• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Molla Kâbız Hâdisesi

4 Yorum
Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

ŞEREF

Tamamda,neden idam edilmiş?
  • 5 Yıl Önce

Hoca

Bizim devirdede Mollla Kabızlar o kadar çok ki... Bunlarin karşısına çıkaracak alim yok.Alim dediğin kişide ya cebini yâda canını düşünür olmuş. Bu kadar ilahiyat fakültesi varken piyasada bu kadar şarlatan olması sizce nasıl.Sarlatanlara meydanı bırakıyorsunuz burdan millete geçmiş te yobaz ve sahtekarlar la nasıl mücadele edildiğini anlatıyorsunuz...
  • 5 Yıl Önce

turgut ertav

MOLLA KĀBIZ Hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur. Kaynaklarda “Kābız-ı Acem, Kābız-ı Acemî, Kābız-ı Mülhid, Kābız-ı Fâsid” gibi lakaplarla da anılır. Solakzâde onun öğrenim görmek üzere Doğu bölgesinden (Târih, s. 468), Atâî de Acem coğrafyasından (Zeyl-i Şekāik, s. 88) geldiğini belirtir. Buna göre Kābız’ın İran menşeli olduğu anlaşılmakta, ancak Anadolu’ya ne zaman geldiği bilinmemektedir. Osmanlı vekāyi‘nâmelerinde Kābız’la ilgili bütün bilgiler, onun iddiaları sebebiyle Dîvân-ı Hümâyun’da yargılanması ve idam edilmesinden ibarettir. Celâlzâde, dönemin birinci kaynağı niteliğindeki eserinde olayı kısmen geniş şekilde anlatmış, başta Künhü’l-ahbâr olmak üzere diğer kaynaklar bu bilgileri küçük bazı değişikliklerle tekrarlamıştır. Buna göre “zındıklık ve ilhâd yoluna girip inancına fesat karışmış olan” Kābız, Hz. Îsâ’nın Hz. Muhammed’den daha üstün olduğu yolunda iddialar ortaya atmış, bu iddiaları çeşitli yerlerde yaymaya başlamıştır. Onun, görüşlerini uluorta halk arasında dile getirmesi ve bazı kimselerin zihinlerini karıştırması âlimleri harekete geçirmiş ve Kābız 8 Safer 934 (3 Kasım 1527) tarihinde Dîvân-ı Hümâyun’a sevkedilmiştir. Kābız kazaskerlere âyet ve hadisler çerçevesinde iddiasını tekrarlamış, fakat kazaskerler bu iddiaları tatminkâr bir şekilde cevaplandıramamış, aksine öfkelenerek onu tehdit etmişlerdir. Bu sırada durumu kafes arkasından takip eden Kanûnî Sultan Süleyman, İbrâhim Paşa’yı çağırarak Kābız’ın bâtıl fikirlerinin cevaplandırılmayıp hakkından gelinememiş olmasından duyduğu rahatsızlığı ifade etmiş ve hemen yeni bir mahkeme oluşturulmasını istemiştir. Şeyhülislâm, Kābız’ın zındıklık suçu işlediğini belirten fetvasını vermiş, Kadı Sâdeddin de onu iddiasından vazgeçip Ehl-i sünnet inancına dönmeye davet etmiştir. Ancak Kābız buna yanaşmayınca kadı idamına hükmetmiş ve boynu vurulmuştur (9 Safer 934 / 4 Kasım 1527). Kābız’dan zamanımıza intikal eden bir belgenin olmayışı, ayrıca mahkeme zabıtlarının bulunmayışı onun başka hangi görüşlere sahip olduğu, idamına yol açan iddiasını hangi delillerle ortaya koyduğu, dolayısıyla ilmî seviyesinin ne olduğu gibi hususları karanlıkta bırakmaktadır. Dolayısıyla sağlam kaynaklara dayanmaksızın onun hıristiyan teolojisini, hatta bütün Doğu dinlerini çok iyi bildiği veya Hurûfî telakkiye sahip olduğu yolundaki bazı değerlendirmeler (meselâ bk. D’Ohsson, I, 153; Salis, s. 88-89) doğru görünmemektedir. Kaynaklarda yer alan, Molla Kābız’ın meyhânelere gittiği, türlü fısk ve fücur işlediği şeklindeki tasvirler (Celâlzâde, vr. 172b; Âlî Mustafa Efendi, vr. 238a) eğer kötüleme amaçlı değilse Kābız, ahlâkî zaaflara sahip sıradan bir medrese âlimi olup farklı düşünebilen ve canı pahasına da olsa fikrinden dönmeyen ilginç bir kişilik olarak ortaya çıkmaktadır. Kaynak:İslam Ansiklopedisi/Molla Kâbız.Müellif: İLYAS ÜZÜM .
  • 5 Yıl Önce

sabbah, kabuz ve derken f. gülen musibetleri

molla kabız ... zamanının f. güleniydi. ... nasıl f. gülen' in geniş bir sapık kitlesi var idiyse onun da öyleydi. sapıklar her devirde aç bî ilaç kendilerine böyle bir önder bekler ve ararlar. gelince de böyle başına üşüşüp devletin başına belâ olurlar. (eline sağlık Kânûnî)
  • 5 Yıl Önce
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23