Futbol, koronaya karşı ‘feda’nın neresinde?
Yeni tip koronavirüsün etkilediği alanların başında geliyor ekonomi. Söz konusu insan sağlığı olunca günlük yaşamın birçok sektöründe süreç, kontrollü şekilde devam ediyor. Alınan önlemlerin amacı, insanlığın üzerine musallat olan virüs imtihanının, bir an ve en az kayıpla atlatabilmek. Bunun gerekliliklerinden birisi de, sportif faaliyetteler. Önce seyircisiz, sonrasında ise tehir edilen etkinliklerin önemli ekonomik payını, futbol karşılaşmaları oluşturmaktadır. Ülkemizdeki üst lig ve yabancı oyuncu sayılarına baktığımızda azımsanmayacak (tamamına yakını dersek abartmış olmayız) derecede. Hal böyle olunca da, kulüp yönetimlerinin, oyuncularını karşılarına alıp konuşma ve onları ikna etme yeteneği önem taşımaktadır. Aksi durumda ne mi olur? İşte Eskişehir örneği; ‘Eskişehirspor’a eski oyuncusu Ruud Boffin’in geçmiş dönem alacaklarının ödenmemesi nedeniyle 6 puan silme ve iki dönem transfer yasağı cezası.’
Koronavirüse karşı futbol camiası neler yapıyor? Bir de o pencereden bakmak gerekiyor. UEFA Başkanı Ceferin ‘Mayıs sonu, Haziran ayı. Eğer bunu başaramazsak muhtemelen sezonu kaybederiz.’ Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Mehmet Muharrem Kasapoğlu ‘Spor müsabakaları iki-üç aya kadar yapılmayacak olması, Süper Lig’in son durumu tescil veya iptali söz konusu’ diyor. TFF Başkanı Sayın Nihat Özdemir’in görüşü ise ‘Haziran ayında başlatırsak ligi Temmuz sonunda bitirme hesabı yapıyoruz’ şeklinde. Futbol yönetiminin yetkili isimlerinin açıklamalarına baktığımızda, ortaya üç seçenek çıkıyor. Geç de olsa oynanacak, olduğu gibi tescili veya lig oynanmamış kabul edilecek. Bu kararı futbolumuzu yönetenler tek başına alamayacağı gibi (takımlarımızın Avrupa maçlarına katılımı ve gerekli mali katılım payını almaları için UEFA’nın nihai kararı da önem taşıyor), bu konuda Futbol Federasyonu, Kulüpler Birliği ve Spor Bakanlığı istişare sonucunda ellerindeki, verilecek kararları güçlendirmesi gerekmektedir…
Liglerin oynanma veya tescili hususunu yetkililer çalışmalarını yapa dursun, kulüplerin sürece ekonomik olarak nasıl bir rol üstlenilebilme hususunu masaya yatıralım. Haber kaynaklarına (Anadolu Ajansı) baktığımızda ortaya çıkan tablo, daha önce bu satırlara taşıdığımız ‘feda’ konusunda kulüplerin alacağı kararlara dileriz ipucu-kaynak olur. İşte o haber başlıklarından bazıları; ‘İngiltere Premier Lig ekibi Arsenal’da futbolcular ve teknik heyet, yeni koronavirüs salgını nedeniyle maaşlarında yüzde 12,5 indirim yaptı.’ ‘İsveç Teknik Direktör Janne Andersson ücretsiz izne çıkarıldı’ ‘Arjantin ekibi Gimnasia’yı çalıştıran Diego Armando Maradona, yeni koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle gelirleri düşen takımından maaşının kesilmesini talep etti.’ ‘İtalya Birinci Ligi (Serie A) takımlarından Roma’da forma giyen futbolcular, yeni koronavirüs (Kovid-19) acil durumunun getirdiği zorlukların aşılması için çalışanlar, kulüplerin yararına bu sezona ait 4 aylık maaşlarından feragat etti.” ‘Amerikan Basketbol Ligi’nde yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle oyuncuların maaşlarında yüzde 25 kesintiye gidilecek’ Ortaya çıkan bu tablo Göztepe teknik direktörü İlhan Palut’un ‘…Koronavirüsten dolayı daralma olacağını düşünürsek, öze dönüş kaçınılmaz’ sözünü hatırlattı. Öyle ise sürece önce % 95 yerli olan teknik direktörlerimizle başlanmalı. Devamında sürece yabancı oyuncular dahil edilmeli. ‘Futbol, sahadaki mücadeleyle sınırlı değil…’ sözüne sadakatle, şimdi bir başka mücadele-feda başlıyor. Bu süreci kim nasıl yönetecek ve en az kayıpla geçiştirecek, hep birlikte göreceğiz…