Türkiye gazetesi yazarı İsmail Kapan, yazısında insanları Kur’an’a tâbi olmaya çağıran Mahmut Kaçar ile, 10 Kasım’da 9’u 5 geçe ayağa kalkmayanların kafalarına sıkılacağını söyleyen o kadını aynı kefeye koydu.
İŞTE O YAZI:
Her yıl 10 Kasım günü saat dokuzu beş geçe, bütün arabalar ve yayalar aniden durur. Sirenler, klaksonlar en yüksek perdeden ötmeye başlar... (..) Peki, sizce böyle bir anma gösterisi hakikaten normal midir? (..) Niçin her yıl Atatürk’ü anma programlarında garip olaylar, görüntüler yaşanır acaba? (..)
Bir de kim, hangi Atatürk’ü anıyor? (..) 10 Kasım günlerinde zaman zaman vukua gelen protesto eylemleri, kimler tarafından tezgâhlanıyor? Hatırlayacaksınız, yine bir 10 Kasım günü, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in de hazır bulunduğu tören sırasında, meçhul bir kişi aniden ortaya fırlayıp, göğsünden çıkardığı mushafı kaldırarak, oradakileri doğru yola davet etmişti!.. Şahsın kim olduğu ve neyin peşinde olduğu daha anlaşılmadan, Sayın Demirel kendisini “meczup-deli” ilan etmişti. Böyle meczuplar veya akli melekeleri gayet yerinde olan meczup kılığındaki tipler, belirli yer ve zamanlarda ortaya çıkıp, kendilerine yüklenen misyonu ifa ederler. (Bu sene de durumdan vazife çıkaran bir kadıncağız çıktı galiba.) Geriye bu delilerin kuyuya attığı taşı çıkarmak kalır! O da kırk akıllı siyasi zevatın mesaisini teşkil ediyor değil mi? (..)
İSMAİL KAPAN / TÜRKİYE
Akit Arşiv sayfasından...