keramet yok varsa biri ketametini zulum altindaki müslümanlar için kullansın yoksa susuız Mucize bekleyenler iman etmeyecek.   

yazı güzel olmuş. öğretmen rumuzlu arkadaşın isteği göz ardı edilmemeli bence. bu melanet yapının altı ibadet, ortası ticaret, üstü ihanet diyordu ya reis. .. üstü imha edeceksin ortaya da bir ceza.. ama alt tabakanın masum olduğunu düşünüyorum. adam çocuğum içkici sarhoş berduş uyuşturucu mübtelası olmasın diye oğlunu/kızını bu illetlere gönderiyordu. hatta dinini öğrensin diye. yazık bu melanetler bu dine öyle bir balta vurdu ki... en azılı zındık bu kadar yapamazdı.

Tasavvufi anlamda aşk nedir? Aşk, şiddetli sevginin adıdır. Tasavvuf dilinde, Allah’a muhabbet anlamında kullanılır.(1) İnsan, aşkı ya mecazi kullanır ya da hakîkî. Mecazî aşk, fanilere gönül bağlamaktır. Hakiki aşk ise, Allah’ı sevmektir. Bazen mecazî aşk, hakîkî aşka vesile olur.(2)  

TASAVVUFTA ALLAH SEVGİSİ HAKKINDA: Gerçekten, ilahi "BİR"liğin (tevhid) idrakl ve ilanının İslam Tasavvufunun ha-kiki nüvesi olduğunu düşünüyoruz.  

Sayın Yavuz Bahadıroğlu.. İşini kaybetmiş olan bir doktor özel sektörde çalışıp evine ekmek götürebiliyor, lanet olası fetö yüzünden işini kaybetmiş olan ben de özel sektörde öğretmenlik mesleğimi yapmak istiyorum, lütfen bu konuyu yetkililere yazamaz mısınız? Hayatım boyunca devletime ve milletime hizmet ettim, etmeye de devam edeceğim, tüm milleti kandıran, insanların manevi ve dini hassasiyetini kullanan lanet bir yapının kurbanı oldum, Allah devleti ve milletinin yanında olanları korusun.

MUHABBET(SEVGİ) HAKKINDA: Sözlükte muhabbet (mahabbet) kelimesinin hub (hubb) kökünden isim olduğu belirtilmekte, hub ise kısaca “buğzun zıddı” olarak tanımlanmaktadır (Lisânü’l-ʿArab, “ḥbb” md.; Tâcü’l-ʿarûs, “ḥbb” md.).  

Yavuz bey hz Meryem annemiz hristiyan değildi . Bu vahim hatayı lütfen düzeltin . Hadisi Şerif’te hristiyan geçmez .

üstadım hz meryem hristiyan değildi muvahhid birmümin idi

NOT: Dünkü yazımda büyük bir “sürç-ü kalem” yaparak Fuzulî’nin meşhur “Su Kasidesi”ni Fikret’e mâl etmişim. Bu vahim hatadan dolayı okurlarımdan özür dilerken, yanlışı anında yakalayıp bana aktaran muharrir dostum Dursun Gürlek’e teşekkür ederim. Sayın yazar başka yerde de yazıyorsanız bilmem ama dünkü yazınız akitte yoktu evelki günkü yazınızda ise Fikret ismi bile geçmiyor nasıl oluyorda fuzulinin kasidesini Fikrete mal etmişsiniz.....