Baba Oğul Koç'lar Külliye'de!

93 yaşına giren Rahmi Koç ile veliahdı Ali Koç, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı Külliye’de ziyaret etmişler.

Ziyarette Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da bulunduğuna göre, ziyaretin esbab-ı mucibesinin sanayi-teknoloji olduğunu tahmin edebiliriz..

Baba-oğul sanayiciler, Sanayi Bakanı nezaretinde, büyük ihtimalle sanayi; teknoloji konusunda yardımlarını talep etmek üzere Cumhurbaşkanı’nı ziyaret ettiklerinde..

Benim kafam sorularla boğuşmaya başlıyor..

Koç ailesi, seçimde kimi desteklemiştir?..

Bireysel olarak Rahmi Koç kime oy vermiştir, Ali Koç kime oy vermiştir anlamında söylemiyorum..

Kamuoyuna yansıyan tavırlarla, çalışanlara aksettirilen tepkilerle, parasal yardımlarla, sponsorluklarla, mensubu bulundukları tüzel kişilerin yönetimlerindeki istişarelerde savundukları tezlerle, CHP’yi mi, yoksa AK Parti’yi mi desteklemişlerdir?..

Rahmi Koç ve Ali Koç’un kime oy verdiği, kendilerinin bileceği iş..

Ama seçim sonrasında, Tayyip Erdoğan’ı ziyaret edip, ondan ülke geleceği için, bu arada da kendi holdingleri için bir şey talep edecekler ise..

Seçim öncesinde de..

Tamam, Gezi isyanında açık bir Erdoğan düşmanlığına kapı aralayan Koç ailesinden, 2023 seçimlerinde açık bir Erdoğan destekçiliği istemeyelim..

Ama en azından, açık bir Erdoğan düşmanlığı da sergilememeleri gerekmez miydi?

Sabahtan akşama kadar Erdoğan’a küfreden medya organlarına verdikleri destekleri, “Siz medya kuruluşu değil, ideolojik militanlarsınız. Size diğer medya kuruluşlarından fazla destek vermemiz, Erdoğan düşmanlığı olarak yorumlanır. Biz bu yanlışa düşmek istemiyoruz” diyerek, frenlemeleri gerekmez miydi?

Hatırlayın, 2004’lerde, Tayyip Erdoğan’ı devirmek için yola çıkan, şimdilerin CHP milletvekili Tuncay Özkan yönetimindeki Kanaltürk’e yayınlanmayan ileriki tarihli iki yıllık reklamlar için görülmemiş şekilde  milyonlarca liralık avans ödemeleri yapan Koç ailesi, “Biz Tuncay Özkan’ı gazeteci sanıyorduk. Ama onun tek hedefi AK Parti’yi devirmekmiş, sonradan öğrendik” diyebilirler mi?..

Can Dündar yönetimindeki Cumhuriyet gazetesine, diğer tüm gazetelere verdikleri reklamdan daha fazla reklam yağdıran Koç ailesi, “Biz Can Dündar’ın Cumhuriyet gazetesindeki yönetiminin, FETÖ tarafından dizayn edildiğini bilmiyorduk. MİT Tırları yalanları Cumhuriyet’te yayınlanırken, biz de o gazeteyi reklama boğuyorduk ama bizim kastımız Erdoğan’ın devrilmesi değildi. Cumhuriyet gazetesinde PKK güzellemeleri yapılırken, bizim şirketlerimizin reklamları, tam sayfa tam sayfa o gazetede yayınlanıyordu.. Ama bizim PKK’yı güzelleyen bu gazeteye verdiğimiz desteğin yanlış anlaşılmasını kesinlikle kabul etmiyoruz” diyebilirler mi?

Her şeye rağmen..

Geçmişteki tüm yanlışlarına rağmen..

Koç ailesi, Cumhurbaşkanı Seçimleri sonrasında, yeni bir sanayi atılımı için Tayyip Erdoğan’ı ziyaret ettilerse..

Ki; öyle görünüyor..

Bu noktada ben samimi kanaatimi söyleyeyim..

Amerika’lardan David’lerin, Almanya’dan Hans’ların, İngiltere’den George’ların yatırım için Türkiye’ye gelmesini bekleyene kadar, Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim öncesinde ziyaret ettiği Londra’dan tefecilerin yatırım yapmasını isteyene kadar..

Siyasi görüş noktasında mutabık oluruz/olmayız, ama Türkiye’nin içinden iş insanlarının kendi ülkelerine yatırım yapmalarını arzu etmemizden daha mantıklı, daha makul ne olabilir!

Kimse, “Onlar zaten Türkiye’ye yatırım yapıyorlar. Ekonomideki eksikliğin giderilmesi için, önemli olan yurtdışından yatırımın gelmesi” aklı vermeye kalkmasın..

Koç ailesinin de, diğer yerli diğer büyük işadamlarının da, küçük küçük kârlar için, yurtdışına nice yatırımları yönlendirdiklerini çok iyi biliyoruz.

O küçük kârları gözetmeksizin, “kendi ülkemizde yatırım yapmak istiyoruz” demeleri ve yurtdışına çıkaracakları parayı, ülke içinde tutmaları bile, Türkiye için büyük bir kâr, büyük bir fırsat olacaktır...

Herkesin, kendi çapında yapabilecekleri mutlaka bir şeyler vardır..

Bırakınız sanayi alanını, teknoloji alanını.

Aynı zamanda Fenerbahçe Spor Kulübü’nün de başkanı olan Ali Koç, “5 yılda (rakamı atmak zorundayım. Çünkü teknik direktör sayısını bulabilmek için dakikalarca uğraşmam lazım. Hemen her sene iki teknik direktör değişikliği yaşandığına göre, 10 sayısını tutturmuştur) 10 yabancı teknik direktör, 30-40 yabancı futbolcuya milyarlarca dolar aktarılmasına son vermesi bir ülke için bir büyük kazanç olmayacak mıdır?

Fenerbahçe yabancı futbolcu almasın, Galatasaray’ın gerisine düşsün” amacı ile söylemiyorum..

Hem Türk futbolu kalkınsın, hem de dövizimiz yurtdışına çıkmasın diye söylüyorum..

Ve son noktayı koyuyorum..

Baba-oğul Koç’ların, Cumhurbaşkanı’nı ziyaretlerinin basına kapalı yapılmasını doğru bulmuyorum..

Bir talepleri var ise..

“Hans’ın talebi yerine, Koç’un talebi yerine getirilsin” desteği vereceğimi söyledim..

Ama şuna tahammül etmemiz beklenmesin..

Bu noktada kimse, bizim aklımızla alay etmeye kalkmasın..

Erdoğan’ın şahsında, dindar yöneticileri işbaşından uzaklaştırmak isteyen tüm sol medya organlarını destekleyip, sonra başarısız olunca, size rağmen seçilen Erdoğan’ı ziyaret edip, “Şu yatırım için, desteğinizi bekliyoruz” deniliyorsa..

Bunun açık kapıların önünde yapılması gerekir..

Seçimden önce neler denilmişti, şimdi neler deniliyor, tüm Türkiye’nin bilmesi için, şeffaflık zorunlu!