Vural Avar bir kahraman mıydı?
28 Şubat mahkumlarından Vural Avar’ın ölümü üzerine öyle algılar oluşturuluyor ki, sanırsınız ki yoldan geçen bir kişiyi, alıp mahkum etmişler..
Özellikle de, şerefli bir komutanı seçip, onu itibarsızlaştırmışlar..
Sağdan alın, soldan alın.
Üstten alın, alttan alın..
Burdan sayın, karşıdan sayın..
Bir tane medya organında, Vural Avar’ın niçin mahkumiyet kararı aldığı, kendisine yönelik suçlamalara ne cevap verdiği yazılmamış..
O zaman, bu görevi biz yerine getirelim..
Bizden helallik isteyen CHP’lilerin, kafalarının arkasında nasıl gaddarlıklar olduğunu görmek için, iddianameye bakalım, gerekçeli karara bakalım..
CHP’li vekillerin Vural Avar’ın cenazesine katılıp, medya organlarında da o ismi kahraman ilan etmeye kalkışmaları üzerinden, ellerine fırsat geçerse bu ülkenin insanlarına ne zulümler yapabileceklerini tahmin edelim..
Gerekçeli karardan size aktaracağım..
Bakalım, Vural Avar’ı kahraman gibi ilan edenler, utanmadan yüzümüze pişkin pişkin bakarken, savundukları isim mahkemede neler demiş, kendisi hakkındaki mahkumiyet kararı ne için verilmiş..
Bakalım, Vural Avar şunu mu demiş: “Haşa, biz üniversiteli öğrencilerin kıyafetlerine karışmak ne haddimize? Asla, biz Erbakan hocanın başbakanlıktan indirilmesi ile ilgili bir görevimiz de yok, eylemimiz de yok. Asla ve kata, biz seçilmiş iktidar aleyhine tek kelime etmedik, tek eylemde bulunmadık!”
Buyrun gerekçeli karardan okuyalım:
Önce, Vural Avar’ın, 28 Şubat darbe sürecindeki görevini aktarayım.
Görev; Genelkurmay Genel Plan Prensipler Başkanlığı.
Bu görevde iken Batı Çalışma Grubunun kurulduğu ve Vural Avar’ın da burada görev yaptığı, gerekçeli kararda belirtiliyor..
Vural Avar’a yönelik suçlamada ne var?
Suçlamanın en temel bölümünde Batı Çalışma Grubu’nun faaliyeti şöyle özetleniyor.
Dikkat buyrun..
Şimdi yazacaklarımı bir daha, bir daha okuyun..
Gerekçeli Kararda, Vural Avar’ın cezalandırılması için, “PKK ile mücadele ettiği, bunun için canını siper ederek, çalışmalar yürüttüğü, Yunanistan’ın kirli emellerini önlemek için ülke savunması doğrultusunda gece gündüz çalıştığı, ABD’nin ayak oyunları ile PKK’ya terör devleti kurdurmak için giriştiği çabaları önlemeye çalıştığı” vesair gerekçeler mi var?
Yoksa?
Yoksa, seçilmiş hükümeti devirme girişimleri mi var?
Buyrun, Vural Avar’ın Batı Çalışma Grubu’nun amacını, hedefini okuyalım:
“-Vazife: İrticayı durdurma ve geriletme
-İlk aşamada hükümetin değişimi gereklidir.”
Devamını yazmaya gerek var mı?
Bence yok..
Başlangıçta zaten hükümeti devirme hedeflerini açıkça ilan ediyorlar..
Diyebilirsiniz ki, “Bu suçlama bölümü. peki Vural Avar, bu suçlamaya karşı kendisini nasıl savunmuş?”
Evet, onu da verelim..
Şöyle diyor Vural Avar:
“J-5 Başkanı olması sebebiyle belgenin kendisine gelmiş olabileceğini, kendisine bağlı 4 tane daire başkanından birisine havale etmiş olabileceğini, bu daire başkanının görevlendirdiği personelin toplantıya katıldığını, 10 Nisan 1997 tarihli Batı Çalışma Grubunun kurulması konulu belgenin J-5 Başkanlığına gelmiş olabileceğini, belge doğrultusunda Kuvvet Komutanlıklarında da çalışma yapıldığını, belge kapsamında bir kriz masası oluşturulduğunu”
İfadeyi görüyor musunuz.
Önce “olabilir”ile başlıyor.
Sonra “kriz masası” kuruldu” diyor.
“Müebbet ceza için, bu yetmez” mi, diyorsunuz?
Devam edelim o zaman:
“Erbakan ve yanındaki bir kısım bakanların bazı sözlerinin kendilerinde şüphe uyandırdığını, bırakılırsa sanki ülkeyi irticaya, şeriata götüreceklerine dair bir algı uyandırdığını,”
Yavaş yavaş geliyoruz değil mi?
Yavaş yavaş, Yunan ile değil, ABD ile değil, terör örgütü PKK ile değil, sandıktan çıkan, milletin seçtiği Erbakan hoca ile mücadele edildiğinin itirafını görüyoruz değil mi?
Heeeyyy.
CHP’liler..
Vural Avar’ın cenazesine, “Benim eşimdi, benim babamdı, benim akrabamdı, benim komşumdu” diyerek katılanları kasdetmiyorum..
Bu ülkenin dindar insanlarına, “Seçilseniz bile, size iktidar hakkı yok. % 99’la bile gelseniz, iktidarı size bırakmayız” diye tehdit eden darbecilere destek çıkmak için, o cenazeye giden CHP’lilere sesleniyorum..
Hani genel başkanınız, “helallik” istiyordu..
Siz nasıl riyakarlarsınız..
Bir yandan Erbakan’ın talebeleri ile ittifak yapıp, Erbakan’ın diğer talebesi Erdoğan’ı devirmeye kalkıyorsunuz.
Bir yandan da, Erbakan’ı devirmeye kalkışan adamın cenazesine katılıp, “Ne büyük kahramandı” diyorsunuz...
Eyy Saadet Partililer..
Gözünüzün içine baka baka, sizinle alay eden bu adamlarla nasıl ittifak kurabiliyorsunuz.
Sizi dün yılan gibi sokanlarla, nasıl dost olabiliyorsunuz?
Daha öncekilere hiç gitmiyorum..
Refah Partinizi kapatmışlar..
Ardından Fazilet Partinizi kapatmışlar..
Utanmamışlar, sıkılmamışlar, hocanıza “Nitelikli dolandırıcılık suçlaması” yapıp, hapis cezası vermişler..
Hocamızı cezaevine girmekten, talebesi Tayyip Erdoğan kurtarmış..
Siz şimdi Erbakan Hocayı cezaevine koymaya çalışanlarla ittifak yapıp, Erdoğan’ı indirmeye kalkıyorsunuz..
Nasıl bir mantıktır bu?
Nasıl bir çelişkidir bu?
Bakın size bir hatırlatma yapayım..
Bu darbeciler, Erbakan Hoca’nın üzerine giderlerken, içimizde hep bir umut vardı..
Erbakan’a haksız cezalar verseler bile, talebesi Erdoğan, ona yapılacak zulme eyvallah etmez” diyorduk..
“Mümkün değil, Erdoğan ve arkadaşları, hocalarına yönelik haksızlıkları onaylamaz. Onu tahkir edici muamelelere tabi tutmak isteyenlere müsaade etmez” diyorduk..
Şimdi siz Erdoğan’ı devirirseniz..
Sizi “metastaz yapan habis bir ur” gibi tanımlayanlara karşı..
Sizi, bizi; “kan emici vampir” olarak niteleyenlere karşı, kim göğsünü siper edecek?