• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Ağzım da var ama; konuşmuyorum, susuyorum!..

13 Ocak 2024
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Önceki akşam, Regaib gecesi idi..

Regaib gecesi sebebi ile akit tv özel programını seyrederken, reklam arasında da değişik kanallara bakıyordum..

Halk tv’ye denk geldim. YRP Başkanvekili Prof. Doğan Aydal konuşuyordu..

Halk tv’nin dindar gördü mü, kırmızı görmüş boğa gibi saldıran yorumcularını karşısına almış, Ak Parti nefretini kusuyordu.. CHP’ye şirinlik yapıp, Ekrem İmamoğlu’na güzelleme yapıp, Ak Partili isimlere nefretini döküyordu..

Dün gün boyu kendisine yöneltilen eleştirileri de, yine CHP medyasından, Cumhuriyet gazetesine konuşarak cevaplamış..

“Ağzı olan konuşuyor” demiş..

Bu ülkede dindar insanların da yaşama hakları olduğunu, okuma hakkı olduğunu, avukatlık-doktorluk-mühendislik yapma hakkı olduğunu söyleyip, bunun hayata geçmesi için geceli gündüzlü çalışan Erbakan Hocamızın oğlunun genel başkanı olduğu bir partide, hasbelkader bir görev verildiği için, ağzımız var ama. Bu kişiye karşı, konuşmuyorum. Susuyorum..

Millet İttifakı’nın “sofrayı genişletiyoruz” sürecinde, Yeniden Refah Partisi’ni de içlerine almak istediklerinde, Saadet Partisi’nin itiraz edip, “Yeniden Refah Partisi var ise, biz yokuz” dediği için, CHP’nin öncülüğündeki o ittifaka katılma girişimi en başında akamete uğradığını sağır sultan bile bildiği halde..

Şimdi Millet İttifakı’na girmeden, o ittifakta imiş gibi, Ekrem İmamoğlu’nu öven YRP’li profesörün hangi akla hizmet ettiğini konuşmak, sorgulamak, anlatmak istiyorum. Ağzım var. Ama konuşmuyorum, konuşamıyorum.. Milli Görüş çizgisinin mimarı Erbakan Hocamızın hatırına susuyorum..

Profesör olmuş bu kişinin, karşısındaki azılı CHP militanı siyaset bilimcinin, “Benim işime gelir. Cumhur İittifakı’ndan, birbirine rakip olacak adaylar çıkması iyi olur. Böylece CHP’nin adayı kazanır” demesi bile gözünü açmıyor, açamıyorsa.. “28 Şubat sürecinde, Erbakan Hocanın yanındaydım” diyen bu profesör, bu sözlere rağmen hâlâ AK Parti’yi yerden yere vuruyor, bir yandan da CHP’yi allayıp, pulluyorsa.. 

Ağzım var, yüksek sesle konuşmak istiyorum.. 

“Erbakan Hocanın yanındaydım” sözüne itimaden; konuşmuyorum, susuyorum..

Erbakan Hoca ile hayatımda yüz yüze, iki defa aynı salonda bulunmuşluğum var.. Onlarca mitingde meydandan konuşmalarını izledim. Ama Erbakan Hocanın yanında çalışmak, mümkün olmadı.. Biraz da yaşım elvermediği için, Erbakan Hocanın talebeleri ile ancak, mesai birlikteliği yapabildim.. Fakat, Erbakan Hocayı, 77 yaşında iken, attıkları bir iftira sonrasında cezaevine koymak isteyen CHP zihniyetinin yaptıklarını çok iyi biliyorum.. Bugün dahi hâlâ, Kelime-i Tevhid bayrağı taşıdığı için bir kardeşimizi yumruklayan kişiye hukuki yardımda bulunup, milletvekili ile cezaevinde ziyaret edip, babasına “geçmiş olsun” telefonu etmesi ile eski despotluklarını sürdürdüklerini ispat ettiği halde, o CHP’ye şirinlik yapan Erbakan’ın mesai arkadaşlarını gördüğümde, ağzım olduğu için konuşmak istiyorum.. “Erbakan Hocamızla birlikte mesai yapmış” diyorum. Konuşmuyorum. Konuşamıyorum..

Erbakan Hocamızın aile kavramına ne kadar önem verdiğini hepimiz biliyoruz. Yeniden Refah Partisi’nin de, aile kavramını önemsediğini, bu sebeple laikçi-seküler kesimin hedefine konulduğunu biliyoruz.. Bu gerçeklere rağmen, YRP’de başkanvekilliği görevini üstlenen bir kişinin, “toplumu eşcinsel evliliklere hazırlıyoruz” diyen Ekrem İmamoğlu’na sahip çıkmasını, anlamıyorum, anlayamıyorum. Konuşmak istiyorum. “Eşcinsel dayatmalara karşı çıkan zaten üç-dört tane parti var, onlardan birisini de kırmayalım” diyorum, konuşamıyorum..

28 Şubat sürecini, tam merkezinde yaşadığını iddia eden birisinin, Refah Partisi’ni kapattıran, yerine kurulan Fazilet Partisi’ni de kapattıran CHP’nin Halk tv’sine çıkıp, o CHP’nin 2007’de kapattırmaya çalıştığı ve tek suçu da başörtüyü serbest bırakmak olan Ak Parti’nin yöneticilerine laf saydırmasını kabullenemiyorum.. Konuşmak istiyorum.. Ağzım var, dilim var elhamdülillah.. Ama..

Başbakan iken partisine kapatma davası açanlara, darbe ile başbakanlıktan indirildikten 6 ay sonra da partisi kapatılan Erbakan Hocanın kendisine siyaset yasağı getirenlere karşı, “Karar aslında etkisi ve sonuçları bakımından fevkalade önemsizdir. İnancın, halkın, milletin arzuları önüne engel olunamaz” cümlesini kurarak, üzüntüsünü ifade ettikten sonra, “Tarihin akışı içerisinde basit bir noktadır” nezaket dolu açıklamalarının hatırına, o liderin yanında çalıştığını söyleyen kişiye, o lidere ihanetine rağmen bir şey demek istemiyorum, susuyorum, konuşmuyorum..

CHP ile ittifak yapsa idi, Saadet Partisi’nin tabanla irtibatı kesildiği gibi aynı duruma düşeceği kesin olan YRP’nin adına Halk tv ekranına çıkıp, CHP il başkanı tarafından bile “şizofren” olmakla suçlanan Ekrem İmamoğlu’na güzelleme yapan kişiye gerçekleri haykırmak istiyorum.. Ağzım var. Ağzımı işlevsiz bırakıyorum, YRP içindeki samimi gençlerin hatırına susuyorum, konuşmuyorum..

28 Şubat sürecinde sabah-akşam, tüm siyasetçileri takip ettiğimiz, bürokratlara varıncaya kadar her ismin açıklamasını izlediğimiz halde. Bu beyefendiyi o süreçten hatırlamıyorum. Ama “Erbakan Hoca ile birlikteydim” dediği için.. Erbakan Hocanın yakınındakilerin bu sözü yalanlamadıkları için, Erbakan Hocaya saygımdan susuyorum.. Erbakan Hoca için “Boncuk boncuk terledi” diyenlere şirinlik yapılmasını reddediyorum, kınıyorum.. Yeniden Refah Partisi’nin yöneticilerinin seçmen tabanları ile buluştuklarında dillendirdikleri ne kadar temel ilkeleri varsa, hepsine karşı çıkan CHP zihniyetinin, şimdi Ak Parti’den üç tane oy eksiltebilirler mi diyerek mikrofon tutmalarına aldanıp, Erbakan Hocanın talebesi Erdoğan’a saygısızlıklarını doğru bulmuyorum.. Konuşmak istiyorum.. Ama susuyorum..

“Bunlar da Erbakan Hocamızın talebeleri” diyerek hakaretlerini biraz frenlemelerini bekliyorum. Boşuna beklediğimi görüyorum.. Erbakan Hocamızın muhaliflerine karşı dahi gösterdiği nezaketi hatırına, susuyorum, konuşmuyorum.

14 Mayıs öncesinde, 20 Mart 2023’te YRP Genel Başkanı Fatih Erbakan, Cumhur İttifakı’na girmeyeceklerini açıkladığında, “Erbakan niçin reddetti” övgü dolu başlıkları ile haber yapan Halk tv’nin, bir hafta sonra, YRP’nin Cumhur İttifakı içinde yer alması üzerine, “Fatih Erbakan, Adnan Oktar cemaatiyle sevgi bağlarıyla bağlıdır” başlığını atan ve salya sümük saldıran hokkabazların ekranına bugün çıkıp, alnı secdeli insanlara o ekrandan saldıranlara iki cümle söylemek istiyorum.. Söyleyemiyorum. “Fatih Erbakan, takip ediyordur, gereğini yapacaktır” diyorum, teselli oluyorum..

Biliyorum, diyeceksiniz ki..

“Ağzım var söylemiyorum diye diye, söylemediğin şey bırakmamışsın.. Bir de söylemek isteseydin, ne diyecektin ki?”

Orası da bizde saklı kalsın..

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Ali İLKER

Saf'ı bozulmuş, KİBLESİ ŞAŞMIŞ...

Bir Dost

Dindar gördü mü, kırmızı görmüş boğa gibi saldıranlar uc dindar partiyle ittifak yapip 20 dindar vekili meclise tasidiklarina gore ortada bir yalanci var ama kim acaba?
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23