Süper Lig yarışından anladığımız ne?..
Futbolun bir oyun olduğunu iyi algılamak gerek. Oyunun kurallarında da kazanmak veya kaybetmenin de olabileceği unutulmamalı. Takımlar arasında rekabet oluşumu rekabeti de kaçınılmaz hale getiriyor. Mutlak bir takımın kazanması, o kazanan ise, benim takımım anlayışı ile birlikte oluşan algı!..
Kim bu takımlar, her insanın gönlünde yer alan Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor. Durum böyle olunca da, iyi futbol sergileyelim düşüncesi ‘rafa’, ‘Kazanalım da nasıl kanırsak kazanalım..’ anlayışı ön plana çıkıyor. Kısaca, düşünce ve uygulamanın beraberinde getirdiği, adına ‘Süper Lig’ denilen, rekabet ortamı…
Ligin dokuzuncu haftası da, diğer haftalar gibi ‘kazanacak-kazanamayacak’ şeklinde ihtimallerle dolu bir sezonun parçası oldu. Diğer haftalardan ayrı olan bir özellik var; Ligde düşen, sekteye uğrayan futbol heyecanının-çekişmesinin, Avrupa maçları ile birlikte ayrı bir boyut kazandırma çabası!..
BEŞİKTAŞ’IN ŞAMPİYON OLMA YÜZDESİ!
Bitme noktasına gelen futbolumuzu cazibe haline getiren Avrupa’daki maçlarımız olmasa inanın, insanın maç izlemesi gelmiyor. Bunun da en canlı örneği tribünlerdeki seyirci sayısı!..
Şampiyonlar Ligindeki tek temsilcimizi dün akşamki mücadelesini gördükten sonra, takımlar için kadroda yer alan oyuncu kalitesinin ne manaya geldiğini anlamak güç olmasa gerek. Sahaya her maçta faklı on bir süren teknik direktör Şenol Güneş, oyuncularının ‘sakata’ geleceği, bugünleri önceden tahmin edip, sık sık değişimi tedbir amaçlı mı yapıyordu!..
FENERBAHÇE’NİN MANCHESTER’İ
YENME ZORUNLULUĞU
Şampiyon adayında bunlar yaşanırken, haftanın en ilgi çeken maçında Fenerbahçe Karabükspor’u farklı skorla mağlup etti. Elde edilen farklı skorun bu maçla sınırlı olacağını düşünüyorum. Bu düşüncenin ise ne manaya geldiğini perşembe (yarın) Manchester United ile oynanacak olan Avrupa Ligi maçında net bir şekilde görmüş-öğrenmiş olacağız…
TRABZONPOR İYİ YÖNETİLMİYOR…
Ligin gidişatından bahsederken, Trabzonspor’dan bahsetmemek mümkün değil.
Bordo-mavili ekibin hafta sonu rakibi komşu ekip Çaykur Rizespor’du. Galatasaray galibiyetinden sonra, bu maçla birlikte ‘Acaba bir çıkış yakalanabilir mi?’ Acabalar ile başlayan bir yaklaşım neyin işareti? Tablo ortada… Deyim yerinde ise, bordo-mavili ekip sezonun başı olmasına rağmen, her türlü sonuca (yenilgi-galibiyet-beraberlik) razı bir görüntü sergilemeye devam ediyor…
Her Trabzonsporlu gibi, bizde takımın puan kaybetmemesinden yanayız. Bu beceriyi de yakalamak da, o kadar kolay olmayacak gibi gözüküyor. Neden? Mali konuda 600 milyon borçla, tam bir ‘çöküş’ içinde, maç kazanım noktasında teknik direktör Ersun Yanal’ın ‘uzun vadede fayda verecek’ bir takım sözüne katılmıyorum. Tüm bunları bir araya getirdiğinizde, bordo-mavili kulübün iyi yönetilmediği, böyle bir durumun ise neticeye yansıdığını kimse inkar edemez!..