Ligin zirvesindeki Kartal ve…
Süper Ligin 14. Haftası hafta sonu oynanan maçlarla sona erdi... Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe rakipleri karşısında galip gelerek puan sıralamasındaki yerlerini sağlamlaştırdılar.
İyi veya kötü futbolun prim yapmadığı bir sezon yaşıyoruz. Bunun diğer bir açıklaması, ‘skora’ bağlı bir heyecan. Hal böyle olunca da sahadaki mücadeleden daha çok, karşılaşmanın sonucu değer kazanıp, takımların puan cetvelindeki yerlerini belirliyor.
LİDER BEŞİKTAŞ’IN AVANTAJI
Lider Beşiktaş’ın Akhisar karşısında 3-1’lik galibiyetini anlamlı hale getiren, sahası ‘inşaat’ halinde olan Kartal’ın kayıpsız yoluna devam etmesi... Başakşehir Fatih Terim Stadına ‘ev sahibi’ kimliği ile çıkan Beşiktaş’ın haftayı üç gollü galibiyetle kapatması oldukça anlamlıydı. Fatih Terim, Olimpiyat, Osmanlı, Konya Torku Arena statlarındaki mücadeleden en az kayıpla ayrılıp ismini liderliğe yazdırmak, bu sezonki Beşiktaş ‘farkını’ ortaya koyuyor...
Akhisar karşısında en dikkat çekici Beşiktaş görüntüsü saha ve yedek kulübesinde yer alan futbolcular... Oyuna sonradan dahil olan isimlere bakar mısınız; Oğuzhan, Gökhan, Demba Ba. Bu görüntü Kartal’ın Avrupa, Lig ve Kupa’da neden kayıpsız olduğunu gözler önüne sermekte. Siz eğer her oyuncuya antrenmanlarda gösterdiği performansa bağlı olarak ‘forma’ şansı tanırsanız, rekabetle bağlı olarak kaliteyi yakalamış olursunuz.
HAMZAOĞLU’NUN ÖNEMLİ TESPİTLERİ
Beşiktaş için bunları yazarken, benzer durum Galatasaray için de geçerli. İki lig maçından sonra, Mersin İdmanyurdu karşısında da geriden gelip maç kazanmak oldukça önemli.
Sarı-kırmızılı ekibe değer kazandıracak olan teknik direktör Hamza Hamzaoğlu’nun, maç sonu düzenlediği basın toplantısındaki sözleri adeta ‘ders’ niteliğinde; “Devre arasında oyuncularıma hakemle oynayabilir miyiz, bizim buna gücümüz yeter mi, yetmez. Ama oyunumuzu değiştirebiliriz, geliştirebiliriz, düzeltebiliriz. Çıkıp sahaya konsantre olalım...”
KUPA DEYİP GEÇMEYİN!..
Takımlarımızın ligdeki durumuna değinirken Ziraat Türkiye Kupasını ‘pas’ geçmemek gerek. Geçtiğimiz hafta Fenerbahçe’nin Bayburt’ta coşku ile karşılanmasının bir benzeri, dün Diyarbakır’da yaşandı. Aslan’a Diyarbakır’da gösterilen ilgiyi gördükten sonra, sporun, özellikle de futbol ile sosyal sorumluğun hangi ‘kapsamı’ alanında yer alabileceğine bir kez daha şahit olduk. Tabii anlayana, mana çıkarabilene!..
Süper Lig mücadelesine değinildiği vakit sadece Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe’den söz etmek kadar, diğer takımlara da vurgu yapmak gerekecek. Mesela, ligin son sırasındaki Balıkesirspor, yeni teknik direktörü ile çıktığı maçta, Kasımpaşaspor’u 5-3’lük skorla mağlup etmeyi başarması gibi...
CARLOS’LA BURAYA KADAR
Ligde sevinenler kadar üzülenler, hatta ayrılıklar da olmuyor değil. Futbolun yapısında bu var... İstanbul Başakşehirspor’a evinde 2-0 mağlup olan Sivaspor’da teknik direktör Roberto Carlos takımdan ayrıldı. Ligimizin genel görüntüsüne bakıldığında bu gelişmeyi normal karşılamalıyız. Neden?
Planların kısa olduğu yerde, heyecanın varlığı da uzun sürmüyor... Ne diyor bilge; “Heyecan, büyük işlerin kanatlarıdır”. Peki ya o bittiğinde? Teknik direktörlük kariyerine Sivas’ta başlayan Brezilyalı çalıştırıcı Carlos’un takımı geçen sezon ligi 5. sırada tamamlamıştı. Şartlara uyum, rüzgârın yönünü (başarı ivmesi) bu sezon değişince, beraberinde ‘istifa-ayrılık’ da kaçınılmaz oldu...