Söyle alçak adam, “derin devletin, iktidarı Erdoğan’dan alması ‘ışık’ mı?”
Nobel ödüllü yazarımız(!) Orhan Pamuk, sonunda konuştu..
Cihangir’deki apartmanı üzerinden, komşuları ile mahkemelik olan Pamuk, mahallesindeki kötü şöhretini temizlemeye çalışıyor olmalı ki, AK Parti karşıtı çevreleri memnun edecek sözlerle sahneye çıkmış.
Sıradan bir eleştiri getirse, “Biz sanatçı adı altında ortalıkta dolaşan ne sahtekarlar gördük, siyasetin kralını yapıyor.. Pamuk da onlara benzemeye çalışmış” der geçerdim..
Ama Pamuk’un sözleri, sıradan eleştiriler değil..
Derin mi, derin bilgiler içeriyor..
Tam Nobel’lik bilgiler..
Hızlıca aktarayım, siz de görün Orhan Pamuk’un sözlerini..
“Korkarak konuşuyorum, konuşmamaktan utanıyorum; herkes hapiste, herkese eziyet ediliyor, sadistlik, hunharlık, zalimlik ‘örnek olsun’ haline gelmiş!” diye başlıyor, Orhan Pamuk..
“Korkarak konuşuyor”muş.
Ama sonuçta da konuşuyor..
Hani birisinin kulağına bunu fısıldasa..
“Adam gerçekten korkuyor” diyeceğim..
Ama, birisinin kulağına değil, tam da meydanın ortasında, sözleri herkese aktaracak bir mikrofon ile bağırıyor, fakat “korkuyorum” diyor, Orhan Pamuk.
Bu çelişkiyi nasıl aynı anda gerçekleştirmedeki başarısı sebebi ile yakında yeni bir Nobel ödülü ile taltiflenirse, hiç şaşırmayacağım..
Korkuyor..
Ama, utanmadan, sıkılmadan, “herkes hapiste” diyor..
Kendisi ise, “herkes” kapsamında değil ki, dışarda geziyor..
Sadece kendisi değil..
Cumhuriyet gazetesinde, MİT tır’ları ile ilgili yalan haberler yapılırken, gazetede yetkili isim olan, Orhan Pamuk’un şimdi konuştuğu Murat Sabuncu da dışarda..
Hatta Can Dündar bile dışarda..
Öyle ki, Türkiye’den kaçtı, Almanya’da dışarda..
Bir mafya babasına iki kelime etti diye, insanların sokak ortasında saldırıya uğradığı bir ülkede..
MİT tır’ları üzerinden iftira atan adamlar, hem serbestler, hem de “Herkes hapiste” diye sahtekarca yalanlar söylüyorlar, söyletiyorlar..
Onlar “Herkes hapiste” dese de..
Benim bildiğim, 15 Temmuz hain darbe girişimine imza atan FETÖ’cüler hapiste..
PKK’nın başı hapiste.
Türkiye’nin başına Gezi isyanını bela eden Osman Kavala hapiste..
Kadın öldüren katiller hapiste..
Hırsızlar içerde..
Tecavüzcüler hapiste..
28 Şubat darbecileri hapiste..
Ve benim gördüğüm, şahit olduğum; milyonlar dışarda..
Olsun..
Onların işi algı oluşturmak..
Onlar algı oluştursunlar, biz de cevabını verelim..
Devam ediyor Orhan Pamuk, sözlerini biraz daha açıyor:
“Hayatım boyunca ‘korka korka konuştum. Ama eskisi kadar korkmuyorum ve korkmakta haklı olduğumu düşünüyorum.”
Hayatı boyunca korkmuş..
Eski iktidarlar döneminde de korkmuş.
O halde, kendisi korkak bir adammış zaten..
O halde..
“Ne diye çıkarsın, kavak ağacına” derler adama ama..
Eski iktidarlar döneminde de korktuğuna göre..
“Sorun bugünkü iktidar değil, senin korkaklığın” derler adama ama..
Karşımızdaki sıradan birisi değil, Nobel ödüllü bir muhterem..
Onun için, çelişkilerine, saçmalıklarına, şapşallığına kimse itiraz edemez..
O da konuşmaya devam eder:
“Cesur değilim, korkuyorum ama korka korka konuşuyorum. Çünkü hiç konuşmamaktan daha çok korkuyorum.”
Nobel ödülü hatırına, adamı mazur gördük ama..
Bu kadarı da, biraz fazla ama..
Korkuyorum..
Korka korka konuşuyorum..
Konuşmamaktan daha çok korkuyorum..
Konuşmaktan korkmanın arka planında, diyelim siyasi iktidar var, uydurduğun herkesi hapise koyan AK Parti var..
AK Parti’den korkuyorsun, onun için konuşuyorsun ama, yine de korkuyorsun..
Affedersin ama, “konuşmama” seni niye daha çok korkutuyor?
Kim korkutuyor?
Konuşmazsan, seni hapse atmaktan daha beter ederiz diyen kim?
Nobel ödülünü veren, İsveç Kraliyet Ailesi mi?
Gezi isyanını çıkaran Kavala hapiste ama..
Sen, sanki suçsuz yere insanlar hapiste imiş gibi konuşmazsan, seni sadece cezaevine koymaz, bir de işkence ederiz” diyenler mi var?
Nobel ödüllü yazarımız, şarkıcı Gülşen’in, durduk yerde milyonlarca liseli öğrenciye sapık dediğini de atlayıp, devam ediyor sözlerine:
“Şarkıcı Gülşen’e yapılanlara bakınız. Bunlardan korkulmaz mı?”
Adamlara bakın..
2 milyon gence “sapık” demekten korkmuyorlar..
4 gün kaldıkları cezaevinden, tükürükler eşliğinde değil, alkışlarla çıktıklarını unutup, “bunlardan korkulmaz mı” diyorlar..
İmam Hatipliye değil de, malum mafya babasına o hakareti yapsın da, göreyim Gülşen’in boyunu..
Bulmuşlar kuzu gibi insanları.. hoşgörülü dindar insanları.. Hem küfrediyorlar.. Hem de “korkuyoruz bunlardan” diyorlar..
Ve sıra geliyor, PKK’lı teröristlere..
Düşünebiliyor musunuz, Gezi isyanına karışan teröristler tarafından bir savcı görevi başında şehid edildiği halde, o Gezi teröristlerinin finansörü korkuyor, onunla birlikte olan Orhan Pamuk korkuyor..
Yetmiyor..
Bu ülkenin 50 bin insanını, bombalarla, silahlarla öldüren katil teröristleri, “Hak arayıcısı gerilla” diye tanımlayan HDP’liler korkmuyorlar..
Orhan Pamuk korkuyor ve diyor ki:
“HDP’nin yöneticileri içeride, ‘Orhan sesini çıkart’ diyorlar. Haklılar, çıkartmaya çalışıyorum, bu kadar çıkıyor!”
Tuu senin suratına, utanmaz adam.. HDP’nin, PKK’lılarla ilişkileri ayyuka çıkanlar dışında hangi yöneticisi cezaevinde..
Neyse bunu da uzatmayalım. Çünkü turpun büyüğünü heybeden çıkaracağız daha..
Pamuk kendini ele veriyor:
“AKP’nin artık herkesi hapse atma gücü kalmadı. Son üç ayda pek çok yerden aldığım duyumlar, hislerim, gazetelerde okuduklarım… Artık bürokrasi mi dersiniz, derin devlet mi, millet mi dersiniz, yavaş yavaş iktidarı Erdoğan’dan başkasına verme hazırlığı içerisinde. Bence artık tünelin sonundaki ışık göründü de nasıl olacağını bilmiyoruz!”
27 Mayıs 1960 darbesinin öncesi..
12 Eylül darbesinin öncesi.
15 Temmuz darbesinin öncesi..
Söylenenlerin, hatta daha fazlasını, açıkça söylüyor Nobel ödüllü yazar: “derin devlet”
Nedir söylesene ahlaksız darbeci, “derin devlet ne?”
Ve söyle alçak adam, “derin devlet, iktidarı Erdoğan’dan alacak, sen de bunu ışık olarak mı tanımlıyorsun?”
Sandıkta yenemeyeceğinizi anladığınız Erdoğan’ı, “derin devlet” ile mi iktidardan indireceksiniz, ahlâksız adam..