Korona virüs ve spor kariyerinin hatırlattıkları…
Her dönemin bir virüsü var. Dün ..... (malum) gribi, kuş gribi, kene, bugün ise Korona virüs. Yarın kim bilir ne olacak? Derslik bir durum! Bulaşıcı ve öldürücü özelliği olduğu için, tedbir gerektirir. Yeterli tedbir alınmadığı takdirde, küçük kıyamet olarak tanımladığımız ölümlere varacak bir durum. Dikkat kesildiğimizde, ‘şer’ gibi gözükse de, inanan insanlar için ‘hayr’ kapısının aranması da söz konusu. Öyle ise geriye dersler çıkarmak kalıyor. İnancımızın bize öğrettiği şekilde (tedbir ve takdir) hareket etmeye çalışıyoruz. Allah (c.c) yardımıyla da kısa sürede bu imtihanı atlatırız, inşallah. Virüs vakasını bertaraf etmek için alınan tedbirlere dikkat ettiniz mi? Tedbirlerin en başında temizlik gelmekte. Müslümanlığımızın gereği, temizliğin inancımızdaki yeri önemli. Diğer önlemler arasında en dikkat çeken hususlara baktığımızda, Kur’an ve Sünnette açık ve net bağlantısı olduğunu görmek mümkün. Bir soru ile (sosyal medya hesabıma düşen) bu konuya cevap arayalım; ‘Virüs geliyor diye evine erzak dolduranlar, Ölüm geliyor diye amel defterini neden doldurmuyorlar?’. Asıl dikkat kesilmemiz gereken, Peygamber Efendimiz sözü; ‘Günahlar açıktan işlenmeye başlanınca, iyi kötü herkes genel bir azaba maruz kalır’. Tüm bu gerçekleri (yazılan-söylenen-çizilen) göz önüne getirdiğimizde, dünya imtihanının neresinde, ahiret yolculuğunda ‘heybemizde (amel hanemizde)’ neyi bulundurup-bulundurmadığımız önem taşıyor. Kamusal alandan, sivil toplum kuruluşlarına kadar bir topyekûn mücadele şart. Ülkemizin menfaatleri, insanlığın yararı için yapıcı çaba sarf etmeliyiz. Birlik ve beraberliğin en fazla ihtiyaç duyulan bir dönem. Toplumun sağlık ve refahı için hükümetin aldığı kararlar var. Bu kararlara uyma zorunluluğumuz var. Aksine konuşan-söyleyen-hareket eden, bu sürecin içerisinde mutlaka sırıtanlar olacak. Sözden anlamayan o kesimi de iyi ayırt ederek, çürük elma statüsüne koymak gerekiyor. Anlayacağı dille-halle yaklaşmak gerekecek. Sözün özü, Allah’ın bizi biz yapan değerlerin ne olduğunu ve ona göre hareket edersek, bu imtihanı da yüzümüzün akıyla atlatıyor, inşallah…
KARİYER VE SADAKAT
SPORDA DA ÖNEMLİ
İşimizin gereği, spor hususu ve içinde barındığı hassasiyeti, araştırma, okuma, yazma ve gözlemleme durumunda kalıyoruz. Bir işin en önemli kaynağı insan ise, o bağlamda yapılan anlamlı faaliyetleri-çalışmaları gündeme getirme vazifesi üstlenmemiz kaçınılmaz. Bugün sizlere iki değerden bahsetmek istiyorum. Kendileri uzun süre ve yakinen tanıma, yaptığı çalışmalarda bizzat gözlemleme fırsatı bulduğumuz bu arkadaşlar için neyi-nasıl yazabilirim diye düşünürken ‘Aynası iştir kişinin, lafa bakılmaz’ sözü, geldi akımıza. Gençlik ve Spor Bakanlığı’na İstanbul Gençlik Hizmetleri ve Spor Müdürlüğü personeli Kemal Yolcu ve Muğla Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürlüğü personeli Yavuz Karahasanoğlu. Her iki arkadaşın ortak yönü, antrenörlük, sporun mutfağından gelmiş olmaları. Yolcu ve Karahasanoğlu’nun şimdi, o birikimlerini-tecrübelerini, idareci olarak sürdürdükleri görevlerine taşıdıklarına şahit olmaktayız. Bizler, bu arkadaşların Türk sporuna yaptığı hizmetlere şahidiz. İstedik ki bu şahitliğimizi kamuoyuyla da paylaşalım. Birlik, beraberlik ve dayanışmaya en çok ihtiyaç duyulduğumuz şu dönemlerde, bu kardeşlerimiz gibi liyakat ve ehliyet sahibi çalışanların sayısını artırsın, inşallah…
Cuma günümüz bayram olsun. Amin.