Nelsson, Tete, Icardi.. Djiku, Fred, Dzeko.. Peace at home.. Türk’üz.. Atatürkçüyüz!
Süper Kupa finali, Ali Koç’un isteği ile, “Büyük paralar kazanmak” için, yurtdışında oynanması arayışına girilmiş..
Almanya reddetmiş.. Birkaç ülkeye daha teklif edilmiş, onlar da müsait olmadıklarını söylemiş.. Suudi Arabistan’a yapılan teklifin kabul edilmesi ile, Riyad’da oynanması kararlaştırılmış.
Sonrasında Ali Koç, ilk teklifi kendisi yapmamış gibi, bir maraza çıkarttı.
Ardından Galatasaray ikinci marazayı çıkarttı.
Bilmiyorum, sonrasında kazanılacak para mı artırıldı, ne oldu..
Gitmeye karar verdiler..
Buraya kadarki prosedür çok önemli değil..
İster Riyad’da oynasınlar..
İsterlerse, Uzakdoğu’ya gidip, bu vesile ile geceyi bilmem kimlerle geçirsinler..
Maçın yapılacağı gün..
Önce “İstiklal Marşı okunmasına Suud yönetimi izin vermiyor” diye milliyetçi insanlarımızın üzerinden işi kotarmaya kalkıştılar..
Bir gün önce, aynı statta, İstiklal Marşı okunmasının provası yapıldığı, maçın programında da, marşımızın okunması ile ilgili özel madde olduğu gösterilince..
Atatürk istismarcıları o konuyu gündemden kaldırmak zorunda kaldılar.
“Türk bayraklarıyla stada girilmesine izin verilmiyor” dediler..
“Zaten iki Türk takımı maç yapıyor.. Bu milli maç değil ki.” hatırlatması bile yapmama gerek yok. Çünkü kısır tartışmaya fırsat vermeksizin, Suud yönetimi “sorun yok, girebilir” demiş..
Kavga çıkartacaklar ya..
PKK’lı teröristlerin, tribünlerde PKK paçavraları ile slogan attıkları tarihlerde, sus pus olduklarının hesabı sorulmadı ya..
Ne o ülke yönetimini kınama, ne de maç yaptıkları kulübe bir itirazda bulunmadıklarını gözlerine gözlerine sokmadık ya..
Fenerbahçe’nin bir Yunan takımı ile yaptığı maçta.. Çok değil.. Bir sene önce.. Aziz Yıldırım döneminde değil. Yine Ali Koç döneminde.. AEK Larnaca-Fenerbahçe maçında. Rumların açtığı, Atatürk’ün sözü ile dalga geçen koca pankartta sessiz kalan Koç’u, yerin dibine batırmadık ya..
Mustafa Kemal’e atfedilen, “Yurtta Sulh, Cihanda sulh” sözünü afiş haline getirip, ardından da, “Ne ironi. Asla unutma” diye yazmalarını protesto edip, takımlarını maçtan çekmeyen Fenerbahçe yönetimini, sokaklara dökülüp protesto etmedik ya....
Şimdi o Fenerbahçe yönetimi, Galatasaray kulübünü de tehdit etmiş..
Onlara da bir afiş hazırlattırmış, “Ne Mutlu Türküm Diyene” afişini, Uruguaylı Muslera ile Torreira’ya, Fransız Boey’e, Danimarkalı Nelsson’a, Brezilyalı Tete’ye, Fildişi Sahili’nden Zaha’ya, Arjantinli Icardi’ye taşıttıracakmış..
Atlamayalım, dört tanecik de Türk varmış, “Ne Mutlu Türküm” afişini taşıyacaklar arasında: Abdülkerim, Barış Alper, Kaan Ayhan, Kerem Aktürkoğlu.
Ya Mustafa Kemal’ın, “Yurtta Sulh, Cihanda sulh” sözünü, İngilizce olarak yazılı olduğu afişi kimler taşıyacak?
Hırvat Livakoviç, Nijeryalı Osayi, Fransız Djiku, Hollandalı Oosterwolde, Brezilyalı Fred, Polonyalı Szymanski, Sırp Tadic, Bosna Hersekli Dzeko.
Yine haklarını yemeyelim, Ferdi, İsmail, İrfan Can da, Türklerden seçilen üç kişicik..
Bu kulüpler kalkmışlar, Türkiye’yi karıştırmak için, “Atatürk yoksa biz de yokuz. Maç da yok” diyerek.
Aslında onaylanan ve maça çıktıkları takdirde üzerlerinde olacak Atatürk silüetli forma bilgisini de kamuoyundan gizleyerek..
Yunan’a gösteremedikleri itirazı..
Hırvat, Sırp oyuncuları alırken göstermedikleri hassasiyeti..
Sırf Türkiye ile ilişkilerini bozabilme amacı ile, Suud’lu yöneticilere göstermişler..
Dikkatinizden kaçmamıştır, takımlar sahaya çıkmıyorlar, iki kulüpten de resmi bir açıklama yok.
TFF’den yok..
Sadece maçın ertelediği açıklaması yapılıyor..
Haydi diyoruz, Suud yönetiminden kortular, bir açıklama yaptıklarında, başlarına bir dert gelmesinden korktular.
Türkiye’ye geldiler..
Yine, Fenerbahçe’den de, Ali Koç’tan da..
Galatasaray’dan da.. Dursun Özbek’ten de bir açıklama yok..
Yiğitseniz, istismar ettiğiniz yüzbinlerce insanın oyalanmasına, üzülmesine, vaktinin harcanmasına küçücük bir saygınız var ise.
Yaşanılanları çıkıp açıklasanıza..
Suud kadar bile olamadınız. Suud yönetimi açıklama yaptı.. “Kardeş ülke Türkiye” dedi..
Ama bizim takımlar, hala açıklama yapamadılar.
Hani şeklen de olsa, haklı bir durumları varsa.
Yine de destek verelim.
“Önceden sözleşme imzalanmış. Uluslararası kurullar son dakika böyle bir değişikliğe izin vermiyor” diyor, karşı taraf.
Ali Koç ne diyor?
Tısss.
Dursun Özbek ne diyor.
Fıss.
15 gün önceki sözleşmede var mı, o afişler?
Yok.
Bir iddiaya göre, maç sebebi ile alınacak paralar, Türkiye’ye çoktan ödenmiş..
Bu durumda şunu da soralım..
Paralar kasaya girerken, Atatürk niye aklınıza gelmedi?
Paralar kasaya girdikten sonra mı, Atatürkçülüğünüz aklınıza geldi?
Ama bu riyakarların gerçek yüzleri gösterilemediği için, onların kışkırttıkları üç tane küfürbaz, sinkaflı küfürler eşliğinde, Suud’a, aslında müslümanlara saydırıyor da saydırıyor..
O küfürleri edenlere söylüyorum, sizde Türklük olsa, “Uruguaylı futbolcunun burada ne işi var. Brezilya vatandaşının ne işi var. Sırp, Polonyalı futbolcular yerine, bir tane Türk bulamadınız mı?” demesi gerekirdi..
Bunu diyemeyenler..
“Yurtta sulh, Cihanda sulh sözünü Mustafa Kemal İngilizce söylemesini bilmiyor muydu? İngiliz oyunu futbolda, bir oyun daha mı çakıyorsunuz bize. Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasasında, değiştirilmez, değiştirilmesi teklif dahi olunamaz maddeler arasında yer alan, Dili Türkçedir” maddesini ayaklar altına alacak şekilde, İngilizce pankart hazırlamak da neyin nesi?” diyemeyenler..
Atatürk kalkanı ile Türkiye’deki dindarlara da küfretmeye başladılar..
Muhataplarımızda minnacık samimiyet var ise..
Ali Koç’a soruyorum:
Atatürk konusunda samimi isen..
Türkiye’de yer yokmuş gibi, gidip Romanya’da açtığın fabrikanın kapısına Atatürk’ün o sözünü astın mı?
Pakistan’daki, Tayland’daki, Hindistan’daki ortaklıklarınızın kapısında, “Ne Mutlu Türküm Diyene” ifadesi asılı mı?
İtalya ile ortaklıklarınızın kapısında, duvarında, camında çerçevesinde, neresinde Atatürk’ün, hangi sözü asılı?
Kendi babanın şirketinde yapmadığın efelenmeyi, futbolda, Türkiye üzerinden niye yapıyorsun?
Neyin istismarını, ne uğruna yapıyorsunuz.
Neyin kışkırtıcılığına imza atıyorsunuz..