2018 Dünya Kupası’nı nasıl okumalı? (1)
32 ülkenin katılımıyla 14 Haziranda başlayan ve 32 gün süren FIFA Dünya Kupası heyecanı Fransa’nın şampiyonluğuyla sona erdi. ‘Her canlı için, ölüm bir derstir’ anlayışına sadık kalmak gibi, futbolda en büyük şampiyonun belirlendiği 64 mücadele öncesi ve sonrasında yaşananlardan gerekli mesajlar çıkarılmalı ki, insanları uyutan veya uyandıran (tamamen niyete bağlı) futbol oyunu değer kazanıp, böylelikle bizim yazdıklarımızda kayda değer bulunsun. Dünya futbolundan bizim oltamıza neler takıldı? Öyle ise, ‘Haydi vira bismillah…’ diyelim…
FRANSA…
Son Avrupa Şampiyonluğunu finalde kaybeden Fransa, Dünya Kupasına ulaşarak, adeta Avrupa Şampiyonası final rövanşını elde etmiş oldu. Fransa’nın başarısını sıra dışı kılan, Brezilya, Portekiz, Almanya gibi takımların favori gösterildiği Kupa’da 20 yıl duyulan özlemdi. Bu demek oluyor ki, kaybedilen Avrupa finaline rağmen, kaybederken nasıl kazanabileceğini iyi analiz etmek, diğer ifadeyle ‘Hedefe kilitlenmek, başarıyı da beraberinde getirir’ manasına gelir…
HIRVATİSTAN…
Fransa ile final oynama başarısı gösteren Hırvatistan’ın Dünya Kupası bir o kadar ilginç. Grubunu namağlup bitiren Hırvatistan, üst turlarda oynadığı Danimarka, Rusya ve İngiltere maçlarını, uzatma dakikalarında kazanması dikkat çekici. Hırvatistan’ın Real Madrid’de forma giyen 32 yaşındaki Luka Modric’in 7 maçta 2 gol 1 asistle turnuvanın en iyi oyuncusu seçilmesi, dikkat çeken diğer ayrıntı. Bu demek oluyor ki, bu ülkenin nüfusuyla başarısı göz önüne alındığında, nicelik değil niteliğin önemi daha iyi anlamaktayız. Bu tablo bana, sözde sportif başarısızlığın önüne geçmek için sporcu yetenek avına çıkan, ülkemizdeki ‘işgüzarları’ hatırlattı…
CÜNEYT ÇAKIR…
2014 Dünya Kupası’nda Arjantin ile Hollanda arasındaki yarı final karşılaşmasını yöneten FIFA kokartlı hakemimiz Cüneyt Çakır, mevcut başarısını 2018 Dünya Kupası’nda bir değil iki ‘tık’ ileri götürmesini bildi. Avrupa’nın sayılı hakemleri arasında yer alan Çakır 2018 Dünya Kupası’nda Fas-İran, Nijerya-Arjantin arasında oynanan grup, Hırvatistan ile İngiltere arasında oynanan yarı final mücadelesini yönetme başarısı gösterdi. Ülkemizdeki derbi maçları yöneterek Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Merkez Hakem Komitesinin (MHK) adeta can simidi olan Çakır’ı, bu başarısından dolayı tebrik ederken, kişisel eleştiriyi de (yapıcı olması kaydıyla) yapmak gerekiyor. Sportif açıdan başarı konusunda Türk futbolu Avrupa’nın oldukça geriden seyrederken, Cüneyt Çakır gerçeği göz ardı edilmemeli. Bu özeleştiri yapılmaz, futbolumuz kendi liglerinde iyi yönetilmez ise, siz dünyanın en iyi ‘hakemine’ sahip olsanız ne yazar! Bu ve benzeri başarı hikâyeleri, bir hakem ve yardımcıları kadar, federasyona bağlı diğer kurum ve yönetimleri için de yapılmalı…
DÜNYANIN ‘VAR’I
Dünya Kupası’nda ilk kez uygulanan Video Yardımcı Hakem (VAR) geçerli not aldı. Dünyanın gözünün üzerinde olduğu turnuvadaki en kritik hakem kararlarında VAR devreye girdi. Turnuva rakamlarına yansıyanlara göre, müsabakalar uygulanan teknoloji sayesinde 29 kez penaltı gösterilirken, bunların 22 tanesi golle sonlandırıldı. Böylelikle de turnuvasının en yüksek penaltı sayısına ulaşıldı. Yeni sezonla birlikte VAR’ın liglerimizde nasıl uygulanacağı konusu ve eğitim hususunun önemine dikkat çekmiştik. Çok geçmedi, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Video Hakem Sisteminde eğitimlere başlandığını açıkladı. İlk uygulama ise Bursa-Balıkesir maçında denendi. Herkes iyi niyet taşıyıp, aklını doğru/yararlı işler için çalıştırır/kullanır ise, teknolojinin ‘VAR’ından yarar sağlamış oluruz. Futbolumuzun içinde yer alan kişi ve unsurları göz önünde bulundurursak, ‘VAR’ uygulamasının aksini, toplumun değerlerine zarar verir düşüncesiyle, düşünmek bile istemiyorum…