Süperleştirdiğimiz lig ve Trabzonspor!..
Futbolumuz, sevenleri tarafından eğlence-oyun olmaya devam ediyor. Her geçn gün farklı bir boyut kazanması, takipçilerinin ilgisini artırıyor. Bunun son halkası, küme düşen üç takımın lige daveti. Karar daha çok maç, daha çok tartışma demek. Gelişmeler, adeta ligin ismini de (Süper) tesciller nitelikte. Laf ebeliğine girmek yerine, alınan kararların tutarlı yanının olmadığını söylemek gerek. Konuyu, isimler üzerinden değerlendirmemek gerek. Bugün Malatya, Kayseri ve Ankaragücü’nün yaşadıklarını, bir başka takım da yaşabilirdi! Onlar bile alınan kararda şaşkınlık yaşadıklarından emin olabilirsiniz! Öyle olmasaydı hüzünden dolayı, ligden düşmelerinin tescil edildiği son maçlarının bitiş düdüğüyle birlikte sahanın ortasına yığılıp kalmazlardı. Oysa ki karşılaşmalar saha içerisinde oynanır ve biter, bilirdik. Öyle olmadığı-olmayacağı, alınan kararla tecsillenmiş oldu. Konunun bir de maddi-mali boyutu var. Ligin 21 takımla oynanacak olması, yoğun maç programı ve sıkıştırılmış lig demek. Bu da takımlara mali külfet gerektirir. Gazetemizin Spor Müdürü Emrah Savcı kardeşimiz, bu konuyu ele aldığı dünkü yazısında, ‘Siz hem ekstradan 6 hafta daha maça çıkacaksınız hem de yaptığınız o bol keseden sözleşmelerdeki maçbaşı ödemeleriyle daha da kulüplerin gelir-gider bütçelerini derinleştirmiş olacaksınız..’ şeklinde çok güzel özetlemiş. Bu mali tablo ve çözüm yolları, ayrı bir yazı konusu. İllaki UEFA ve FIFA sopası mı gerekli, anlamakta zorluk çekiyoruz. Onların aldığı/alacağı alehte kararlar (Trabzonspor’a verilen ceza buna son örnek), takımlarımıza ne kadar zarar verdiği ortadayken, lig bittikten sonra üç takımın lige devam etme kararına bağlı, lig sonu oluşturacak faturayı, şimdiden tahmin edebiliyorsunuzdur. Önceki yıllar ligden düşüp, birkaç sezon sonra tekrar bir üst lige çıkma sevinci yaşayan takımları göz önüne getirdiğimizde, her defasında ‘Takımların Şampiyonluk coşkusu yaşaması, bizleri de mutlu ediyor’ düşüncesine kapılırız. Yine tekrar ediyoruz? Spor Bakanlığı düzeyinde TFF’nin, Kulüpler Birliğine bağlı kalarak aldığı bu kararı, gerek şehir takımlarını, gerekse futbolumuz açısından yarardan daha çok, zarar doğuracaktır. Karar alınmış, lig tescil edilmiş. Bugün ise, 5 Ekim’de sona erecek birinci transfer ve tescil dönemi resmen başlıyor. Pamuk eller cebe, denetim mekanizması (TFF) göreve diyelim! Öyle ya, ligimiz artık 21 takım…
TRABZONSPOR’DA NELER OLDU-OLUYOR?
‘Süpür Lig’den düşen üç takımın geri çağrılması, Trabzonsspor’un ‘Şampiyonluk’ konusununda hak talebine sebeb olur mu?’ diye düşünürken, Lig’in iki şampiyonu olmayacağına göre, bu hususu tartışmaya açma hissiyatı bizde kalsın, diyoruz. Oysaki mart ayında ‘Trabzonspor’u şampiyon ilan edin!’ diyenlerdendik. Gelinen nokta ortada. Bordo-mavili ekip, saha içinde ve dışında mücadele halinde oldu. Hak ettiği ‘Şanpiyonlar Ligine katılma hakkı’, Avrupalı kurumlar (UEFA, FIFA) tarafından masa başında men edildiği için, Edirne’den öteye geçemeyecek. Ligi ikinci sırada bitir, Türkiye Kupasının sahibi ol, ama nafile! Adil olmayan bu kararın altına imza atanları kınıyorum. Bu saatten sonra bordo-mavilileri nasıl bir süreç beklediği merak konusu? Karadeniz ekibini gelecek yıl teknik patronluğunu Eddie Newton yapacak. Chelsea’de uzun yıllar forma giyen ve bordo-mavlilerde de antrenörlük yapan Newton, Trabzonspor’da ilk teknik direktörlük deneyimini yaşayacak. Şampiyonluk özlemiyle yanıp kavrulan bir takımda görev almak hiç de kolay değil!..