Trabzonspor ve Ramazan bereketi
Süper Lig’in 31. Haftasında alınan maç neticesine göre, Medipol Başakşehir, Galatasaray ve Beşiktaş arasındaki şampiyonluk yarışı son üç haftaya taşındı. Bu yarışta hangi takımın daha avantajlı olacağını, her takımın sergileyeceği performansı belirleyecek. Galatasaray-Medipol Başakşehir karşılaşmasının sonucu, yüksek ihtimalle mutlu sona ulaşacak ismi belirleyecek. Beşiktaş ise bu takımların ‘puan’ kaybetmesini bekleyecek. İşin aslına bakarsak, futbol ‘oyunu’ sevenlerini ‘oyalamaya, birilerinin ise bu oyundan ‘kazanmaya’ devam etmesini sağlayacak. İşin adı ‘futbol’ olunca, ne savsaklama ne de tamamen bağlanmayı gerektiriyor. Bunun nedenini açıklamak için Üstad Necip Fazıl’ın şiirindeki ‘Tam otuz yıl saatim işlemiş ben durmuşum, gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuşum’ mısraları, yeterli olacaktır. Bu düşüncelere kapılıp, gerçeklerle yüzleştiğimizde, milyonların merakla peşinden sürüklendiği ligimizden ‘futbol’ adına önemli yansımalar yok değil. İşte Trabzonpor. Karadeniz ekibinin şampiyonluk yarışında ismi anılmasa da, hafta sonu oynadığı İstikbal Mobilya Kayserispor maçından galibiyetle ayrılıp, puan cetvelinin ilk dört takımı arasında yer almayı başarıp, Avrupa Kupalarına katılma hakkı kazanması, Karadeniz sevdalılarının gönüllerine ‘adeta’ su serpti. Haklı galibiyetten sonra Başkan Ahmet Ağaoğlu açıklamaları dikkat çekici. Genç yeteneklerin kırmızı halıda değil, yeşil halıda ortaya çıktığını belirtiyor Ağaoğlu. Abdülkadir Ömür ve Yusuf gibi genç yeteneklerin yurtdışından gelen transfer teklifleri de gündemindeydi. Karadeniz futbolunu yücelten, Türk futbolunun geleceğini kurtaracak bu anlayış değil mi? Kafalarda ise ‘Bu istikrar Nereye kadar?’ sorusu yer alıyor. Bu süreç ‘durduk’ yer de olmadı tabii. Finansal sıkıntı kaynaklı, transfer yasağından dolayı, genç oyuncuların şans bulmasının ‘meyveleri’ bunlar. Borç batağından çıkış yolu, darlık kapısının ‘anahtarı’ oldu ‘genç’ futbolcular. Şimdiden sonra yapılması gereken, onlara olan desteğin sürdürülebilirliği…
FUTBOL DÜNYASINDA RAMAZAN
Mübarek Ramazan ayı ile birlikte, Allah’ın emirlerine uyup, Rabbimizin rızasını kazanmak için oruçlarımızı tutmaya başladık. Bu sayede gönüllerimize huzur geldi, sofralarımız bereketlendi, camileriz şenlendi, elhamdülillah. Yeryüzünde var olan ve Allah inancını taşıyan tüm canlı ve cansız varlıklar, yüce Yaradan’ın rızasını kazanma adına, sahip oldukları İslami değerleri yaşamaya başladı. İçinde yaşadığımız sürecin önemini, futbol camiasının içerinde yer alan yıldız oyuncuların Ramazan mesajlarından daha iyi anlamaktayız. Allah (c.c) Saff sûresinde buyuruyor; ‘Bunlar, Allah’ın nurunu (Kur’an’ı) ağızları ile söndürmek isterler. Kâfirler hoşlanmasa da Allah, nurunu tamamlayacaktır.’ Ramazan ayının manevi iklimini, Avrupa’nın önde gelen kulüplerinde forma giyen yıldız futbolcular, ramazan mesajları oldukça anlamlı. Manchester United’ın Fransız futbolcusu Paul Pogba ‘Ramazan mübarek olsun’, Liverpool’un Mısırlı oyuncusu Muhammed Salah, “Mübarek ramazan için en iyi dileklerimle...” , Arsenal’de forma giyen Türk asıllı Alman futbolcu Mesut Özil de Ramazan tebriği, bir dönem Galatasaray’da futbol oynayan Alman Lukas Podolski’de Dünya’daki Müslümanların Ramazan ayını kutlayanlardan. İslam’ın hidayet ışığının sadece ülkemiz değil, tüm yeryüzünü aydınlattığının yansımasıdır, bu ortak mesajlar. Hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığını görmekteyiz. Bu bağlamda, ‘Futbolcu oruç tutmalı mı, tutmamalı mı?’ sorunun, günümüzde geçerliliğini yitirdiği ve ‘Elbette tutmalı...’ manası çıkıyor…
Bu vesileyle, Ramazan-ı Şerifinizi tebrik eder, ümmetin kurtuluşuna vesile olmasını Cenâb-ı Hakk’tan niyaz ederiz…