Türk tanımları da mantıksız, anayasa dayatmaları da boş!
Türk tanımları da mantıksız, anayasa dayatmaları da boş!
ALİ KARAHASANOĞLU
Eski bakanlar ve milletvekilleri, gündeme gelmek için, arasıra bildiriler imzalıyorlar.
Onlara zaman zaman, mevcut milletvekillerinden de, bazıları destek veriyorlar..
Son bildiri, Ümit Özdağ öncülüğünde, Cemal Enginyurt ve Koray Aydın’ın da imzasını taşıyan bir bildiri..
Ümit Özdağ’ı biliyorsunuz.
HDP’nin desteklediği Kemal Kılıçdaroğlu’nu bu ülkeye cumhurbaşkanı yapmaya kalkışmıştı.
Ne karşılığında?
İçişleri Bakanlığı, MİT Müsteşarlığı ve birkaç bakanlık..
Bunları verdiniz mi, Murat Karayılan’ın desteklediği cumhurbaşkanı adayını bile kabul edecek bir kafa yapısı..
Biraz daha fazlasını verirseniz, Murat Karayılan’ın cumhurbaşkanlığını bile kabul eder..
Yok canım demeyin.
2023 cumhurbaşkanlığı seçiminde yaptığı kirli pazarlık ortada..
Cemal Enginyurt’un, MHP ile başlayıp, DP derken.. En sonunda CHP’de siyaset yaptığını hatırlatalım..
Bildiricileri tanımış olun.
Yanlış isimler de olsalar, doğru bir söz söylerler.. “Söyleyene değil, söylenilene bak” der, uyarız..
Söyledikleri ne?
“Anayasada değişiklik girişimleri kara leke” diye başlamışlar..
Hayrola beyler.
“Anayasa’da değişiklik yapılamaz” derken..
Nereden cesaret alıyorsunuz?
Hani “Hakimiyet kayıtsı şartsız milletindir” idi.
Artık “hakimiyet kayıtsız şartsız, üç tane bakanlık verdiniz mi, bütün söylemlerini unutanlara aittir” sözü ile mi ülkeyi yöneteceksiniz..
Siz ülkeyi böyle yönetmek isteseniz bile, bu millet size böyle bir yetkiyi verdi mi ki, bunu söyleyebiliyorsunuz..
“Yargının Türk milleti adına mahkum ettiği katillerle ortaklaşarak yeni anayasa yapma girişimleri Meclis tarihine düşürülecek kara bir leke olacaktır” denilen bildiriyi imzalayanlara, ne kadar boş, ne kadar dayanaksız, ne kadar saçma bir cümle kurduklarını hatırlatayım..
“Yargının Türk milleti adına mahkum ettiği katillerle” derken..
Hani böyle bir anayasa çalışması yok ama.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Komisyonun görevi yeni bir anayasa yapmak değil” dedi ama..
Varsayalım, yeni bir anayasa da yapılacak..
Toplanan o komisyonda, siz bir tane dahi, “Yargının mahkum ettiği bir katil” gördünüz mü?
CHP’li vekiller. Ümit Özdağ’ın, 2023 cumhurbaşkanlığı seçiminde aynı safta durmakta tereddüt etmediği DEM’liler.. AK Partili vekiller. MHP’li vekiller..
Eeee?
Hani katiller?
Diyecekler ki, “Abdullah Öcalan katil ya”..
İyi de komisyonda o isimde birisi yok..
Kaldı ki, bu arkadaşlar masumiyet karinesini çok severler..
Hırsızlık yapan kendi adamları olduğunda.,.
Yolsuzluk yapan kendi adamları olduğunda.
Rüşveti alanın adı Ekrem İmamoğlu olduğunda..
“Masumiyet karinesi” derler.. başka bir şey demezler..
Murat Karayılan, benim nezdimde katildir..
Ama “Ekrem İmamoğlu masumiyet karinesi gereği suçsuzdur” diyenler, Murat Karayılan için de aynı tespiti yapmak zorundadırlar..
Henüz hakkında kesinleşmiş mahkumiyet kararı olmadığına göre..
Biz “Mahkumiyet kararına gerek yok.. Tüm dünya Murat Karayılan’ın katil olduğunu biliyor. Kendisi de biliyor. kendisi de itiraz etmiyor. Dolayısı ile yakalandığı an, tutuksuz yargılanma vesair gibi gerekçelerle, asla tahliye edilemez” düşüncesinde olsak da.
Ekremcilerin mantığını kabul edersek, “Kural, tutuksuz yargılanmaktır. Dolayısı ile Murat Karayılan, tutuksuz yargılanmalıdır” yanlış sonucuna ulaşmak zorunda kalırız.
O zaman da.
Abdullah Öcalan yerine, Murat Karayılan ile oturup, yeni anayasa yapılsa, Ümit Özdağ ve 200 ismin hazırladığı bildirideki o cümle, boşa çıkar mı?
Çıkar..
Katille yapmıyorlar ki..
Henüz hakkında kesinleşmiş mahkumiyet kararı olmayan bir şüpheli ile yapıyorlar.
Tıpkı Ekrem İmamoğlu gibi, hakkında kesinleşmiş mahkumiyeti olmayan, masumiyet karinesi gereği suçsuz sayılan bir kişi ile...
Yanlış anlaşılmasın..
Bu akılsızların, ne kadar saçma bildiri hazırladıklarını ispat sadedinde bunları söylüyorum.
Yoksa, kimsenin ne Öcalan ile ne de Karayılan ile anayasa yapma niyeti de yok, çalışması da yok..
Millete sopa sallayan, anayasa yapma yetkisini elinde tutan TBMM’yi tehdit eden bu bildiriciler, şu cümleyi de kurmuşlar:
“Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu değerlerine aykırı değişiklikler asla kabul edilemez.”
İyi de bey abiler.
Bir dakika önce, “Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir” diyorsunuz.
Bir dakika sonra, bazı değişikliklerin, millet tarafından dahi yapılamayacağını söylüyorsunuz.
Bu ne mantıksızlıktır?
Bu ne geri zekalılıktır.
Bu ne despotluktur?
Bildiride bir defa daha, hakimiyetin millete ait olduğu belirtilirken, kurulan cümle de şöyle:
“Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir. Etnik ve dini gruplar, sınıflar ve zümreler ortak edilemez.”
Siz kafayı mı yediniz, beyler..
Hem egemenliğin millete ait olduğunu söyleyeceksiniz.
Hem de milletin ait olduğunu deklare ettiği dini, etnik mezhebi yok sayacaksınız..
Aslında bu yok sayma, milleti de yok sayma anlamına gelmez mi?
“Biz ülkesini üç bakanlığa satan insanlar olarak, ne dersek o olur. Onun dışında hiç kimsenin, ne anayasa yapmaya, ne değiştirmeye, ne de bir söz söylemeye yetkisi yoktur” anlamına gelmez mi?
Ve gelelim, mantık fukaralarının son cümlelerine:
“Türk vatandaşlığını kabul eden ve özümseyen herkes Türk’tür.”
Affedersiniz, Ümit Özdağ.. Cemal Enginyurt. Ve şürekası..
Siz değil miydiniz, “Suriye’den gelenler, Türk vatandaşlığına kabul edilmemeli” diyenler.. “Türkiye’nin demografik yapısı değiştiriliyor. Bu bir beka sorunudur” diyenler..
Şimdi “Suriye’den gelenler hariç, Türk vatandaşlığını kabul eden” diye bir cümle kurmuyorsunuz..
Türkiye’deki Türkleri bile kendi içinde bölüp parçalamak için, “özümseyen” diyorsunuz..
Ama özümsemeyenleri vatandaşlıktan mı çıkaracağınızı, ne yapacağınızı söylemiyorsunuz. Söyleyemiyorsunuz..
Türk vatandaşlığı tanımınız iflas etmiş..
“Türk vatandaşlığını kabul eden herkes” derken..
Hemen ardından, hazır bekliyorsunuz: “Amaaa. Suriyeli göçmenler, Türk vatandaşlığını kabul etseler de, özümsediklerini söyleseler de, vatandaşlığa alınmamalılar.”
Bu nasıl bir çelişki..
Ama biz bunlarda mantık arıyoruz. Tutarsızlığa düşmemelerini bekliyoruz.
Oysa..
Bunlar, olaylara at gözlüğü ile bakan, İngilizce tabelalara dokunamayan, Arapça tabelaları, “Türkiye’de tek dil var” diyerek söken bir kafa..
Bunlarda tutarlılık beklemek boş. Bunlardan akıllı sözler beklemek, boş.