Ne biçim "Edebiyat Akademisyeni"sin sen. Birkaç yıldır kopyala yapıştır yazıyorsun aynı metni. Çürük kumaş benziyor, baştan sona mezhepçilik kokuyor.

Edebiyat Akademisyeni denen Acem ağızlı. Ruhunu Pers-Fars inanışına kaptırmışsın, haberin yok. Kuşla, Böcekle, ötme ile, Uçma ile adam kandıramazsın. Buralarda boşuna yaşıyorsun, git sevdiklerinin arasına münafık İran'a.

Bu su anda Iran Nufusunun yarisina yakin olan haso Turkler gibi özbe öz Türk olan Şah İsmail'in siiri: Ezel bahar olmayınca, Kırmızı gül bitmez imiş; Kırmızı gül bitmeyince, Sefil bülbül ötmez imiş !!! Bu da ceddimiz diye ovünerek adini kopruye verdiginiz, saltanati iki agabeyi ve babasina darbe yaparak gasp edip aman dilemelerine ragmen tum kardeslerini, esleri, cocuklari hatta bebekleriyle birlikte bogduran, tum saltanati süresince gavura karsi hic sefere cikmayip sadece Osmanli topraginda yasayan Türkler ve Safavi-Memluk Türkleriyle savasan ve en kotusu Türkün icine mezhep nifakini sokan Yavuz Selim'in Şiiri : Çün nesîmîm kem - âzâr Selîmî ki dehend Heme âfâk güvâhî be - Müselmânî i mâ. Soru 1: Hangisini anladınız? Soru 2. Kim daha çok Türk'un ceddine benziyor sizce? Soru 3: Arabın Türk'ü yenme olasılığı var mıdır, olmadigina gore 104 yıldır ne debeleniyorunuz hala ??? NOT: Yanlis anlasilma olmasin, Alevi olsaydim da gocunmazdim ama yorumun yazari tum din ve mezheplere karsi olan Konyali bir Yorük Türküdür. Sunni bir aileden gelmektedir ve tum sülalesi dindar, hatta cogu AKP Secmenidir. Ama her seyden once gurur duydugu 3 sey vardir, once insan, sonra Turk, ve de Kemalist olmasi !!!