CHP’de seçime endeksli din söylemi!

14 Mayıs seçimleri öncesinde, CHP adına bilgilendirme maillerinde, akit liste dışı bırakılmamıştı..

CHP Genel Merkezi’ne, bir muhabirimiz gitmek istediğinde, ona ambargo uygulanıyordu ama..

Kendilerinin propagandası yaptırma niyeti ile olsa gerek, seçime nasıl hazırlandıkları, ne yaptıklarına dair bilgilendirme mailini, yeniakit’e de gönderiyorlardı..

O maillerden birisinde, milletvekillerine, “Dinî konulara girmeyin” talimatı verildiği belirtiliyordu..

Benim tahminim, bu talimatın arkasında, bilge adam (!) Ahmet Davutoğlu’nun yönlendirmesi vardı..

Yoksa, CHP’nin din konularında görüş açıklamamaları, mümkün değil, tercih edecekleri bir politika olamazdı..

Başörtünün dinin emri olmadığını, iddia edenler onlardı..

Kurban kesme ile ilgili, “Kurban kesmeden de, yardım edilerek kurban ibadeti yerine getirilir” söylemi de, onların başlarının altından çıkmıştı..

Bu ülkede yıllarca, kurban derilerinin, dini derneklere ve vakıflara değil, balolarla adından söz ettiren Türk Hava Kurumu’na verilmesi gerektiğini söyleyenler de onlardı..

Kur’an Kursları için, “Ortaokul bitirilmeden, çocukların bilinçleri yerine gelmiş olmaz. Tercih haklarını kısıtlamamak gerekir.

Anne-babalar, çocukları yerine karar alarak, 14 yaşından küçük iken çocukları Kur’an Kurslarına yollayamazlar” söylemi de onların eseri idi..

Şimdilerde, devlet okullarında din dersinin zorunlu olmamasına yönelik istekler de, CHP’nin programında yer alan bir istek..

Yine bir hafta önce zirveye çıkan Cuma namazı için, öğle tatili saatlerinin uyarlanmasına yönelik dindarların isteklerine, “laiklik ilkesi” gerekçe gösterilerek itiraz edenler de chp’lilerdi..

Devlet okullarında, uygulamalı din dersi verilmesine itiraz da, CHP’lilerden ve onlara destek çıkan medyadan gelmiyor mu?

Dini konularda sabahtan akşama kadar ahkam kesen CHP’li milletvekilleri, seçmeni tavlamak için, riyakarlık yaparak, 14 Mayıs öncesinde, “dini konulara girmeme” talimatı aldılar.

CHP’li milletvekilleri din dersinin zorunlu olmaktan çıkarılmasını isterse, halk bunlara oy verir mi?

Cuma namazına gidilmesine engel çıkarırlarsa, seçmen bunları tercih eder mi?

Kur’an Kurslarına itiraz edildiğinde, çocuklarının küçük yaşta Kur’an öğrenmesini isteyen veliler, CHP ambleminin altına mührü vurur mu?

Başörtü yasağı zaten kaldırılmış, “Biz iktidara gelirsek, başörtü yasağını tekrar uygulamaya koyacağız” derlerse, başı açık-kapalı hanımlar bunlara oy verirler mi?

“Katranı kaynatsan da olmaz şeker” diye atasözümüz var..

Dolayısı ile seçim öncesinde bu yeni söylemle halkın karşısına çıkan CHP, şimdi o talimatı geri çekmiş..

CHP Genel Merkezi, Haftalık Bilgilendirme Raporu’nun yenisinde, milletvekillerine “Konuşulmaması Gerekenler” başlığı altında, “Dinî konulara girilmemeli” uyarısında bulunan CHP Genel Merkezi, geri adım atmış.. Vekillere gönderilen talimatlarda, “Dini konulara girmeyin” talimatı kaldırıldı..

Böylece, CHP’nin dindar karşıtı milletvekilleri, artık çok daha rahat şekilde, “başörtü”ye, karşı çıkabilecekler... “Cuma namazına gitmek isteyenler için mesai saatlerinin namaza göre uyarlanmasına yüksek sesle karşı çıkacaklar..

Kur’an Kurslarına, İmam Hatiplere, seçim öncesinde olduğu gibi, “İmam Hatipleri CHP açtı” söyleminden vazgeçip, yeniden düşmanlık söylemlerine imza atacaklar..

Bir partinin, böylesi talimatları, milletvekillerine göndermesinin, ne derece demokratik olduğu bir yana...

Toplumun hemen hepsinin hayati konu olarak kabul ettiği “din konusu”nda, parti genel merkezinin, milletvekillerinin söylemini esir almaya hakkı olup olmadığı bir yana..

Daha üç ay önce, “Dini konulara girmeyin” dedikten sonra, şimdi ise şu talimat milletvekillerine yollanmış:

“Kutlama mesajlarının dışında dini konulara girilmemeli. Röportaj ve Televizyon programlarında konu ile ilgili gelen ısrarlı sorulara, laiklik vurgusu ile dini konuların siyasilerin değil konu ile ilgili çalışan İlahiyat kökenli akademisyenler ile din alimlerinin vermesi gerektiğine vurgu yapılmalı. Siyasilerin din konuşmasının dini siyasete alet etmek olduğu vurgusu yapılabilir. Camiye, kışlaya ve okullara siyaset sokulmamalı” denilmişti..

Aslında dini konularda anayasa gereği Diyanet İşleri Başkanlığı yetkili ama..

CHP talimatnamesinde, ısrarla Diyanet’in yetkisinden bahsedilmiyor, CHP kafalı üç-beş tane marangoz hatası İlahiyat mezunu kastedilerek, “İlahiyat kökenli akademisyenler”in dini konularda konuşmaları gerektiğine dikkat çekiliyor.

O ilahiyat mezunlarına sorduğunuzda, başörtü farz değil..

Kur’an orijinal dili ile değil, Türkçe okunmalı..

Cuma namazına gitmek gereksiz.

Çocuklara dinleri öğretilmemeli, 15 yaşından sonra, onlar isterlerse dini bilgileri kendileri edinmeli.. 

Aslında “Din yasaklanmalı” diyecekler de, şu anlık diyemiyorlar..

Baleden müziğe, futboldan voleybol, her alanda çocukların küçük yaşta eğitilmesi gerektiğini söyleyenler, özgürlüğü de bir kenara bırakıp, çocukların küçük yaşta bu eğitimleri zorla almaları gerektiğini söyleyenler..

İş dini konulara gelince, anne-babaların ve çocukların özgürlüğünü bile rafa kaldırıp, yasak söylemine evriliyorlar..

Milletvekillerine gönderilen talimatnamede, ayrıca TSK ile ilgili olarak da, “Aman o konulara da girmeyin, cıız” demiş, CHP Genel Merkezi..

TSK, “K. Irak ve Suriye topraklarında asker bulundurma” konusunda yetki istiyor..

CHP, HDP’nin boyunduruğuna girip, TBMM’de “hayır” oyu kullanıyor..

Ama bir yandan da, “TSK ile ilgili konuşmayın” emrini, milletvekillerine yolluyorlar..

Bu çelişkili tavırların hepsinin arkasında, “din istismarı” yatıyor.

Din istismarı için, seçim öncesinde farklı, seçim sonrasında farklı söylem geliştiriyorlar..

Vatan istismarı yapmak için, seçim öncesinde TSK aleyhinde konuşmama, seçim sonrasında, “atış serbest” söylemini hayata geçiriyorlar..

Seçmen de, CHP Genel Merkezi’nin oynadığı riyakarlık oyununu görüp, sandıkta bunların derslerini veriyor..

Şimdi, mahalli seçimler öncesinde, “dini konular”a girmeme talimatının, tekrar yollanıp yollanmayacağını takip edip, görelim..

Hatta, “Büyükşehir Belediye Başkan adayları, hızlı bir şekilde Kur’an eğitimi alıp, ‘camilerde Yasin suresini okuma’ gösterilerine imza atmalılar” talimatına imza atarlarsa, ben hiç şaşırmayacağım..