Türk Lirası ve engelli sporu…
Doğuştan veya sonradan, geçirdiği hastalık, kaza gibi nedenlerden dolayı bir uzvu olmayan veya eksik çalışan vatandaşlarımızın yanında olmak gibi ‘insani’ ve ‘milli’ görevimiz var. Vicdanımızın nasırlaşmaması için, bu göreve sadık kalmak boynumuzun borcu! Toplumda ‘engelli’ olarak tanımlanan özel bireylerin, spor aracılığıyla elde ettikleri başarıların, haddi hesabı yok. Her birinin hikâyesindeki, başarılarının en önemli nedeni, kendilerine tanınan imkânlar. Bir umutla beklenen fiziksel aktiviteler, kurallı hale gelerek spor adı altında derecelere dönüşüyor. Görmeyenin satranç, yürümeyeninin atletizm, algılamayanın jimnastik, duymayanın futbol oynadığı, kısacası sporun her dalında yarışma becerisini gösteriyorlar…
Başakşehir Futbol Kulübü, yerli oyunculara Türk Lirası ödenmesini destekler, Başkanı Göksel Gümüşdağ imzalı bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Kulüp olarak, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayınlanan ‘Dövizle yapılan sözleşmelerin otuz gün içerisinde TL’ye çevrilmesi’ ile ilgili 85 no’lu Cumhurbaşkanlığı Kararı’na katılıyor ve futbol sektörünün çok ihtiyacı olduğu bu karar için teşekkür ediyoruz” ifadeleri yer alıyor. Bu demek oluyor ki, uygulamaya geçmek için herkesin Başkan Erdoğan gibi duyarlı ve ‘Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ olması gerekiyormuş! Bu açıklamayla beraber, ‘Nasıl, daha çok engelli nasıl spor yapar?’ sorusu takıldı aklımıza…
DAHA ÇOK ENGELLİ SPOR YAPSIN
Nasıl ki profesyonel spor kulüpleri A Takımlarında altyapılardan futbolcu oynatma, her kulübün bünyesinde bir takım, bir de ferdi engelli spor branşı açma var. Böylelikle, daha çok birey, spor yapma imkânına sahip olur; kulüplerimiz de engelli engelsiz ayrımı yapmaksızın, her vatandaşı ‘bünyelerine’ katmış olur. Başakşehir eğer harika tesis ve imkânlara sahip bir futbol kulübü ise, onların neden bir Ampute, İşitme veya Görme engelli futbol branşları olmasın. Bakın biz bu yazıyı yazarken, 2018 Ağustos ayında Avrupa Şampiyonu olan İşitme Engelli 21 Yaş altı Futbol Milli Takımını hatırladık. Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Mehmet Muharrem Kasapoğlu, İşitme Engelli Futbol takımı makamında kabul etmiş. Orada bizzat Bakanımızın, Profesyonel Kulüplerin engelli branşı açma zorunluluğu olmasını dillendirmesi, nasıl olurdu? Mesaj, kulak ardı edilmemesi için kanun, yasa, yönetmelikte (adı her ne ise) yer alır ve uygulamaya geçirilir. Böylelikle, Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor, Başakşehir gibi Futbol Kulüplerimiz, engelli branşında mücadele eden takımının başarısıyla birlikte onur taşıdıkları gibi, oyuncu maliyetiniz olmayacağı için transferde döviz hesaplamasına girip, enerjinizi boşa sarf etmemiş olurlar…
Bu hususta bir başka örnek Erzurum’dan. Görme engelli öğretmenlerin iyi niyetle kurduğu Goalball takımıyla, engelli bireylerin spor sayesinde hayata tutunmaları gayretindeler. Bugün Süper Lig’e oyunculara milyon dolarla saçan Erzurumspor’un bünyesinde açacakları Futbol ve Goalball gibi branşlarda, engel tanımayan Dadaşların hayata katılımlarının yanı sıra, sportif başarılarından daha anlamlı ne olabilir ki?..
KONYA-FENERBAHÇE VE OTİZM…
Atiker Konyaspor, Süper Ligin 5. Haftasında Fenerbahçe’yi konuk edecek. Bugün oynanacak maçın, benzerlerinden farkı, karşılaşma gelirlerinin Selçuklu Otizmli Bireyler Eğitim Vakfı (SOBE) çocuklarına bağışlanması. Anadolu Kulüpleri için Fenerbahçe gibi önemli karşılaşmaların tribün gelirleri, diğerlerinden çok farklı olsa da, Atiker Konyaspor Yönetim Kuruluna aldığı kararın gerekçesini Başkan Hilmi Kulluk, ‘Her zaman her şey para değildir’ şeklinde özetliyor. Sosyal sorumluk taşıyan uygulama için Atiker Konyaspor Başkan ve Yönetimini tebrik ederiz. Darısı diğer Kulüplere ve bünyelerinde açacakları engelli branşlarına...