Siz helalleştiniz, ya onlar?
Kemal Kılıçdaroğlu helalleşiyor..
Baktı ki zalimlikle olmuyor.. Oy kazanmıyor, tam aksine dinozorların toplumdaki etkisi kayboldukça, oy kaybediyor..
Baktı ki, vicdansızlıkla bir yere varamıyor..
Oyu % 25’e kilitlendi kaldı..
Buna rağmen direndi.. Direndi.. Direndi..
Elinden gelen her şeyi yaptı..
En sonunda, Kemal Kılıçdaroğlu’na rağmen... CHP’nin despot kafalı yöneticilerine, askeriyedeki uzantılarına, yargıdaki adamlarına rağmen başörtü yasağı kalkınca..
Kemal Kılıçdaroğlu birden bire U dönüşü yaptı..
“Helalleşelim” dedi..
Benim tercihim, her daim “helalleşme”den yanadır..
Ama tilkilik yapılmamak şartı ile..
İnsan aklı ile alay edilmemek şartı ile.
Samimi “helalleşme” isteği ile..
Kemal bey samimi mi?
Parti yönetimine, siyasetin s’sinden haberi olmayan gencecik bir başörtülü avukatı almakla, Kemal bey samimiyetini mi gösterir, yoksa tilkiliğini mi?
Şu veya bu yumuşak karnından yararlandığı bir İmam Hatipli ile buluşup, helalleşme görüntüsü verdiği gün, kendisini ölümüne destekleyen Cumhuriyet gazetesinde İmam Hatip düşmanlığı zirve yaptığı halde tek kelime açıklama yapmıyorsa, bu durum Kemal beyin helalleşme samimiyetini mi gösterir, uyanıklığını mı?
Son örnek..
Başörtü mağduru; kendisi de bir gazeteci olan, hatta akit’in ilk yıllarında Ankara bürosunda muhabirlik yapan Sultan Kara’yı ziyaret edip, helalleşme isteğinde bulunmasına bakalım..
Kemal bey, Sultan Kara’yı ziyaret ediyor, helalleşme istiyor..
Ama akit gazetesinin muhabirlerini, CHP’nin binasına bugün almıyor..
Daha vahimi, halkın huzuruna düşünce özgürlüğü söylemi ile çıkarken, akit’e dava tebligatlarını, icra yazışmalarını gönderiyor..
Sultan Kara, aynı zamanda Yeni Asya yazarı Mehmet Kara’nın eşi imiş..
Böylece taşlar yerli yerine oturuyor..
Kemal beyin derdi helalleşme falan değil..
Bükemediği eli kırmak için, kendisi ile birlikte yol alanları istismar etmek..
Yıllarca dış politikanın iflasının faili diye suçladığı Ahmet Davutoğlu ile şimdi birlik olarak..
Yıllarca ekonominin bitişinin mimarı olarak suçladığı Ali Babacan ile şimdi birlik olarak..
Yıllarca “faşist” diye suçladığı Meral Akşener ile şimdi birlik olarak..
Erdoğan'ı devirmek istiyor..
Bunun için de.. Başörtülülerle “helalleşiyor”.
O zaman her zamanki gibi, objektif bir test yapalım..
Kemal beyin helalleşme açıklaması yaptığı başörtü mağdurları, dindar insanların içindeki şu grup, bu grup ile sınırlı mıydı?
Örneğin Milli Görüş çizgisindekiler üniversiteye alınmıyor iken, Süleymancı gruptakiler üniversiteye alınıyor muydu?
Veya Nurcu gruba farklı, başka bir ekoldekilere farklı bir muamele mi yapılıyordu, 28 Şubat'ta?
Hayır..
Tüm başörtülüler, yasağın mağduru idiler..
Peki bugün helalleşme adı altında birlikte fotoğraf verilenler kimler?
Başörtü mağdurlarının bir kısmı..
Yeni Asya ekolü, sırf Tayyip Erdoğan düşmanlığı sebebi ile CHP’ye, yani cellatlarına aşık olmuşlar..
Bu kapsamda, helalleşme çağrılarını samimi bulduklarını iddia ediyorlar..
Ahmet Davutoğlu hakeza..
Ali Babacan hakeza.
Saadet Partililer hakeza..
O zaman soruyorum..
Kendi zalimliğini kabul eden bir siyasi çizgi, niçin mazlumlar arasında ayrım yapıyor?
Sultan Kara’yı ziyaret ediyor da..
2007 yılında GATA’daki bir hastayı ziyaretine bile engel olunan Emine Erdoğan’a gidip, ondan niçin helallik istemiyor?
Başörtülü bir avukatı parti yönetimine alıyor da.. Başörtü mağduriyeti sebebi ile yurtdışında okumak zorunda kalan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kızları Esra ve Sümeyye Erdoğan’ı ziyaret edip, onlardan niçin helallik istemiyor?
Geçtiğimiz hafta Kemal Kılıçdaroğlu’nun ziyaret ettiği Sultan Kara, “Yaşadığımız linci anlattım, inancımız gereği örttüğümüz başörtüsü bahane edilerek nasıl Cumhuriyet düşmanı ilan edildiğimizi anlattım, başımız örtülü iken İstiklal Marşı okumamıza dahi izin verilmediğini anlattım, öğrencilerin önünde nasıl rencide edildiğimizi, neredeyse her hafta üzerimize salınan kalabalık müfettiş topluluklarını, o müfettişlerin insani olmayan tavırlarını anlattım” diyerek yaptığı girişin sonunda..
Kendisine, yüz binlerce başörtülüye zulmün zirvesini yaşatmış CHP zihniyetini aklayıp paklamanın; bundan çok daha önemlisi..
O CHP’ye karşı tırnakları ile mücadele ederek, o yasağı kaldırmış olan Tayyip Erdoğan’ı devirebilmesi için..
O cansuyunu kendisine altın tepsi içinde, şöyle takdim ediyor:
“Kendisi beni dikkatle dinledi. Zaman zaman duygulandı, zaman zaman beden dili ile çok fazla üzüntü duyduğunu gördüm.”
Alkış..
Başörtülü gazeteciye alkış..
CHP’ye rağmen kendisine başörtülü öğretmenlik hakkını getiren Erdoğan’ı devirip, yerine zalimliklerini kendilerinin de itiraf ettikleri CHP’yi getirmek için attığı adımda, verdiği nefeste, yaptığı övgüde, alkış alkış alkış..
Ama bir şey hatırlatayım Sultan Kara’ya..
2015’de verdiği bir röportajda, “Yasak sebebi ile intihar edenler, boşananlar oldu” diyordu..
Kemal bey, intihar edenlerle helalleşti mi acaba, ne der Sultan hanım?
Yüz binlerce Sümeyye ile Esra ile..
Katsayı zulmü sebebi ile hakkettiği fakülteye gidemeyen Bilal’lerle, Kemal beyin helalleşme niyeti var mı?
Yoksa o Sümeyye’lere, Esra’lara, Bilal’lere; Kemal bey dün attığı “Cumhuriyet düşmanı” iftirası yerine, bugün başka iftiralar atarken..
Sultan Kara’lar da, Kemal beye kalkan vazifesi mi görecekler?