerlendirdi ve binlerce “acemioğlan” arasından sıyrılıp yükseldi…

Nihayet Koca Mimar Sinan oldu, nice eşsiz mâbetlere imza attı.

***

İçerden ve dışarıdan bir sürü örnek daha verebiliriz. Sonuçta hepsi aynı kapıya çıkar: Çalışmayanın başardığı görülmemiştir.

Hepimiz “hiçbir şey” olarak dünyaya geliriz…

Çalışır, çabalarsak iz bırakırız!

İnsan kabiliyetinin sınırı yoktur. Ama kabiliyetin eğitimle geliştirilmesi ve çaba ile cilalanması gerekir. Ondan sonra sıra “istem”eye gelir: Çok isteyeceksiniz. İnanacaksınız, çalışacaksınız, asla pes etmeyeceksiniz, kesinlikle vazgeçmeyeceksiniz ve nihayet başaracaksınız.

Her insan yapabileceğine inandığı her şeyi yapabilir!

Belki her adım atışta risk alacaksınız: Risk almazsanız, kendinizi gerektiğinde zora sokmazsanız, yorulduğunuz anda çekilirseniz, kaybedersiniz! (Kaplumbağa kabuğunun içinde güvendedir, ancak bir yerlere gidebilmek için başını kabuğundan dışarı çıkarmak zorundadır, bu ise risktir; risk almadığı takdirde hiçbir yere gidemeyeceğini kaplumbağa çok iyi bilir ve hedefe ulaşmak için risk alır)

“Yapamam-başaramam” demeyin, yapanlar nasıl yaptı, başaranlar nasıl başardı? Başkaları başardığına göre, siz neden başaramayasınız?

Asıl soru şu: Başarmak mı, yoksa “iyi insan” olarak yaşamak mı? 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23