• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Osman Aydın
Ali Osman Aydın
TÜM YAZILARI

Geleneksel Kurban, Modern Kurban

08 Temmuz 2022
A


Ali Osman Aydın İletişim: [email protected]

Geçmişte toplum olarak bu kadar geniş ekonomik imkanlara sahip değildik. Bireysel konfor bugünkü kadar önceliğimiz değildi. 20 yıl önceye göre toplumsal olarak ciddi anlamda değiştik. Kişi başına düşen elektronik cihaz sayısı, kişisel giyim kuşam malzemelerimizdeki çeşitlilik, ferdi veya ailevi tatil alışkanlıklarımız geçmişle mukayese edilemeyecek kadar çok değişti, lüksleşti.

İster dejenerasyon deyin, isterseniz başka bir şey, ama değişim bir gerçek. Değişim, haliyle ibadetlerimizi de etkiledi. Bu değişimden en çok nasibini alan da kurban ibadeti olabilir. Biz çocukken Kurban Bayramlarının muazzam bir heyecanı olurdu. Bu heyecan ta kurban alınmadan önce başlardı. Kurban evimizin etrafındaki yeşilliklerde kesilirdi. Kurban ile ilgili her işten birinci derecede babam mesuldu. Kurbanı o bulur, satın almaya bazen bizleri de yanında götürür, bayram sabahına kadar hayvanın bakımıyla ilgilenirdi. Dört erkek kardeş olarak kimsenin seyirci gibi kesimi uzaktan izlemesine izin vermez, bunun yerine hepimize belli görevler verirdi. Bizi işin içine sokmaya çalışırdı. Kurban ile nasıl ilgilenileceği, nasıl kesileceği, et taksiminin nasıl yapılacağı gibi önemli şeyleri bizlere öğretmeye çalışırdı. Biz önemini pek anlamasak da o, “Bunları öğrenin ileride lazım olur” derdi. Çoğunlukla da kurbanı bizzat kendisi keserdi. Biz de kardeşler olarak etin parçalanmasıyla ilgilenirdik. Zamanla bir kurbanın nasıl kesileceğiyle ilgili hepimiz temel şeyleri öğrenmiş olduk. Hatta benim bir büyüğüm olan abim, o çıraklık döneminden ve başka tecrübelerden sonra bu konuda çok mahir bir hale geldi. Babamdan Allah razı olsun… Zaman geçtikçe bize kazandırmaya çalıştığı bilincin önemini daha iyi kavrıyorum.

Bunu nostalji yapmak için anlatmadım. Bugün Kurban ile ilgili yaşadığımız büyük değişimi düşünmemiz gerekir. Kurban ibadet olmasının yanında binlerce yıldır yapageldiğimiz köklü bir geleneğimiz. Bu gelenek hane sahibi erkeklerin bizzat kurbanlarıyla ilgilenmelerini, onu kesmelerini ve Kurban ile ilgili her şeyde öncü olmalarını içeriyor. Kurban olgusu, erkeğin gerektiğinde Allah için kurban olmak ya da Allah için can almak gibi kutsal vazifelerine bir hazırlık anlamı taşıyor. 

Kurban ile bağ kurmak… Onu Allah’a kendi canımız yerine adayışımızın bir sembolü olarak görüp tefekkür etmek… Tekbirler getirerek yatırmak… Damarlarının sıcaklığını sol elimizin altında hissetmek… Teslimiyet hissiyle bıçağı vurmak…Ve tabii ki etini eş dost ve komşular için güzelce taksim edip dağıtmak…

Bütün bunlar ancak kurban ile bire bir ilginlenilmesi halinde tecrübe edilebilecek durumlar. Kurban kesim yerleri ve yardım kuruluşlarımız dünya çapında kurban organizasyonlarına girdiklerinden beri bu önemli geleneğimiz kan kaybetmeye başladı. Bugün kurban bazıları için banka hesabından bir yardım kuruluşuna gönderilen EFT gibi bir şey. Bugün pek çok insan Kurbanını görmüyor bile. Neden? Çünkü Kurban Çad’da, Kamerun’da, Yemen’de kesiliyor. Yanlış anlaşılmasın, bunları kötülüyor değilim. Dünyanın her yerinde Kurban eti dağıtmak elbette çok güzel ve ibadetin ruhuna bire bir uygun. Bunda sorun yok. Bunlar kesinlikle olmalı.

Fakat… Bu hayırlı faaliyetler devam ederken, maddi imkanı olanların, yeri olanların,  durumu el verenlerin kurbanlarıyla bizzat ilgilenmeleri, çocuklarını da bu faaliyetin içine dahil etmeleri de bir geleneğin yaşatılması adına güzel olur kanaatindeyim. Yeni kuşaklar, özellikle Z kuşağı, kurban ile ilgili her şeye yabancı neredeyse. Dahası olumsuz propagandanın etkisiyle bunu çok kanlı buluyorlar! Ama akşama kadar da Playstation’da en kanlı savaş oyunlarını oynuyorlar.

Böyle gittiği takdirde 20 yıl sonra belki de bu gelenek ve geleneğin kazandırdığı bilinç bütünüyle yok olup gidecek. Kurban kesmek, bir hayır kurumuna bağışta bulunmaktan ibaret hale gelecek. 

Bir de şöyle bir durum var. Her ibadetin dolaylı olarak dokunduğu, iyileştirdiği, rehabilite ettiği yanlarımız var. Kurbanda da bu durum söz konusu. Psikiyatri ile ilgili yazılıp çizilenlere biraz göz gezdirenler insandaki yıkıcılığın kökenleri hakkında yazılmış yığınla kitabın varlığından haberdardırlar.

Uygarlıkla ilgili en büyük tartışmalardan biri onun insan doğasının bir parçası olan saldırganlığı bastırmasıdır, ona boşalabileceği bir aralık bırakmamasıdır. Hatta Freud, “Saldırganlığın engellenmesi, genelde sağlığa aykırıdır ve hastalığa (çürümeye) neden olur.” der. Modern toplum bu yüzden hasta bir toplumdur. Söz konusu çürüme olgusu, yani tabiatın bozulması, özellikle erkekler için daha çok doğrudur.

Amerika’da erkek oyun çağındaki çocuklar üzerinde yapılan bir araştırmada, erkek çocuklara hiç silah verilmiyor, bunun yerine ayı gibi peluş oyuncaklar veriliyor. Amaç şiddet aracına sahip olmayan çocuğun şiddetle nasıl bir ilişki kuracağını gözlemlemek. Bir süre sonra görüyorlar ki erkek çocuklar ellerindeki oyuncak ayıyı bir silah olarak kullanmaya başlıyorlar.

Saldırganlığın erkeğin doğasının ayrılmaz bir parçası olduğu son derece açık. Fakat uygar dünyada bu bastırılıyor ya da reddediliyor. Psikoloji yasası gereğince, bastırılan her şey, insan hayatının bir başka noktasında, bambaşka şekilde ortaya çıkıyor. En medeni ülkelerde sık yaşanan, görünür herhangi bir nedeni olmayan toplu katliamları düşünün… Şu okula girip herkesi vuran insanları… Yahut toplumun her yanında rastlayacağınız sözel şiddeti…

Kesenler bileceklerdir ki, Kurban kestiğinizde sizi derin, rahmani bir sükunet kaplar. Kesimin ardından kıldığınız şükür namazı da diğerleriyle mukayese edilemeyecek kadar huşu doludur. Bana kalırsa bu insandaki mevcut saldırganlığın, ilahi emir üzerine, meşru bir biçimde boşaltılmasının bir ürünüdür. Burada da İslam’ın, insanın hem maddi hem de manevi yanını dikkate aldığı gerçeği açıkça görülebilir. Aynı, “Allah’ın sana verdiği şeylerde ahiret yurdunu ara. Dünyadan nasibini de unutma” diye ihtar eden ayetin içindeki dünya-ahiret ikiliği gibi…

Şimdiden herkesin Kurban Bayramı mübarek olsun. Allah keseceğimiz kurbanları dergahı izzetinde kabul buyursun. Kendisine yakınlaşmaya vesile kılsın. Amin.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Medine

AMİN hocam doyurucu güzel bir sohbet olmuş sizinde bugünden arenanızı yarın için de kurban bayramınızı tebrik eder ailenizle birlikte nice bayramlar dilerim

sedat

Allah razı olsun güzel ve önemli bir konuyu dile getirmişsiniz. Maalesef bayramalar tatile dönüşüyor. Kurban da dediğiniz gibi bir eft’ye. İmkanı olanların en azından bir kurbanlarını bizzat kesmesi ve fakirlere bizzat dağıtarak ihtiyaç sahipleriyle temas kurması çok önemli ve gerekli. Birden fazla kesenler bağış yapabilirler. Belediyelerin de bizzat kurbanını kesmek isteyenlere yönelik organizasyon yapması, imkan sağlaması gerekir. Allah bu yönde hizmet edenlerden razı olsun.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23