CHP ile oluşan modern spor anlayışı! (1)
Günümüz dünya konjonktürünü (ekonomik, toplumsal ve siyasal gelecek) araştırdığınızda, Cumhuriyetin ilk kurulduğu, tek parti yönetim döneminden başlayarak bugüne kadar bu ‘etkileşimi’, sporu da etkisi altına aldığını görüyoruz. Otuz yıllık işimiz/mesleğimiz gereği, olaylara/yaşananlara spor açısından bakmaya çalışıyoruz.Bilgi sahibi olmak için, zaman zaman tarihsel süreci araştırmaya çalışıyoruz. Sayın Mutlu Türkmen’in kaleme aldığı ‘BEDEN TERBİYESİ/ Erken Dönem Türk Spor Politikasının Sosyo-Politik Temelleri’ başlıklı başvuru kaynağımız olan kitap, ilk kurulumundan bugüne Cumhuriyet döneminin spor tarihi ele alınıyor. Kitabın bir bölümünde geçen şu ifadelere dikkat kesiliyoruz; “Tek parti yönetiminin eleştirildiği ve çok partili sisteme geçiş için çeşitli denemelerin yapıldığı ilk dönemde, CHP’nin geniş toplumsal oluşumların tamamını kontrol altında tutmayı istediği anlaşılmaktadır. Bu süreçte CHP yönetiminin spor üzerine yaptığı vurgu ve buna bağlı olarak sporu daha yakından denetim altına alma isteği artmıştır...” Toplum üzerinde bir baskı kurulması ifadesine yabancı değiliz. Siz eğer, içinde yaşadığınız kesimi batı anlayışına uydurmak, geleceğiniz dediğiniz kesimi etki ve kontrol altında tutmak istiyorsanız, bunu spor aldı altında rahatlıkla gerçekleştirmeniz mümkün. Örneğin kılık-kıyafet konusu. Bu örneğin somut yansıması, güreş, jimnastik, voleybol v.b. birçok spor branşı. Çocuk ve gençler için ilgisini çektiği, performans/yarışması (dikkat kesilin- performans/yarışmacı diyoruz) düzeyinde yapıldığı takdirde, Müslüman kimliğimizle uyuşmayacak bir durum ortaya çıkabiliyor. Sakınıcılarını da yine bu toplum ödüyor, ne yazık ki!...
SPOR MADALYASI DEĞİL,
ALLAH’IN RIZASINA TALİP OLMAK
Biz bu satırları yazdığımızda, Türkiye adına yarışan Yasemin Adar isimli güreşçi, Dünya Şampiyonu unvanı alıyor. Kendisi aynı zamanda Türkiye Güreş Federasyonu As Başkanı olan şahıs, birinci olduğu güreş minderinde, açık-saçık kıyafetiyle Türk Bayrağı birlikte kamera ve objektiflere poz veriyor. Bu görüntü bize, Fıkıh Doktoru İhsan Şenocak Hocamızın geçtiğimiz günlerde yaptığı şu açıklamaları hatırlama gereği duyduk; “Biz burada kimseye dayatmada bulunmuyoruz. ‘Siz neden oraya çıktınız? Ne için bu kıyafetleri giydiniz?’ demiyoruz. Ama bizim o anlayışı tasvip etmemizi de kimse bizden beklememeli. Peki, neden böyle bir açıklama yaptım? Müslümanlar bu anlayışı, bu yapıyı, tasvip edip destekleyerek alkışlayınca, yarın Müslümanların çocuklarının da oyun alanlarında aynı kıyafetleri giyebileceklerini düşündüğüm için bir uyarı yaptım. Benim başka bir derdim yok. Ben kimsenin alkışına talip değilim. Allah-u Teala’nın rızasına talibiz.” Nokta. Evet, biz Allah-u Teala’nın rızasına talibiz. Benim Müslüman bacılarım, kardeşlerim, spor adı altında Haçlı ve Siyonist, Batının ‘oyununa’ bulaşmamalı. Burada en büyük görev sporumuzu yönetenler ve ebeveynlerine düşüyor…
ÜMRANİYE’DE GELENEKSEL VE MODERNSPORLAR
Yine biz bu satırları kaleme alırken, Ümraniye Belediyesi ‘Geleneksel Türk Okçuluk Festivaline’ ev sahipliği yaptığını görüyoruz. Festivalde konuşan, Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, Geleneksel sporlardaki gelişimin, bir milletin kültürünü korumasını ve kimliğini yaşatmasını da beraberinde getirdiğinin önemine vurgu yapıyordu. Bizde, Sayın Erdoğan’ın bu çağrısına hak veriyor ve diyoruz ki ‘Spor Kültürü erozyonuna aman DİKKAT!’ diyoruz. Birçok yazımızda da bununörneklendirmemize rağmen, Organizasyon ve Spor Branşı seçiminde bu yıkım devam ediyor, maalesef. Örneklemek gerekirse. Ümraniye Belediyesi’nin yapmış olduğu spor etkinliklerine dikkat kesildiğimiz de, belediye bünyesinde kurulan Bayan Güreşi ve Bayan Voleybol takımları dikkatimizden kaçmıyor. Bir yandan Geleneksel Sporlar, diğer yandan Modern Sporlar. İki farklı etkileşim. Neysek o olmak, daha ‘doğru’ hareket olmaz mı! Yazımızın ilk bölümünü Sayın Mutlu Türkmen’in yukarıda ismini verdiğimiz kitabından bir alıntı yaparak tamamlayalım; “Tarih boyunca spor, siyasetin ve ideolojinin bir aracı olarak görülmüştür. Toplumu bütünsel olarak dönüştürmeyi ve ideolojik bilinci toplumun tümüne yerleştirmeyi amaç edinen yönetimlerin en etkili silahlarından birisi de spor olmuştur…”
(Devam Edecek)