Oyun, egzersiz ve sporla ‘engelleri/engellemeleri’ yenmek
Özel gereksinimli /(engelli) bireylerin hayatın içinde varoluş gayesi, kaliteli bir hayat sürdürme ve ayakta kalma mücadelesine tanık oldukça, daha fazla yaşanmış hayat hikâyesini kelimelerle kalıcı kılmak istiyoruz. Bu düşünceyle, her hafta bu satırlarda siz değerli okuyucularla buluşuyor, bildiğimizi paylaşıyor, bilmediğimizi ise öğrenme uğraşısı içerisinde olmaya gayret gösteriyoruz.
Kültür, sanat ve sporu, toplumun en önemli yapı taşı olarak görmekteyiz. Hayatımızın önemli bir bölümünü oluşturan hareket ve egzersiz, kısa adıyla sporun uğraşısının, yaş ayırtetmeksizin her birey üzerine bedensel ve ruhsal açıdan, sağlıklı ve zinde kalma adına olumlu yansımaları olduğuna şahit oluyoruz. Kendi hayatımız, bu duruma en önemli örnek. Bir de özel gereksinimli (engelli) bireyler için açılım/örnekleme yaptığımızda, bu önem daha da artmaktadır.
Ne demek istediğimizin daha iyi anlaşılması zaman zaman verdiğimiz örneklerle açıklık kazanmaktadır. İşte o örneklerden iki tanesi. Birincisi Sayın Ahmet Bulut’un Nesil Yayınları’ndan çıkan ‘Allah’ın Özel Kulları Engelliler’ kitabında yer alan ‘Gülseren’ başlığı altındaki içerik, diğeri ise Anadolu Ajansı (AA) tarafından yayımlanan ‘Van depreminde ayağını kaybeden Okan Şahiner’in milli futbolculuğa uzanan öyküsü’ başlıklı yazı. İkisinin da ortak özelliği hareket ve egzersizin, başlangıç ve devam süreci, kişinin hayatına nasıl olumlu yansıması olabileceğine önemli bir örnek olması. Hayırlara vesile olsun inşallah…
‘BEDENİMİN YERİNE HEYECANIMI KOŞTURDUM’
“Evet, çocukluğumun en çocuksu yıllarında yakan topu oynadığımız, ip atladığımız, annemizin bize hazırladığı piknik sepetleriyle iştahla piknik yaptığımız çimen, araba park yeri olmuştu. Çimenlerin üstünü örten betona baktım. Gözlerimle betonu delercesine ve yararcasına baktım, baktım. Gözlerimle betonun aralarından çimenler çıkıyordu. Çimenin yeşil rengi, betonun solgun rengini yeşertiyordu. Arabalar yerlerinden hareket ederek kenarda bekleyen çocuklara, yani bize yer veriyordu. Arabalar dile gelmişti adeta; ‘Buyurun çocuklar, çimen sizin, koşun, oynayın, eğlenin.’
Durur muyum yerimde! İşte oradayım, tam ortada. Ne beklemesi ya, ‘Hey çocuklar, ben de varım, ben de varım.’ Bağırırcasına yakan top oyununda ilk yanacak olan kişinin ben olacağımı bile bile katılıyorum oyuna. Evet, ben de varım, ben de oyunda varım işte. Hiç yanmayacakmışım gibi büyük bir heyecanla oradan oraya, oradan oraya tekerleniyorum. Ben de varım.
Sizim gibi koşamasam da oyunun ve hayatın tam ortasında ben de varım işte. Tekerlekli sandalye ile topu koşturuyorum. Yandım işte.
Top bedenime değil tekerlekli sandalyeme çarpsa da kendimi sandalyemle sahanın dışına çıkarıyorum. Terlemişim. Bedenimin yerine heyecanımı koşturdum oyun sahamızda sahanın ortasındaki heyecanımızı sahanın kenarına taşıyarak amigoluk yapmaya başlıyorum. Oyunun kenarında kalmakla oyunun dışına çıkmam sayılmam ya. Oyun da hayat da devam ediyor işte…”
DEPREMDE AYAĞINI KAYBETTİ,
AMPUTE FUTBOLLA HAYATA TUTUNDU
“Van’da 23 Ekim 2011’de meydana gelen 7,2’lik depremde göçük altında kalarak sol ayağını kaybeden Okan Şahiner, Ampute Mili Takımı’na uzanan başarı öyküsüyle dikkat çekiyor. Erciş'teki depremde enkaz altından 51 saat sonra çıkarılan ve sol ayağını kaybeden 29 yaşındaki Şahiner, protezcisinin tavsiyesiyle Ankara'daki Yenimahalle Bedensel Engelliler Kulübünde futbola başladı. Şahiner, burada iki yıl oynadıktan sonra Türk Silahlı Kuvvetleri Ampute Futbol Kulübüne transfer oldu ve kendisini geliştirerek Ampute Milli Takımı'na seçilme başarısı gösterdi.
Milli formayı 2018 yılından bu yana taşımanın gururunu yaşayan Şahiner, ay-yıldızlı takımla 2021 Avrupa Ampute Futbol Şampiyonası'nda birincilik kupasını kaldırdı.Van'da yaşadığı dönemde deprem olduğunu ve enkaz altında kaldığını belirten Şahiner, ‘51 saat göçük altında kaldıktan sonra kurtarıldım. Hacettepe'de bir ay yattım. Uzun süre göçük altında kalmamdan dolayı kan dolaşımı olmadığı için dokular öldü ve ayağımı kaybettim’ dedi.Şahiner, bu dönemde protez bacak takılması için ikametini Ankara'ya aldırmak zorunda kaldığını anlatarak, protezcisinin tavsiyesi ile de ampute futbolla tanıştığını aktardı.Bunun üzerine ampute futbolu araştırmaya başladığını anlatan Şahiner, ‘Depremden önce amatör olarak futbol oynuyordum. Sonrasında bu durum olunca, ampute futbolu araştırdım. Yenimahalle Bedensel Engelliler Kulübünde ampute futbola başladım ve iki yıl sonra Türk Silah Kuvvetlerine transfer oldum. Hocama kendimi gösterip milli takıma seçildim. 2018'den beri milli takıma hizmet ediyorum.’ diye konuştu.‘Hırsım bitmedi ve çok çalışarak Avrupa Şampiyonası'na hazırlandım...
Takıma seçildiğim dönemde Dünya Kupası'na hazırlanıyorduk ama ben 5. kamptan sonra elendim. Ancak benim duygum, hırsım bitmedi ve çok çalışarak 2021 Avrupa Ampute Futbol Şampiyonası'na hazırlandım. Şampiyon olduktan sonra inanamıyordum. O gece akşam uçağa bindik ve o an kupayı kazandığımızı hatırladım.
2011'de bacağımı kaybettikten sonra yeni bir hayata başlıyordum. Bu benim için çok zor geçti çünkü ayağımı kaybetmiştim. Hayata çok zor tutunmuştum ama sporla tanıştıktan sonra çok keyifli geçti bu yüzden çok mutluyum.”