• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

İşte CHP kafası: Feribot iskelemizi geri istiyoruz!

13 Nisan 2023
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

 

Önceki gün Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu Çanakkale’de idi.

“Türkiye’nin yazgısını değiştireceğiz” başlığı ile bir miting düzenlemiş.

Çanakkale’nin CHP’lileri de miting alanına gelmişler, en öne de, “Kapatılan Çardak feribot iskelemizin açılmasını istiyoruz” pankartını açmışlar..

Çanakkale’yi o kadar ayrıntılı bilmesem de, “Feribot” deyince, “Çanakkale” deyince..

Ben çaktım mevzuyu..

Dünyanın incisi, Türkiye’nin gözbebeği konumunda Çanakkale Köprüsü yapılmış.

Araçlar beklemeksizin, Avrupa yakasından Asya yakasına, veya tersine geçiyorlar..

Ama CHP’nin feribotçuları, “Biz iskelemizi geri istiyoruz” diye pankart açıyorlar..

Kemal bey de, o pankartı görünce, “Bu ne saçma şey. Siz bizi gerici bir parti gibi algılatacak bu pankartı niye açıyorsunuz. Kaldırın şunu. Bu çağda, köprü yapılmış, feribot ile geçmek de ne?” demesi gerekirken..

Tek kelime etmemiş.

Şaşırdık mı?

Niye şaşıralım ki..

Bu Kemal bey değil miydi, “Her muhtara birer özel kalem (yardımcı) atanırsa Türkiye’de işsizlik sorunu biter” diyen..Düşünebiliyor musunuz..

İşsizlik sorununu, şu an zaten bir kişinin yaptığı işi, iki kişinin yapması ile çözen bir cumhurbaşkanı adayı..

Bir çırpıda, 50 bin muhtara, 50 bin özel kalem atayarak, 50 bin insanı işsizlikten kurtaran bir lider..

Tabii ki; köprü var iken, feribot ile karşı tarafa geçilmesini isteyen partililere de, ses çıkartamaz..

Bunlara kalsa, İstanbul’da da, köprü gereksizdi..

Eminönü’den/Karaköy’den Üsküdar’a/Kadıköy’e gemi ile geçmek tercih edilmeli idi.

Hatta bunlara biraz yüz versek, bize şu öneriyi bile yapabilirler:

“Karşı tarafa kayık ile geçilirse, günde 2 milyon kişinin geçiş yaptığını ve bir kayığa 5 kişinin binebileceğini düşündüğümüzde, 400 bin sefer yapacak bir iş alanı ortaya çıkar. Bir kayığın günde 10 sefer yapmasını düşündüğümüzde, 40 bin kayıkçıya iş bulmuş oluruz.”

“Yok canım” demeyin..

Kafa, aynen bu kafa..

Sahi, bu Çanakkale Köprüsü’nün müteahhitleri arasında bir CHP eski milletvekili de vardı, değil mi?

Ersin Arıoğlu, 2002-2007 yılları arasında CHP’de milletvekilliği yapmıştı..

Bakmayın siz, Kemal beyin, “5’li çeteden 418 milyar doları, iktidara geldiğimizde söke söke alacağız” laflarını.

Ortada ne 418 milyar dolarlık haksız bir kazanç var.

Ne de Kemal beyin, iktidara gelecek olursa, böyle bir parayı müteahhitlerden alma diye bir derdi var..

Saadet Partili kardeşlerimiz, hemen Kemal abilerine sahip çıkacak, “Su-i zanda bulunma Ali bey. İlerde olacak bir olay hakkında, bu kadar önyargılı kanaat belirtme” diyecekler..

“Perşembe’nin gelişi, Çarşamba’dan belli olur” der, atalarımız.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun da, neyi yapacağı, neyi yapamayacağı, ki şeref sözü dahi verse, belli..

Düne kadar Kemal bey ne diyordu, “Telekom, cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluğudur..”

AK Parti iktidarı, Telekom aracılığı ile bir rivayete göre 5, bir rivayete göre 7 milyar dolar devleti zarara sokmuştu..

O tarihte konudan birinci derece sorumlu kim idi?

Ali Babacan idi..

Şimdi Kılıçdaroğlu’nun kendisine Cumhurbaşkanı yardımcılığı görevi vereceğini belirttiği Ali Babacan ile, Telekom yolsuzluğundan dolayı Yüce Divan’a yollanma sözü verilen Ali Babacan arasında sadece ad soyad benzerliği yok.

Kişiler de aynı kişiler..

Ha keza, 2009-2014 arasının Adalet Bakanı Sadullah Ergin için de, Kemal Kılıçdaroğlu, “Ali Dibo’cudan Adalet Bakanı olur mu? Sen uygar bir toplumda Adalet Bakanı değil, milletvekili olamazsın” demekle yetinmemiş, “Yargıtay’a 160 tane üye değil, militan seçildi” diyerek, FETÖ’cülerin Yargıtay üyesi yapıldığını belirterek, sorumlusu olan Sadullah Ergin’in yargılanacağını belirtmişti.

Şimdi, CHP’nin Çankaya seçim çevresinden 5. sıra milletvekili adayı olan Sadullah Ergin ile, Yüce Divan’a yollama sözü verilen Sadullah Ergin de, farklı kişiler değil..

Aynı kişiler..

Demek ki, Kılıçdaroğlu’nun böyle bir alışkanlığı var..

Yaptığını iddia ettiği yolsuzluk sebebi ile Yüce Divan’a yollama sözü verdiği adamı, cumhurbaşkanı yardımcısı yapıyor..

Yargıtay’a Fetö’cüleri seçtiği için yargılatacağını söylediği adamları da kendi partisinden kazanacak sıradan milletvekili adayı yapıyor..

Buraya kadar Çarşamba’yı anlattım.

Siz de artık, Perşembe’yi tahmin edin..

Ne olacak Perşembe günü.

Tabi seçimi kazanmaları ihtimalinde.

5’li çete olarak tanımladığı isimlerden birisi, Cumhurbaşkanı yardımcısı, bir diğeri bakan, bir diğeri bakan yardımcısı..

Öyle öyle koltuklara yerleştirilecekler..

Yoksa..

Kimse Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı suçlamaların doğru olduğunu zannetmesin..

Küçük küçük sorunları olan bir-iki tane müteahhit varsa da, onlardan da hesap sorabileceğini kimse sanmasın..

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde nasıl aynı kişiler ihale almaya devam ettiler ise. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde aynı müteahhitler iş yapmaya devam etti ise..

Kemal bey seçildiği takdirde de, aynı müteahhitlerle iş yapmaya devam edecektir.

Ama bu arada, AK Parti iktidarı döneminde, sanki yolsuzluk varmış gibi bir algı oluşturmuş, hesap soracağı vaadi ile de parsayı toplamış olacaktır..

Kemal beye, “Hodri meydan” diyelim..

Daha önce hesap soracağını iddia ettiğin isimlerden hesap sorduğunu göster, şu an yolsuzluk yapan müteahhitler olduğu iddianı da, onlardan hesap soracağın iddianı da kabul edelim..

Yolsuzluk yaptığını iddia ettiğin adamlardan hesap sormayı boşverin, bir de Cumhurbaşkanı yardımcısı yapmıyor musun?

Ben, “Babacan yolsuzluk yapmıştı” demiyorum..

Bunu söyleyen Kılıçdaroğlu..

Ama şimdi aynı Kılıçdaroğlu, “Ali Babacan siyaset dünyamızın yeni bir yıldızı” diyerek, “Ali Babacan gibi genç bir liderle Türkiye’nin perişanlığına son vereceğiz” diyerek, yolsuzluk suçlaması yaptığı adama övgü üstüne övgü düzüyor..

Seçilemez ama.

Seçildiği takdirde, 5’li çete diye suçladığı işadamlarına da, Babacan’a yaptığı gibi aynı övgüleri tekrarlayacağından, “vatanperver işadamımız ile ülkeyi kalkındıracağız” ile başlayıp, “Fedakar işadamımız ile birlikte çalışacağız” açıklamalarını ardı ardına yapacağından emin olabilirsiniz..

“5’li çete” diye suçladıklarından birisini Kamu İhale Kurumu’na başkan yaparsa da, hiç şaşırmayın, “Ali bey demişti” diye hatırlayın..

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Fabrika açmayı, üretmeyi düşünmeden... tüketim üzerine iş bulmak

İktidara da üretim... üretim... üretimi artır diye işgüzârlık yaparlar... bu her muhtara bir özel kalem hesabı ile iş sizliği çözmek tam bir inek şaban hesabı olmuş kusura bakmasın...sonra da IMF den onlara maaş ödemek için borç istemeye koşarlar...

Orhan İnan

Aynen dediğin gibi olur. Bundan adım kadar eminim. Küçük at da civcivler de yesin, diye bir halk deyimi var ama O bunu da bilmez. Bilse böyle koca koca atmazdı..
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23