• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Doğru söyler Kemal Bey, ATM’den para çekmeyi bilmeyenlere mi kaldık!

17 Haziran 2020
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM’de düzenlenen grup toplantısında dün bakın neler demiş:

“Öyle kişiler atadılar ki, adamlar ATM’den para çekmeyi bilmiyorlar ama bankanın yönetim kurulunda...” 

Türkiye’de yaşamamış olsak..

Bu CHP Genel Başkanı’nınn kendisinin de SSK Genel Müdürlüğü yaptığı dönemde, bankaların nasıl soyulduğunu bilmiyor olsak. 

Kılıçdaroğlu da bilmiyor olsa..

1991-1995 arasındaki DYP-SHP(CHP) koalisyon hükümeti döneminde, kamu bankalarının nasıl arpalık olarak kullanıldığını, iktidar yakınlarına hayali teminatlarla geri dönmeyen krediler dağıtıldığını bilmiyor olsak..

1997’de Refahyol hükümetinin 28 Şubat darbesi ile indirilmesi sonrasında, Bülent Ecevit’in içinde bulunduğu çeşitli hükümetler döneminde, kamu bankalarının yanı sıra, 21 de özel bankanın içinin nasıl boşaltıldığını bilmiyor olsak..

Kemal Bey’e hak vereceğiz..

Ama biz biliyoruz, üstelik Kemal Bey de bunları biliyor..

Ama o diyor ki:

“ATM’den para çekmesini bilmeyenler, bankaların yönetim kurulunda..”

Bugünkü atamaları eleştirdiğine, kâr eden kamu bankalarının yönetim kurulu üyeliklerine atamaları beğenmediğine göre, Kemal Bey’e soralım..

Kamu bankalarının yönetim kurulu üyeliklerine kimi getirelim?

Mesela..

Yenal Ansel’i getirelim mi?

Kemal Bey bilir de, belki okuyucularımızın bir kısmı tanımıyordur, Yenal Bey’i..

“O da kim” diyecekler.

Yenal Bey, 28 Şubat öncesinde Halkbank Genel Müdürlüğü’ne getirildiğinde, “Banka benim evim gibi” sözü ile işe başlamış..

Sonrasında da..

Bankayı, evini yönettiği gibi yönetivermiş..

Sonuç mu?

Süleyman Demirel’in yeğeni, Egebank’ın eski sahibi Yahya Murat Demirel’in 4 şirketine 159 milyon dolarlık usûlsüz kredi verivermiş.. Krediler tahmin ettiğiniz gibi, geri dönememiş..

Kemal Kılıçdaroğlu, Yenal Ansen gibi birilerinin kamu bankalarına atanmasını istiyor olmalı..

Ki, eski yıllara göre kıyaslanamayacak kadar büyük cirolara çıkan kamu bankalarına yapılan atamaları eleştiriyor..

Bankacı dediğin adamın..

Hortumun inceliklerini bilmesi gerektiğini düşünerek yapıyor olmalı, “ATM’den para çekmesini bile bilmez” diye..

Öyle ya..

ATM’den para çekmenin elli çeşidini bilmesi lazım, atanan yönetim kurulu üyelerinin.. Banka şubelerinden kredi çekerken, hayali olarak gösterilecek teminatları bilmesi lazım.. Arsalar nasıl, 10 lira değeri var iken, 500 lira değerinde imiş gibi gösterilir, hepsini bilmesi lazım..

Hem emekçiden yana gibi görünmesi, hem holding patronlarına banka imkanlarını peşkeş çekmesi, hem de bu arada 28 Şubat sürecinde olduğu gibi, bir avuç yüksek bürokrat arasında paraları dağıtması lazım..

Ne o öyle, ATM’den paranın nasıl çekileceğini bile bilmeyen yönetim kurulu üyeleri?..

Onlar, ATM’den para çekmesini bilmezken, parayı nasıl hortumlatacak, nasıl üstünü örtecek, nasıl yandaşlara dağıtacak?

Değil mi ama?

Kemal Kılıçdaroğlu’na önereceğimiz isim tek değil..

Mesela, Sezgin Taşkıran’ı da teklif edebiliriz.

“O kim” diyeceksiniz?

O da, DYP-SHP(CHP) koalisyon hükümeti göreve başlar başlamaz Halkbank’a getirilen genel müdür..

O ne yapmış?

Erbakan Hoca’nın Başbakan olduğunda görevden almak istediği Kemal Kılıçdaroğlu’nu koruyup-kollayan Süleyman Demirel’in yeğeni Yahya Demirel’e, repo kılıflı 4.5 milyon doları peşkeş çekmiş..

Sadece suçlama olarak söylemiyorum, bunları..

Yenal Ansen de.

Sezgin Taşkıran da..

Bu suçlamalar sebebi ile yargılanmışlar..

Cezaevine girmişler..

Kemal Bey diyecek ki, “Taktın Halkbank’a ve Yahya Demirel’e..”

Buyrun, sizin 28 Şubat’ın hemen öncesindeki ve sonrasındaki SHP’li, CHP’li, DSP’li iktidarınızdan örneklere..

Yolsuzluk gırla..

Hortumlu işler sayısız..

Haydi bir isim daha teklif edelim..

Acaba, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, kamu bankalarına, Özal Baysal’ı atasa, sevinir misiniz, Kemal Bey?

“Hah işte.. Bu adam, ATM’den para nasıl çekilir, biliyor olmalı. Kamu bankasına yönetim kurulu üyesi olarak atanması çok doğru olmuştur” der misiniz?

Özal Bey’i nereden tanıyoruz?

O da, Süleyman Demirel ile Erdal İnönü’nün kurduğu koalisyon hükümeti döneminde, Türkiye Kalkınma Bankası’nın başına getirilince..

“Bakın ben ATM’den nasıl para çekiyorum” demiş.. Ve..

Devletin bankasının parasını..

Devletin başka bankaları var iken..

Kamu bankaları var iken..

Götürüp, Impeksbank, TYT Bank, Marmara Bank’a yatırmış..

Onlar ne yapmışlar?

“Bu arkadaş çok güzel ATM’den para çekmesini biliyor. Şahane metotlarla, bizim gibi bilançosu bas bas ‘İflas’ diye bağıran bankalara devletin parasını yatırmış. Bizde, böyle gollük pasları kaçıracak göz var mı? Biz de o milletin parasını, buharlaştırmışız. Ne var ki bunda?” demişler..

Bankayı batırmışlar..

Sonuçta milletin paralarını da iç etmişler..

Bir örnek de Merkez Bankası’ndan verelim..

Bülent Ecevit başbakan idi..

Merkez Bankası Başkanlığı koltuğunda oturan Gazi Erçel, sonrasında Kemal Derviş’in Türkiye’ye getirilmesine sebep olan kriz çıktığında..

Doların uçacağını sezmiş..

Bankadaki parasını, TL’den dolara aktarıvermişti..

İş öğrenilince de..

Bir gecede kazandığı paranın bir kısmını, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne bağışlayarak, “Canım ben de sizdenim.. Çaktırmayın” mesajı yollamıştı..

Örnekleri çoğaltabiliriz..

Emlakbank’ın başındaki Şükrü Karahasanoğlu’nun, dandik şirketlere açtığı kredilerin sonucu olarak, o kamu bankasının da batmasını..

Hatta..

CHP’nin bankasından, mafya babalarına verilen ve geri dönmeyen kredileri..

Daha daha nicelerini sıralayabiliriz.

Ama.. Bu kadarı yeterli olmalı..

“Bize, ATM’den para çekmesini bilen yönetim kurulu üyeleri değil, yolsuzluk yapmayacak, yaptırmayacak yönetim kurulu üyeleri lazım” diyelim..

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Hortum, yolsuzluk bizim türkcede

horum, üç manada anlaşılır, bir tabiyat, felaket ikincisi su hortumu, üçüncüsü, yolsuzluk yüzsüzlük. kemal sunalın filiminde yaşayan birini ölmüş gösterip kabirin içine bir hortum yerleştirip, ordan hava alması için kabire hortum koymuşlardı. Filimde horumun bir ucun dışarı gelsın diyen ya adam ölmüş horumun işine tabi buda bir dümen halkı kandırmak, kendi akıllı digerleri, ahmak, o bir filimdi gerçek yaşanmadımı. kimileri iflaz ettirirken zarar görenin gözü yaşarmadımı. onlar hala aramızda itibar görmedimi insan birini severse, hortum da yapsa ne önemi var, yeterki aynı karekterde olsun yoka % 30 oy potasiyeli olurmuydu.

Mustafa Yurdugül

Mükemmel bir yazı olmuş, milli güreşçimizi tam da hakettiği şekilde Vakıfbank yönetim kurulu üyesi yaptık diyorsunuz yani. Bu kararı sonuna kadar savunmanız çok önemli. Çünkü böyle önemli görevlere tek özelliği yolsuzluk yaptırmayacak insanların atanması çok çok önemli. Ha ben de yolsuzluğa müsade etmezdim, Hamza Bey’den farklı olarak iktisat mezunuyum. Sanırım devlet beni de atayabilirdi. Ama anlaşılan ülkeyi yönetenler liyakat sahibi dürüst iktisatçı bulamadıkları için banka yönetim kuruluna milli güreşçimizi getirmişler
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23