Tartışmalı ligde şampiyonluk kovalamak
Süper Lig’de yaşananlara baktığımda, ünlü düşünür ve tasavvuf ehli Mevlana Celaleddin Rumi’nin ‘dün dünle gitti cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım’ sözü aklıma geliyor. Ligimizde dünle-bugün arasında farklı bir tablonun ortaya çıkmamış olması, içi sıradanlıktan öteye gitmeyen, futbol dışında ‘tartışmaları’ da beraberinde getiriyor. Fenerbahçe ve Beşiktaş ‘futbol’ maçı oynanıyor. Sahadaki mücadelenin her ne kadar adı spor, ortaya konan oyun futbol olarak gözükse de, şahit olunan olaylar hiç ama hiç kimsenin ‘beğenisine-takdirine’ mazhar olmuyor… Bunun en büyük nedeni içinde yer alan olaylar… Küsmek mi dersiniz, tartışmamı dersiniz… Kısaca, futbol dışında ne ararsanız var(!) Bunun en büyük nedeni sizce ne olabilir? Türk futbolu içinde yer aldığı ‘kötü gidişin’ sahaya yansımasının sancılarını yaşıyor.
Emenike’yi sorduğumuzda takımının taraftarına alınacak cevap ‘kale alanında gol kaçırma yarışına giren bir isim…’ Emre isminin karşılığı ise; ‘saha dışında ‘örnek’ gösterilmesine rağmen, saha içinde aynı tanıma uymayan oyuncu…’ tanımına uyuyor. Teknik Direktör İsmail Kartal Emre ve Emenike’nin takımı için değişmez olduğu anlayışı ile hareket edersek, Beşiktaş maçında kişisel yanlışların içinde yer aldılar. Doksan dakika sonunda kazanılan derbi değil, oyuncuların futbol oyun kurallarıyla dışındaki hal-hareket ve söylemleri oldu. Yazık değil mi!...Kadıköy’de ‘tribünler’, kaçan her gol pozisyonundan sonra Emenike’nin aleyhinde, beş maç sonra yedek konumuna düşen Sow’un oyuna girmesi için tempo tutuyor. Bu duruma sinirlenen Emenike oyuna küserek, hem oyun ‘kurallarını’ hem de hocasına olan ‘saygınlığını’ ihlal ediyor(!) İhlalin karşılığının neticesi olan cezayı, sarı-lacivertli yönetimin vermesi gerekiyor. ‘O da zor dostum zor…’ şarkı sözüne muhatap…
Gelelim Beşiktaş vakasına. Sahada Beşiktaş’ı unutup kendi içine düştüğü kaosla uğraşan Fenerbahçe, Beşiktaş karşısında kazanmayıp da hangi maçı kazanacak dersiniz! Oğuzhan, Olcay ve Demba Ba’nın ‘gol’ noktasında ayağa gelen fırsatı tepme ‘beceriksizliği’ne, Fenerbahçe galibiyete davetiye çıkardı. Kartal’ın üçüncü kalecisi Günay’ın ‘derbi’ de forma giymesi, kadro zenginliğinin bir takım için ne kadar önemli olduğunun da karşılığı. Ligde üçüncü derbisini de kaybeden Bilic’in performansını da ayrıca masaya yatırmak da fayda sağlayacaktır...
Fenerbahçe ve Beşiktaş kadar, Galatasaray ve Trabzonspor da Süper Lig’in ‘zirve’ takipçileri olan takımlar. Sarı-Kırmızılı ekip 2-0 yenik kapattığı maçın ikinci yarısının hemen başında skoru 2-2’ye getirdi. Karşılama 2-0 giderken, kaleci Taffarel’in çıkardığı bir gol pozisyonu var ki maç 3-0 Kasımpaşa lehine olsa, belki kopacaktı (!) Balıkesir’den sonra Galatasaray maçı da gösterdi ki, Kasımpaşa’nın acil olarak yeni hocasını bulmak zorunda… Gaziantep yenilgisini unutturan maçta, Trabzonspor’u Akhisar karşısında sonuca yıldız oyuncuları Cardozo ve Mehmet Ekici taşıdı. Bordo-mavili ekip için ‘prestijden’ öteye gitmeyen bu tür maçlardan çıkarılması gereken diğer sonuç, bir takımın istikrarı için çok sayıdaki oyuncudan daha çok, yıldız kategorisinde olması...