Sen o aparatı, kendine taktır, Ekrem bey!

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, aylardır uyarı yapıldığı halde, hiçbir tedbir almadan boşa geçirdiği günlerden, haftalardan sonra..

Dün İSKİ aracılığı ile yapılan açıklamada, musluklara aparat takılarak, su tasarrufu sağlanacağına ilişkin haberi okuyunca..

Aklımdan geçen ilk tepki, “O aparatı Bay Ekrem kendi ağzına taksın ki, önüne gelene hakaret etmesin” şeklinde oldu..

Olaya hangi açıdan yaklaşırsanız yaklaşın..

Tam bir fecaat.. Tam bir rezalet…

Adam İBB’ye başkan olalı, fazlası var, eksiği yok, 4 yıl olmuş.

İstanbul’un su konusunda sıkıntısı, her daim biliniyor..

Adamın 4. yılın sonunda, üstelik barajlardaki doluluk oranının % 30’lara indiği gerçeği ortaya çıktıktan sonra su sorununa bulduğu çare, “Musluklara aparat takmak”tan ibaret..

“Şu bölgede şu barajı yaptık” diye bir açıklama bekliyoruz, maalesef yok..

“Şuradan, şu suyu getirdik” şeklinde bir beyanat bekliyoruz, inadına yok..

“Araba yıkama, ağaç sulama gibi alanlarda kullanılmak üzere, arıtma tesislerimizden yararlanıyoruz” mealinde bir açıklama bekliyoruz., “Boşa bekleme, ağaç olursun” deniliyor..

Ve..

4. yılın sonunda, Bay Ekrem, “musluklara aparat” ile karşımıza çıkıyor..

Hakkını yemeyelim.. Ekrem beyin bir icraatı daha var.. Sadece sözden/eleştiriden de ibaret olsa..

“Melen projesinin bitirilemediği”nden dert yanıyor, sabah akşam “Melen’den yeterince su alamıyoruz” ile günleri dolduruyor, Ekrem bey..

Oysa, Milli Görüş mensubu isimlerin İBB’yi yönettiği dönemlerde İstanbul’a su getirme noktasında büyük çalışmalara imza atılmıştı. Bu kapsamda taa 1990’lara kadar giden mazisi olan Melen Projesinin de AK Parti iktidarı döneminde başlandı.

Evet bitirilememiş ama..

Sen başkanlığa geldiğinde, zaten bitirilememişti..

Sen bunu bilerek, “Su sorununu çözeceğiz” demiştin ya..

“4 yılda, ne yaptın, onu söyle, Bay Ekrem!”

Ne yani, Melen Projesi, merkezi hükümetin başındaki AK Parti’nin görevi de..

4 yıldır başkanlık koltuğunda oturan Ekrem İmamoğlu’nun üzerine bu konuda düşen tek bir görev yok mu?

Çık açıkla, “Biz de, büyükşehir belediyesi olarak, su konusunda şu adımı attık..”

Var mı, tek bir icraatın?

Yok..

Ama şimdi musluklarımıza aparat taktıracakmış..

“Nehir kıyısında abdest aldığınızda dahi, suyu israf etmeyiniz” ilkesine inanmış bir insan olarak söylüyorum..

Koltuğa oturduğu gün, musakka edebiyatı yapacağına, “çalışana musakka, yöneticiye antrikot.. Yok böyle bir şey..” şovu yerine.. 

“Şu an su konusunda bir sıkıntımız yok ama. İlerde yağmur yağmayabilir. Barajlarda başka sıkıntılar olabilir. Biz suyumuzu tasarruflu kullanmamız için, seçim öncesinde arkadaşlarla yaptığımız araştırmalarda tespit ettiğimiz şu aparatı, hemen yarından tezi yok, İstanbul’da abonelerimize dağıtacağız” demiş olsaydı..

Ayakta alkışlardım..

İsrafa karşı olan bir insan olarak, “Helal olsun.. Başkanlık koltuğuna oturmadan önce hazırlık yapmış.. Seçim sonuçlarının açıklandığı gün, Beylikdüzü’nde halka hitap ederken kravatı çıkarıp, kolları sıvaması boşuna değilmiş. Gerçekten hazırlığını yapmış ve şimdi icraata başlıyor” derdim..

4 yıl geçmiş..

Barajların dibi çıkmış..

Olmayan suyu, “tasarruflu kullanalım” diye, şimdi aparat dağıtıyor..

Aparat sana daha çok lazım, Ekrem bey..

Cumhurbaşkanı yardımcısı adayı sıfatı ile girdiğin seçimi kaybettiğini unutup, şimdi “Değişim zamanı” diyerek, sanki seçimi senin de içinde bulunduğun CHP’nin kadrosu kaybetmemiş gibi dillendirdiğin mantıksızlığı düzeltmen için, kafana mı takarsın..

İstanbulluları bırakıp, Erzurum’da kayak yapman ile ilgili soru yönelten İBB Meclis üyesine verdiğin cevaptaki “kayak takımı senin … girsin” utanmazlığını düzeltmen için, yüzüne takarsın..

“Suya zam yapmayacaktın. Her seferinde % 50 zam yapıyorsun” diyen bir hanımın karşısında, “Abla, senin çocuk nerede okuyor” pişkinliğini gidermen ve yüzünün biraz kızarabilmesi için, ar damarına mı takarsın..

Deprem için ayırmadığın bütçeyi, yandaş medya organlarına dağıtmaman için, banka hesaplarına mı takarsın..

Aparatı sen, kendine tak/taktır, Ekrem bey..

Şunu da soralım..

Eğer bu aparat, gerçekten gerekli ve faydalı ise, 4 yıl neye bekledin..

Başkanlık koltuğuna oturduğunun hemen ertesinde, “Biyolojik arıtma tesisi temel atmama töreni”ni düzenleyeceğine, “Sizi, suyu tasarruflu kullanacağınız bir aparat ile tanıştırıyorum” deseydin ya..

İstanbulluya ücretsiz dağıtılacağını, İSKİ duyurmuş..

İyi de, barajlarda su kalmadı ki, aparat dağıtıyorsunuz..

Son 9 yılın, aynı dönemine göre en düşük oran olarak kayıtlara geçen bir baraj doluluk oranı tespitinden sonra, bu aparat ne işe yarayacak ki..

İSKİ Genel Müdürü Bülent Solmaz açıklama yapmış ve demi ki, “Aylık kullanımı 20 metreküpü olanların musluklarına aparat takılacak. Yüzde 40’lık su tasarrufu sağlayacağız.”

Dersin ki, 5 yıllık çalışma, dün bitirilmiş ve bugün sabah kamuoyuna müjde veriliyor..

Bülent beye ve onun şahsında Ekrem beye, “Sizin bahsettiğiniz o aparatı, İstanbullular, belki tasarruf amacı ile değil ama, değişik sebeblerle zaten mutfaklarında kullanıyor” diyeceğim de..

Kime ne anlatıyoruz..

Adamların İstanbul ile de, İstanbulluların su sorunu ile de bir ilgileri yok ki..

Onların derdi, CHP Genel Başkanlığı koltuğuna oturmak..

İBB onlar için bir atlama taşı.

Bir aparat..

Büyük tantanalarla gelip, koltuğa oturdular..

2024 seçimlerinde, aynı başarıyı yakalayamayacaklarını biliyorlar..

Çaktırmadan seçimde aday olmamak için, kendilerine bir bahane arıyorlar..

CHP’ye genel başkan olsanız ne yazar, olmasanız ne yazar..

İstanbul’u batırmışsınız..

Cumhurbaşkanı yardımcılığı adaylığınızda, rezil olmuşsunuz..

CHP’ye genel başkan olsanız, ne olacak?